Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '10

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Sigara içme, gö ekini Biçme!

Sigara içme, gö ekini Biçme!
 

SİGARA İÇME, GÖK EKİNİNİ BİÇME!

Sigara ile ilgili şarkı ve türküler vardır epeyce. Bir türküde, “Bir ateş ver, cıgaramı yakayım” diye sesleniliyor. Halk arasında sigaraya cıgara denilmiş, çoğu kişinin sigara demeye dili dönmemiştir. Tütün deyip geçenler de vardır. Kimi kişiler tütün tabakası taşırlar, kendi sigaralarını kendileri sararlar. “Sigaramın dumanı/ Yoktur yârin imanı/ Altından köşk yaptırdım/ Gümüşten merdiveni” diyor bir başka türkümüz. Altından köşk yaptırsan ne fayda? İçtiğin sigara ömrünü kısaltır, o kökün sefasını süremezsin. Yâri değil, sigaranın yoktur imanı.

Filtreli sigara içenler ya da sigarayı ağızlık takarak içenler onun zararından kurtulduklarını ya da zararını azalttığını sanıyorlar, kendilerini kandırıyorlar. Sigara kaçakçılığı yüzünden ne canlar gitmiştir. Eskiden reji kolcuları kaçakçılara göz açtırmamaya çalışmışlar, bu yüzden çatışmalar çıkmıştır. Ünlü “Halilim” türküsündeki Halil de namlı bir sigara kaçakçısıdır. Yabancı sigara içme merakı vardır bir de. Cebinde yabancı markalı bir sigara paketi taşımak sınıf atlama göstergesi gibidir kimilerine göre. Şarkısı bile çıkmıştır: “Mastika mastika! Sigarası Malboro!”... Sigara patronları sigara paketlerini öyle düzenlerler ki, içmeyenin içesi gelir. Hele o renk renk, çeşitli resim ve desenlerle süslü çakmaklar... Fiyakalı bir biçimde çakıverirler çakar çakmaz çakan çakmaklarını tiryakiler. Fiyakalı sigara içişleriyle kimi film artistleri izleyicilere sigaranın nasıl içileceğini öğretirler! Gençliğimde Neriman Köksal’ın sigara içişine bayılırdım. Hele bir film sahnesi vardır ki, hiç gözümün önünden gitmez. Sevgilisi, sigara içer misin diye sorar, şuh bir edayla, “Yak da ver!” der.

Çakmak deyince aklıma geldi. Ömer Seyfettin yazmıştı galiba. İki arkadaş yolda giderlerken biri sigara içmek için arkadaşından çakmak ister. O da ona el fenerini verir. Adamcağız ne yaparsa yapsın, fenerle sigarasını yakamaz. Fenerin sahibi, “Kandırdım enayiyi” diye kıs kıs gülerken diğeri de, “Fenerinin pilini bitiriyorum da haberi bile olmuyor aptalın” diye düşünür...

Beleş sigara içicilerine otlakçı denir. Bu tür kişiler sigara içenlerin yanlarına yaklaşırlar, hemen “Bir sigara versene. Benim paket evde kalmış” derler. Biz Türkler tanımadığımız kişilerle tanışmak, sohbet etmek için bir sigara veririz ya da sigara paketini masaya atar, “yak bir sigara” deriz. Almanlar ise tek bir sigarayı bile parayla verirlermiş, beleş sigaralarını içtikleri Türk işçilerine. Bir de izmaritçiler vardır. Yere atılan izmaritleri toplayıp içerler. Yere söndürülmeden atılan sigara izmaritleri yangınlara neden olurlar. Orman yangınlarının çoğu sigara izmaritlerinden çıkar.

Atatürk, Ecevit, Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli, Fuat Köprülü, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi devlet adamları, şair ve yazarlar çok sigara içmeleriyle ünlüdürler. Hatta Atatürk’le ilgili şu espri yapılmıştır: “Atatürk Samsun’a niye çıktı? Samsun sigarası için!” Bir de şöyle bir anı var sigaralı: Bir köylüyü devlete sövüyor diye makamına getirmişler. Atatürk ona niye sövdüğünü sormuş. Köylü, sigaranın içinden odun çıktığı için kızdığını söylemiş. Atatürk, “Köylü haklı, demiş. Cihan harbinde kötü sigaralar için bende az sövmedim. Ona kızacağınıza, sigaranın kalitesini yükseltin.”

Bektaşi’ye, sigara haram mı diye sormuşlar. O da, “Helalse içiyorum, haramsa yakıyorum” diye politik bir yanıt vermiş...

Abdulhamit devrinde jurnalcilik almış yürümüş, bir adamı, “Efendim, ucunda tuğranız bulunan sigarayı ters tarafından yani tuğranızın olduğu yerden içiyor, böylece tuğranızı yakmış oluyor. Bunda kötü bir niyet var” diye şikâyet etmişler. Adam öyle güzel bir cevap vermiş ki, hem kurtulmuş hem de padişahtan aferin almış. İşte dediği:

“Efendim, ben sigarayı mahsus öyle içiyorum ki, mübarek tuğranız yerlerde çiğnenmesin, ayaklar altında kalmasın, göklere yükselsin.”

“Yine yakmış yâr mektubun ucunu/ Hasretinden sigara tiryakisi olacağım, çabuk gel” diyor. Onun için ben gidiyorum. Hepinize dumansız günler diliyorum.

Erhan Tığlı

 
Toplam blog
: 776
: 600
Kayıt tarihi
: 13.10.06
 
 

Emekli edebiyat öğretmeniyim. Yazı ve şiirlerim çeşitli gazete ve dergilerde çıkmaktadır. 20 kita..