Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Kafamdaki sesler Bir almancının günlüğü

http://blog.milliyet.com.tr/kafamdakisesler

18 Ekim '16

 
Kategori
Felsefe
 

Sıfır şikayet, sonsuz mutluluk..:)

Sıfır şikayet, sonsuz mutluluk..:)
 

Geçen sohbet esanasında arkadaşla felesefe yaparken şunun farkına vardım. Insanoğlu aslında bir nevi hayatta kalabilmek için, geçimini sağlamak için çalışırken, kendi vaktini üçüncü şahıslara satıyor... Yani hepimiz kendimizi satıyoruz. Böyle söyleyince kulağa biraz tuhaf geliyor değil mi ? Düşünün bir kere. 
 
İster bir şirkette maaşlı elaman olun, ister kendi işyeriniz olsun. Bir şekilde başkalarına para karşılığı "hizmet" veriyoruz hepimiz. Ingilizce'de para karşı hizmet vermeye aynı zamanda "Prostitution" deniyor. Yani "fuhuş" olarak geçiyor tercümesi. Korktunuz mu ? Sakın ben zamanımı, emeğimi para karşılığı satmıyorum demeyin. Bunu çalışan herkes, her gün yapıyor. Kabullensen de kabullenmesende. Bu kardeşiniz size gerçekleri söylüyor. 
 
Şimdi "Manyak mısın sen, ben para karşılığı kimsenin altına yatmıyorum" diyenleri duyar gibiyim. Mutlaka haklısınız tabiiki. Ekmeğini taştan çıkaran herkese saygım sonsuz. Fakat bu, emekçi kardeşimin de kendi değerli zamanını başkasına satmadığı anlamına gelmez ! 
 
Asıl sorulması gereken soru şu ?Hayatınızı kaça satıyorsunuz?
 
Yani işinizden kaç para alıyorsunuz ve sattığınız zaman ve emek karşılığında hayatınız nasıl? Mesela ne kadar kitap okuyor, film, dizi, konser, tiyatro izliyor, opera ya da baleye ilgi duyuyorsunuz? Hobileriniz var mı?
 
Yoksa sizi hayatın çilesinden kurtaran tek şey sadece iş mi? Arabanızı yenilediniz mi? Daha arabanız yok mu? Instagram` da takip ettiğiniz ünlülerin ya da futbolcuların arabalarına ya da manitalarına mı özeniyorsunuz?
 
Sizi ne mutlu ediyor? İlişkileriniz ne kadar sağlıklı? Sevgiliniz var mı yoksa manitacılık mı yapıyorsunuz? Evli misiniz? Evlilik nasıl gidiyor? Aile ilişkileriniz nasıl ? Yılda kaç kez tatile çıkabiliyorsunuz? Cep telefonunuzu en son ne zaman tamamen kapalı tuttunuz ? Yalın ayak en son ne zaman çimlere bastınız? 
 
Keşke tüm hayatımı böyle geçirebilseydim dediğiniz bir hayat var mı ? O hayat şu andaki hayatınıza ne kadar benzer? İnsanlar sizi seviyor mu? Çevreniz için iyi bir şeyler yaptığınıza inanıyor musunuz? Doğayla aranız nasıl? Çocuklarınız sizi seviyor mu? Kendinize zaman ayırıyor musunuz? Yoksa bütün zamanınız sizin mi? 
 
Bütün bunların cevabını öğrenmek isteyen kimbilir kaç insan var dünyada. Cevabı belki de hepimizin içinde gizli. Kim ne kadar ile mutlu ve huzurlu olabiliyor ? Bütün mesele bu değil mi? 
 
Tolstoy`un güzel bi sözü geliyor aklıma ; “Şikayet ettiğiniz yaşam, belki de bir başkasının hayalidir.”
 
Bu durumda muhtemelen hayatımızda yaşadığımız mutluluğun sırrı, hayatımızdaki şikayetlerle doğrudan orantılıdır ?!. "Ne kadar az şikayetlerimiz olursa hayatımızdan yana, mutluluğumuz o kadar artar" gibi bir formül çıkıyor ortaya kendimce.
 
Ya da Robin Sharma`nın deyimi ile "Sıfır beklenti, sonsuz mutluluk".
 
Bunu modifiye edip kafamdaki seslerin deyimi ile "Sıfır  şikayet, sonsuz mutluluk" olarak paylaşmak istedim. Burda böyle bir dursun belki bir gün birine faydası olur. 
 
Toplam blog
: 9
: 2761
Kayıt tarihi
: 25.09.14
 
 

Yazmak insan ruhuna iyi gelir dediler. Bu yaşa kadar yazmadıklarım kafamda birikti. Bu zamana kad..