Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '07

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Sigara taşıma ruhsatı

Sigara taşıma ruhsatı
 

2004 yılında “ Bilinçli Sigara İçme Kursu ” projemi Mersin Halk Eğitim Merkezi ile haber yapmıştık ve ama gelen bazı tepkiler üzerine kurs başlamamıştı. Daha sonraki yıl ben aynı projeyi tur olarak planladım. O da çeşitli sebeplerle gerçekleşmedi. Her iki çalışma da TRT dahil çeşitli görsel ve yazılı medyada haber olmuştu.

Amaç, kişiler sigara içmeyi bırakana kadar geçecek sürede, onların hem kendilerine ve hem de çevrelerine en az zararı verecek şekilde nasıl sigara içmeleri gerektiğini anlatmaktı. Amaç kesinlikle sigara içirmek değildi.

Bir güzel amaç daha vardı: “Sigara Taşıma Ruhsatı” vermek. Çünkü sigara, silahtan daha fazla sayıda insanın ölümüne sebep oluyor. Örneğin Türkiye’de her yıl 3-4 bin kişi ateşli silahlar yüzünden hayatını kaybediyorsa, bu sayı sigarada yüz binden fazla olarak ifade ediliyor.

Bu nedenle acil ve öncelikli olarak “sigara taşıma ruhsatı” düzenlemesinin yapılması uygun olur diye düşünmüştüm.

Bıraktırma çabalarının yetersiz kaldığı ve sigaradan dolayı hem içenlerin ve hem de içmeyenlerin çok fazla zarar gördüğü sigara içme konusunda bu çabam aslında takdire değer bir çaba idi ancak olmadı.

Şimdi sizlerle bu yazı aracılığı ile de olsa o projeden bazı bölümleri bir bilgilendirme adına paylaşmak istiyorum:

BİLİNÇLİ SİGARA İÇME EĞİTİM PROGRAMI:


1.Kimler kahve ile sigara içiyor?

Nikotinli maddeler ile kahve bağımlılık şiddetini arttırıyor... Günlük yaşamda alışkanlık haline getirilen sigara türü nikotinli maddeler ile kafein içeren kahve benzeri maddelerin birlikte içilmesinin hem bağımlılığı artırdığı hem de zararını katladığı bildirildi.

Gülhane Askeri Tıp Akademisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eczacı Yarbay Tayfun Uzbay, yapılan bir çalışmada, nikotin, kafein ve uyarıcı özelliklere sahip amfetaminin etkilerinin karşılaştırıldığını söyledi.

Uzbay, deney farelerine belirli bir süre nikotin verildiğini, bu sırada hayvanlarda aktivite artışı görüldüğünü, daha sonra nikotin kesilerek yerine düşük dozda kafein verilmeye başlandığını belirtti.

Nikotin alımı sırasında görülen aktivitelerin kafein alımıyla artarak sürdüğünün saptandığını kaydeden Uzbay, deney hayvanlarının kafeini nikotin gibi algıladıklarını, iki maddenin birlikte verilmesiyle aktivite şiddetinin arttığını vurguladı.

Araştırmada elde edilen bulguları değerlendiren Uzbay, araştırmaların sigara türü içeceklerle birlikte kafein içeren maddelerin birlikte alınması halinde bağımlılık şiddetini artırdığını ve verdiği zararın katlandığını ortaya koyduğunu belirtti.

Hacettepe Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Karakaş ise nikotin ve kafein alanların, bundan keyif de alacağını düşünmeleri halinde bağımlılığın daha kolaylaştığını kaydetti.

Çevre faktörlerine de dikkat çeken Karakaş, kafein ve nikotini aynı ortamda içmeyi alışkanlık haline getirenlerin, bu ortama yeniden girdiklerinde içme eğilimlerinin arttığını belirtti.

