Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Kasım '06

 
Kategori
Ankara
 

Sıhhiye’deki Hitit Güneşi

Sıhhiye’deki Hitit Güneşi
 

Yetmişlerin ikinci yarısında Ankara Sıhhiye Meydanına Hitit Güneşi anıtı yapılıyordu. 1973-1977 yılları arasında Ankara Belediye Başkanı olan Vedat Dalokay zamanında Ankara’nın amblemi olarak Hitit Güneşi seçildiği için bu anıtın yapılmasına karar verilmişti. 1977’deki seçimlerde yeni belediye başkanı Ali Dinçer seçilmişti. Ben de 1976 sonunda Ankara’ya öğrenci olarak gelmiştim. Bu anıtla ilgili haberler o günlerde sürekli gündemdeydi. O sıralarda Demirel başbakanlığında MC iktidarı vardı. Hükümetten Hitit Güneşi’nin Sıhhiye’de anıt olmasına karşı sesler yükseliyordu: İktidarın Erbakan kanadı İslam öncesi uygarlığa ait olduğu için, milliyetçi kanadı da Türkler öncesi Anadolu uygarlığına ait olduğu için bu anıta onay vermiyorlardı. O sırada CHP’li olan belediye yönetimi anıt için gerekli çalışmaları yapıyordu. Ankara Valiliği ise burada çalışma yapanları engellemeye çalışıyordu. Anıt tam meydanda olduğu ve yaya geçidi bulunmadığı için çevre düzenlemesi için karşıya geçen belediye çalışanlarına trafik polislerinin valilik emriyle ceza kestiği, başka günlerde de oradaki çimlere bastıkları için belediye zabıtalarının polislere para cezası kestiği haberlerini gazetelerde okuduğumuzda gülüyorduk. Belediye sürekli engellemelerden yakınıyor, valilik ise bunları yalanlıyordu. Bu koşullar altında anıt tamamlandı ve 1978 yılında açıldı.

Olayın siyasi boyutu o kadar ön plandaydı ki, o yıllarda heykeltraşın kim olduğu konusunda aklımda kalacak bir haber okumadığımı daha sonra iç burkan bir haberi okuduğumda farketmiştim.

Hitit Güneşi anıtının açıldığı yıl okuduğum bir haber çok etkilemişti. Gazetedeki haberde İzmit’te bir otomobilde (bir vosvos olduğunu yazıyordu) ölmüş ve üzerinde kimlik bulunamayan bir kişinin İzmit’te kimsesizler mezarlığına gömüldüğü yazılıydı. Daha sonra yakınlarının araması sonucu bu kişinin Sıhhiye’de Hitit Güneşi’ni yapan heykeltraş olduğunun belirlendiği, açılış törenine giderken yolda öldüğü anlatılıyordu. (1) Kendi yapıtının açılışına giderken yolda ölmek ne kadar acı bir olaydı. O gün açılış töreninde onu bekleyenler heykeltraş gelmediği için neler düşünmüştür, o da olayın başka bir yönü.

2003 yılında Sıhhıye’de Hitit Güneşi’nin fotoğraflarını çekmiştim. Bu fotoğraflar üzerine bir yazı yazmayı planladığımda adını bilmediğim heykeltraşı öğrenerek işe başladım. Bilgiye ulaşmaya çalışırken Internet’in dağınık bilgilerine karşı iyi ansiklopedilerin hala daha iyi bir seçenek olduğunu gördüm:

NUSRET SUMAN (21 Mart 1905 Selanik – 15 Ağustos 1978 İzmit)
Ayrıntıdan arınmış yalın yapıtlarıyla tanınmış heykelci. 1922’de girdiği Sanayi-i Nefise Mektebinin Heykel bölümünü 1929’da tamamladı. Devlet bursuyla Almanya’ya gitti. İstanbul’da Güzel Sanatlar Akademisinde öğretim üyeliği yaptı. Orhan Veli büstünü ve çeşitli şehirlerde Atatürk heykelleri yaptı. Son yapıtı Ankara’daki Hitit Güneşi anıtıdır. (2)

Yeni belediye yönetimi Ankara için Hitit Güneşi verine Atakule ve cami kubbesinden oluşan bol yıldızlı bir amblem seçti ve her yerdeki Hitit Güneşlerini silip bunları yapıştırdı. Sıhhiye’deki Hitit Güneşi ise bütün ihtişamıyla yerinde duruyor.

(1)Gazete arşivlerine rahat ulaşabilen arkadaşlar belki o haberleri bulup blogda yayınlarlarsa unutulmuş bir olayı belgeleriyle anımsatabiliriz. Benim otuz yıl sonra yazdıklarım yalnızca aklımda kalanlar, belki de zaman içinde küçük değişimlere uğramış bile olabilirler.

(2)Anabritannica 1. basım, Cilt 20, Sayfa 130. Ansiklopedide sanatçının öldüğü yerin İzmit olarak verilmesi, aklımda kalan gazete haberindeki kişinin Nusret Suman olması olasılığını artırdı.

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..