Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '14

 
Kategori
İlişkiler
 

Sihirli sözcükler

Sihirli sözcükler
 

Sözcükler duygulandırır insanı...  Kimi zaman öfkelendirir, yıkar, yakar. Kimi zaman da şaşırtır ferahlatır aydınlatır. Ya umutları yok eder, ya da umudu tükenmişlere yaşam umudu verir. Gizemli gerçekler  sis perdesinin arkasından çıkıp gelir veya sonsuza kadar yok olup gider. Tatlı bir fısıltı beşikteki bebeği sustururken, nefret dolu bir söz parmağı tetiğe bastırır. Öfkeli sözcükler nefteri körüklerken, şefkatli sözcükler bir çok itirafı gözler önüne serer. Bitkilere can veren sözcükler, insanı ya öldürür ya da güldürür kimi zaman. Neler yapmaz ki sözcükler...

Sabah güne nasıl başlıyorsunuz ? Hayat öyle büyüleyici ve sözcükler o derece sihirlidir ki güne nasıl başladığımız sorusu bu nedenle çok önem arzeder. Ruhu daraltan bir güne başlayış o günün karanlık tüketimine önderlik etmektir. Oysa aydınlık bir günaydın günün gülümseyişini sağlar bize... Tüm büyük ustalar kelimelerin gücünü bilirler. Kelimelerin sihrinde tesirli olan sadece mana yönü değildir. Telaffuz şekli, kulakta bıraktığı tını, hayal aleminde oluşturduğu  gölge de sözcüklerin sihrine katkıyı artırır. Dillerin ses güzelliği, dalgalanıp duyurma, anlatma ve inandırma süreci hiç de kolay olmamıştır. Bir tarih boyunca ordu, insanları savaş meydanlarından geçirerek zafere, gazi ve şehit olmaya, büyük başarılar kazanmaya ikna yeteneğini büyüleyici hitabet gücünden almıştır. Kelimelere ses ve hayat veren söz sanatkarkârının başarısı, söze musikinin duyurucu kuvvetini katabildiği ölçüde derin ve ölümsüzdür. Sözün sese bu derece ihtiyaç duyduğu ilk insanlar döneminde keşfedilmiştir. Asırların çağların emeği ile böylesine güzel ses ve mana kazanmıştır kelimeler. Diller nasıl güzelleşti ve müziksel tınılar nasıl oluşturuldu? Türk dili, şiir hatta söz söylemek için türlü sazlardan başka dile ses katan ahenk unsurlarını araştırmış kafiyeyi keşfetmiştir. Türkçe daha ilk şiirlerinden itibaren mısralarda ahenkli ses uyumu anlamına gelen alliterasyonu büyük zevkle kullanmıştır. Ülkemizde dilin kendi mirası içinde bu gelişim devam etmektedir. Gelişimi takip eden siyasetçiler, senaristler, yazar ve şairler, yöneticiler başarı ivmelerini sürekli yükseltmektedirler. Bu sebepledir ki diller tarih boyunca yalnız kelime sayısı ve işlevselliği bakımından değil, ses bakımından da incelenmiş ve işlenmiştir. Atalarımızın işlediği söz mücevherlerini itinayla kullanalım sahte boncukları tercih etmeyelim. Dillerin musikileşmesi tarihi o ülke tarihinde yatar. ''Fransız dilini, bin yılda Fransa'nın toprağı yetiştirdi.''  cümlesinde  derin hakikatler gizlidir. Türk vatanının müzikal dili de Türk vatanlarının büyük tesiri altında kalmıştır. Hüküm sürdüğü bütün toprakların neresinde güzel bir ses bulmuşsa bünyesine almakta tereddüt etmemiştir. Grekçe asıllı evfemizm (iyi konuşma) tarihin her aşamasında önem arzetmiştir.Günümüzde de önemini korumaya devam etmektedir.

Dudaklarımızın gerisinde yer alan bu gizli hazineleri yaşatmak, sizin elinizdedir. En derin sessizlikler, en coşkulu haykırışlar kelimelerimizin tınısında saklıdır. Yerinde zamanında ve değecek sözcükler hayat kurtarır. Serseri kurşunlar gibi hedefi olmayan, müzikal sesden uzak, kulak tırmalayan sözcükler amacına ulaşamaz. Sesimizin ve sözümüzün hedefine ulaştığı, kelimelerin mutluluktan çığlık attığı güzel ve mutlu günlerde buluşmak dileğiyle hoşçakalın...

  

 
Toplam blog
: 8
: 317
Kayıt tarihi
: 24.06.13
 
 

Eğitimci- Kişisel Gelişim Uzmanı- Yazar ..