2. Kimler yürürken sigara içiyor?

Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Oğuz Taşdemir, yürüyüş sırasında sigara içilmesinin, kalp ve diğer organlar açısından büyük risk oluşturduğunu söyledi. Doç. Dr. Taşdemir, sigaranın kalp ve damar sisteminde tahribat oluşturduğunu ve kalbi besleyen koroner damarları daralttığını kaydetti.

Kalp ve damar sisteminden, sindirim sistemine kadar birçok organı kötü yönde etkileyen sigaranın, spor yaparken veya yürüyüş sırasında içilmesinin, zaten zararlı olan sigaranın riskini daha da artırdığını ifade eden Doç. Dr. Taşdemir, yürüyüşle birlikte efor esnasında kalbin çalışma hızı ve kasılma gücünün arttığını anlattı.

Doç. Dr. Taşdemir, şöyle devam etti: "Böyle bir durumda kalbin oksijen ihtiyacı maksimumdur. Ancak bu esnada sigara içimi kalpte oluşan oksijen miktarını azaltır. Bu da kalpte istemi adı verilen, kalbin yetersiz beslenme tablosunu ortaya çıkartır. Bu tablonun ilerlemiş hali ise kalp krizidir. Sigara bağımlılarında daralmış ve bozulmuş kalp damarı varken, bir de böyle bir tablo söz konusu olursa, bu kişilerin kalp krizi geçirme riski çok yüksektir."

Kalbin yetersiz beslenmesinin, vücuttaki bütün damarlar için tehlike oluşturduğuna işaret eden Doç. Dr. Taşdemir, beyin damarlarında da aynı sorunun olmasının, bayılmalara ve daha ileri risklere, felçlere sebep olacağını bildirdi. Doç. Dr. Taşdemir, "Vücudumuzda spor yaparken oluşan oksijen açığı, spor sonrası dönemde kapatılmaktadır. Bu dönemde içilen sigara risk oluşturmaktadır. Sağlık için zararlı ve zaten hiç içilmemesi gereken sigara yürüyüş esnasında kesinlikle içilmemelidir" diye konuştu.

Sigara dumanının, ağız, dil, boğaz, yemek borusu, nefes boruları, akciğer, mide ve kalbe doğrudan ulaştığını ifade eden Doç. Dr. Taşdemir, "Bu nedenle, yürüyüş esnasında sigara içilmesi, kalbimiz ve diğer organlarımız açısından büyük risk oluşturmaktadır" dedi.

3. Kimler dudak tiryakisiyim diyor?

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tevfik Özlü Yapılan araştırmalar sonucunda çok uzun aralıklarla dahi olsa içilen her sigaranın insan sağlığı üzerinde büyük olumsuz etkiler yarattığının kanıtlandığını vurgulayan Özlü, "Araştırmalar, günde 3 sigara içiminin bile kalp krizi veya herhangi bir şekilde ölüm riskini ikiye katladığını göstermiştir. Günde 10 veya daha fazla sigarayı içe çekmeden içen dudak tiryakilerinde, içmeyenlere göre kalp krizi riski 1 kat daha artmaktadır" dedi.

Sigarayı içe çekmeden içmenin de çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkati çeken Özlü, şunları söyledi: "Dudak, dil, yanak, yutak, gırtlak kanserleri, diş eti hastalıkları, farenjit, sinüzit, bademcik ve orta kulak iltihabı gibi üst solunum yoluyla ilgili hastalıklar, katarakt gibi patojenlerin gelişmesi için dumanın akciğere çekilmesi gerekmemektedir. Hatta sigarasını yakmayıp sadece dudaklarının arasında tutanlar veya tütün çiğneyenlerde bile dudak ve ağız içi kanserleri görülmektedir. Bu bakımdan sigara kullanan hiçkimse güvende değildir. Zararsız bir sigara içme biçimi bulunmamaktadır."

4. Sigaradan daha hızlı davranabilir misiniz?

Fiziksel Bağımlılık: Sigaradaki nikotin; alkol, kokain ve eroinden daha fazla bağımlılık yapan bir maddedir. Her soluktan 7 saniye sonra nikotin beyninize ulaşıp "iyi hissetmenizi" ve daha fazla "nikotin istemenizi" sağlıyor.

