Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '10

 
Kategori
Şiir
 

Sigara ve Aşk

Sigara ve Aşk
 

Sigara ve Aşk Şaşırdınız değil mi?
Şu aşktan bahseden aşk kokan yazıların içinde berbat bir zift kokusunun ne işi!
İçenler bilir, bazen en yakın dosttan yakın gibi...
Bazen iyi bir dinleyici…
Bazen bütün hırsını, bütün mutluluğunu paylaştığın dışı beyaz içi ilaç gibi bir mutluluk…
Oysa…
Yavaş, yavaş.
Dozunu artırdık ça bağımlılık yapan sahte yüzünde nefretini kusan.
Gününü bekler gibi, en acımasızca içten içe seni büyük, küçük demeden katleden
Sigara...
Hıh...
İçiyoruz işte.
İçmesek iyi de!
Kim dinler, kim anlar derdimizi değil mi?
Cebimizde, çantamızda kim olur gün boyu?
Sigara kadar kim kendini tükettirir son nefesine kadar kendini?
İyi bir şey değil, oldugunuda savunmadım.
Uyandığında.
Sabahın kör saati…
Dışarıda.
İçeride.
Yolda.
Parkta.
Arabada.
İki lafın arasın da.
Hayalde.
Yatağında.
Başucunda.
Elinin altında.
Masanda.
Bağırırken.
Gülerken.
Ağlarken her an her zaman.
Saymakla bitmeyen yaşamını gün, gün ele geçiren sigara...
Artık her sigara yakışım, sol göğsümde acıyan,
berbat bir öksürük nöbetine dönüşüyor…
Öksürmekle sökülmeyecek ciğerimden…
Bir sigara daha yakıyorum, kendimi, zehirleyerek…
Dudağımdan çıkardığım duman halkalarına sayıyorum.
Hayatımı, yaşananları, yaşadıgım ne varsa.
O anki kızgınlık ve öfkelerimi...
İsyanları, nedenleri, niçinleri savururken
Bir nefes daha...
Bir nefes ama bun kez derinden bir çekiş…
Genzini yakan bir acı içinde hıh, vay be diyorsun.
Vay be.
Yazıklar olsun.
Lanet olsun…
İçinden kusmak bağırmak dilinin ucunda bir türlü söyleyemediğin sözleri kusar, kusar gibi...
Kusmak sigaradan değildir, ya...
Bahanesi bundandır.
Sadece seni dinleyen, senin için o an olan olduğu içindir.
Yargılamaz, neden sormaz, ağlamaz, sitem etmez…
Feda eder gibi ateşinde yakar kendini…
Dumanında söyletir.
Külünde susturur.
Ve...
Sen beni yaktın dilerim seninde ciğerlerin dökülsün der.
Duymazsın.
Umursamazsın.
Sen beni yaktın, kalbin, organların, elin, ayagın, gözün, tek tek çürüsün, kopsun der.
Güler geçersin…
Üstüne birde çay içer, kahveyi vurursun gözüne, gözüne.
Aşkı, ayrılıgı, mutlulugu, dostu, düşmanı, acıyı, gözyaşını eklersin.
Duvarlara çarpan sesin nağmesi olur.
Türkü gibi, en derinden vuran arabesk gibi...
Derinden çalan Bolero gibi…
Üstüne de bir dem şiir oldubitti dersin.
Dökersinde içini, bilmezsin dökülen olan asıl içinin olduğunu.
Ölüme sarıldığını.
Dönüş yollarının darboğazlarını…
Boğazlarsın günbe gün, yorgun düşmüş…
Karantinaya alınmış gülüşlerini saklarsın.
Kırık, dökük bir yaşamın zindanlarında... Hıhh.
Ne ilgisi var değil mi?
Sigara ve Aşk…
Çok ilgisi var çok. Puzzle.
 
Toplam blog
: 21
: 295
Kayıt tarihi
: 18.07.10
 
 

Sanatın her dalını seviyorum, klasik bir soru vardır. Sanat toplum için mi, sanat için mi diye, b..