Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '12

 
Kategori
Yılbaşı
 

Sihirli bir yeni yıl öyküsü

Sihirli bir yeni yıl öyküsü
 

Bundan yıllar önceydi. Burcu ile Paris'te eğitim amacıyla bulunduğumuz günlerdı. Her sabah Burcu ile evden beraber çıkıyor, o Konservatuarına ben de lisan dersaneme gidiyordum. Yavrum için hiç tanımadığım bir ülkede 50 yaşından sonra öğrenci olmuştum. Paris içinde 12.Bölgede Nation da 35 metrekare bir stüdyoda yaşıyorduk. Önceleri bana oldukça zor gelen bu yaşam sonraları zevkli gelmeye başlamıştı. Paris çok güzel bir şehirdi. Her köşesinden tarih, sanat, kültür fışkıran bu şehri hergün keşfetmek çok  keyifli oluyordu.

Ağustos ayında başladığımız bu zorlu günler yerini Aralık ayının soğuk günlerine bırakmaya başlamıştı. Parklardaki ağaçlar önce yapraklarını sarartmış, sonra dökmüştü, Paris kapkara bir kış yaşıyordu. Havalar çok soğumuştu. Sürekli Fransa hükümeti çeşitli yayın araçları ile anons yapıyor ve evsizleri sokaklarda donmaktan kurtulmak için kiliselere ve diğer kuruluşlara sığınmaya çağırıyordu.

Bu arada yıl sonu yaklaştıkça yavaş yavaş bayramlar da başlamıştı. Önce Kasım ayında cadılar bayramını geçirdik. Ama ondan önce bütün pastane ve marketlerde ortaya çıkan bademlı kek harikaydı. Her gece okuldan dönerken bu kekten alıyor ve tadına vararak yiyorduk. Burcu en çok kekin içinden çıkan kral ve kralice taçlarını seviyordu. Keki yedikten sonra da ikimiz küçücük evimizde taçlarımızı takıp kendimizi kral ve kralice hayal ediyorduk.

Nihayet Aralık ayı geldi. Gene bir sabah çok soğuk ve karlı bir havada evden çıktık, metro durağında Burcu ile ayrıldık. İkimiz de ayrı istasyonlara gidiyorduk. Akşama buluşmak üzere sözleştik. Akşama Burcu eve dönerken marketten tiramusu almamı hatırlattı. Bu gece Asmalı Konak vardı ve bu bizim daima yaptığımız bir şölendi. Asmalı Konak izlerken Tiramusu yemek.

Öğleden sonra lisan dersanesinde dersim bitince daha fazla kalmak istemedim. Oysa ki her zaman labarutuar çalışmalarına kalıyordum. Ama herhalde kapalı hava beni bezgin yapmıştı. Bir an önce eve dönüp, çayımı yapıp, televizyonda abuk bir program bulup kafamı dinlemek istiyordum. Tabıı markete de uğrayacaktım.

Metrodan Nation da inince yürüyen merdivenlere yöneldim. Zira ayaklarım artık merdiven çıkmak istemiyordu. Yürüyen merdivenler yukarı doğru açık havaya çıkıyordu. Yüzüme düşen ilk kar parçası ile ürperdim ve o an o sesi duydum. O güne kadar hayatımda duymadığım bir müzik aleti inanılmaz güzel bir parça çalıyordu. Metronun yürüyen merdivenlerinden nasıl indim hatırlamıyorum. Bremen Mızıkacılarındaki müziğin peşinden giden canlılar gibi duyduğum müziğin büyüsüne kapılmış ve gidiyordum.

Bu arada duyduğum müziğin çoşkusu ile yanaklarımdan süzülen yaşları tutamıyordum. Yüzüme düşen karlar, gözyaşlarımla buluşup ağzıma giriyordu. Birden metronun çıkış alanında bir değişiklik farkettim. Sabah giderken olmayan bir şey. Metronun çıkışındaki alana bir dizi kütük kulübe yapılmış ve bütün kulübeler renk renk ışıklandırılmıştı. Havanın griliğinde renk renk ışıklarla bir masal alemi içinde olduğumuzu hissettiren bu kulübelerde çeşit çeşit yeni yıl hediyeleri satışa sunulmuştu. Bu arada biraz evvel duyduğum müziğin de bu kulübelerden birinden geldiğini fark ettim. Kendimi birden o kulübenin önünde buldum. Bir adam pen flüt çalıyordu ve br yandan da cdlerinin satişini yapıyordu. Yağan karın altında büyülenmiş gibi durup uzun bir süre o inanılmaz harikalıktaki müziği dinledim. Orada bulunduğum süre içinde dinlediğim müzik kah beni alıp uzak diyarlara götürdü, kah bir uçan atla gözyüzünde gezdirdi, kah Alis Harikalar diyarına götürdü. Bütün yaşamım bir kaç dakikada bir masal alemine dönüşmüştü. Müzik bitince bu rüyadan aniden uyandım. Saçım, üstüm yağan karla adeta kardan kadına dönmüştüm. Artık eve dönme zamanı gelmişti. Üstümü silkeledim. Çantamı açtım, paramı çıkarıp bir tane cd aldım. Bu büyülü müziği akşam Burcu da mutlaka dinlemeli idi.

Yıllardır müzik setimde büyük bir özenle sakladığım bu cdyi her dinleyişimde o inanılmaz büyülü yolculuğu yaşıyorum. Soğuk bir Paris gününde yaşadığım inanılmaz yeni yıl büyüsünü.

Müziğin sihirli gücünü bir kez daha bana hatırlatan bu anımı sizlerle paylaşmak istedim. İstedm ki sizler de bir gün böyle büyülü bir yolculuğa çıkın sevdiğiniz bir müzikle.....

  

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..