Sigara dumanındaki binlerce zararlı maddenin, sigara içiminden 19 saniye sonra kanda en yüksek düzeye ulaşmaktadır.

5. Kendinizi şuçlu hissediyor musunuz?

Bırakamıyorum diye üzülüyorsanız eğer; Dr. Emin Yiğit diyor ki: Çok sayıda hastam sigara sebebiyle hastalandı, sigarayı bıraktırabilmek için çok uğraştım, bazılarına karşı çocuklarıyla beraber teknik mücadele verdim. Sigarayı bıraktırabildiğim hasta sayısı % 5 bile yoktur. Yüzlerce hastam öldü, öldü gitti, fakat sigarayı bıraktıramadım.Bir hekim olarak hep şunu düşündüm; Acaba bu adamın çocukları , babalarından ders alıp sigarayı bırakır mı? babaları sigaradan öldüğü için sigarayı bırakan bir tane bile tanıdığım yok.Yani sigaradan ders alma olayı yok. Çünkü sigara kuvvetli bağımlılık yapan bir madde.

Hastalara sigara haram diyorum, hastalar bana soruyor o zaman hocalar niye içiyor? Sigaradan Türkiyede yılda 100, 000(yüzbin) insan ölüyor diyorum. Hastalar gene soruyor, bu kadar kötü ise doktorlar niye içiyor ? Sebep belli, sigara kuvvetli bağımlılık yapan bir madde. Başlayan kolay kolay bırakamıyor, bırakmak için güçlü irade gerekiyor.

6. İnsanları ve çocukları seviyor musunuz?

Sigara dumanının zararları saymakla bitmez ve ne yazık ki sadece çen için değil. Sigara içen birinin yanında duran kişi hem yanan tütünün hem de sigara içen kişinin dışarı çıkardığı dumanı solur ve loldukça büyük bir zarar görür.

Pasif içiciler sigara içen kişinin yanında durarak 3700 çeşit kimyasal maddeden zarar görmektedir.

Ne yazık ki çocuklar için risk çok daha ciddidir. Çünkü akciğerleri tam gelişmemiştir. Yetişkinlerden daha fazla ve hızlı nefes alıp verirler. Bu nedenle daha fazla sigara dumanına maruz bırakılarak, pasif içici durumuna düşürülen çocuklarda boğaz enfeksiyonları, bronşit sıklıkla görülen hastalıklardandır.

Çocuk kanserlerinin %15' i babasının sigara alışkanlığından oluyor. Sigara içen babaların çocukları kanseri önleyici genden yoksun olarak doğuyor .

Hamileliğinde sigara içen annelerin bebekleri %10-15 eksik kilolu ve yine aynı oranda zeka eksikliği ile doğuyor.

Anne veya babası sigara içen çocukların ağır akciğer enfeksiyonuna yakalanma riski yüksek bulunmuştur. Anne veya babası sigara içen çocuklar astım hastalığına daha fazla yakalanmakta, akciğer fonksiyonları bozulmaktadır.

Sigara içmedikleri halde, sigara içenlerle kapalı bir yerde 4 saat kalan bir insan 10 adet içmiş kadar zarar görür.

Sigara içenler çevreye yaydıkları sigara dumanı nedeniyle dünyada her yıl yaklaşık 3000 sigara içmeyen kişinin ölümüne neden olmaktadır.

NOT: Bilgiler internet ortamında yayınlanmış haberlerden ve yazılardan derlenmiştir.

Hazırlayan:

Ertuğrul Şahin

Turizm Araştırmacısı ve Yazar

 
Toplam blog
: 73
: 614
Kayıt tarihi
: 07.02.07
 
 

Ertuğrul Şahin, 1968 Mersin doğumlu. Karadenizli. Çukurova Üniversitesi, İktisadi ve İdari Biliml..