Sihirli formalar

Hiç düşündünüz mü kim hangi numarayı tercih eder, numara bu kadar önemli midir, ölümsüz numara var mıdır, defans kaç numara giymeli?

Pele, Maradona ve Platini on numaralı formayı doruk noktasına çıkartan efsane isimler. Aradan yıllar geçmesine rağmen bütün büyük klüplerde klas bir oyuncu satın alınırken potansiyel “on numara” olarak düşünülür. Transferden sonra birkaç maç performansı gözlenir, taraftar da beğenmezse aynen şutlanır. Yıllardır bu böyle olmuştur ve şimdilik değişecek gibi görünmüyor. On numara bana göre oyunda sürekli parlamak zorunda olan, her taşın altına elini sokabilecek nitelikte cesur ve kabiliyetli olmalıdır. Herşeyin en iyi olmalıdır belki de...

Önce Cantona, sonra David Beckham ve şimdi Christiano Ronaldo yedi numaralı formayı eskittiler. Yedi numarayı kutsal kılan bu üç Manchester Utd. oyuncusu etkileyici futbollarıyla onların yerine gelecek yedi numaraların kalitesini de otomatikman artırmış oluyor. Artık taraftar ve de takım(!) “yedi numaranın” kalitesine yakın bir oyuncu isteyecektir. Bu formaya en çok yakışan sanırım dünyaya top oynama misyonu ile gönderilen Ronaldinho: teknik, güçlü, ve hızlı, çok hızlı...

Defans oyuncularının giydiği numaralar genelde pek dikkat çekmez çünkü birçok iyi defans oyuncusunun değeri yıllar sonra anlaşılır. Efsane defans oyuncularından biri var ki forması şuan tüm Milan taraftarlarının kalbini fethetmiş ve forması tribünlere çekilip ölümsüzleştirilmiştir: Franco Baresi. “Altı numara”ya hak ettiği değeri ve emeği gösteren Baresi belki de bütün dünyadaki defans oyuncularına somut bir örnektir. “Kapı gibi” dediğimiz defans anlayışını hayata geçirmiş ve en kral forvet oyuncularından “müsadenizle” diyerek topu çekmiştir. Baresi’ye bir alkış lütfen...

Bunlar benim gönlümdeki sihirli formalar ama eminim yazamadığım nice efsane isimler var: “iki numara” Panucci, “dört numara” Minotti ve Albertini, “onbir numara” Giggs...