Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Temmuz '10

 
Kategori
Deneme
 

Şiir, Filistin’de Bir Çığlıktır (Filistin’in İçli Şairi: Mahmud Derviş)

Şiir, Filistin’de Bir Çığlıktır  (Filistin’in İçli Şairi: Mahmud Derviş)
 

Mahmud Derviş ve Şiir Kitabı


İnsan bazen yaşadığı coğrafyadan çıkarak dünyanın bir başka yerini yurt edinebilir. Gurbeti sıla yapabilir. Bu anlamda “dünya sürgünlüğü” insanın irâdesi dâhilindedir. Ama insanın doğduğu, havasına suyuna alıştığı toprağından (vatanından) bir ot gibi, bir bitki gibi sökülüp atılmasına ne diyeceğiz? Asıl sürgün bu değil midir? Hem de irâde dışı bir sürgünlüktür… Önce tanıdık sesler kesilir. Sonra iklim değişir, sonra yer ve mekân. Bir kuyudadır insan. Öyle bir kuyu ki karanlık ve dipsiz. Çıkmaz istese çıkamaz, ölmek istese ölemez. Kelepçesiz esâret bu olsa gerek. Son tahlilde insanın vatanından, boy atıp filizlendiği toprağından ayrılmak mecburiyetinde kalmasından daha büyük bir esâret var mıdır? Boşuna mıdır altın kafese konmuş bülbülün “Ah vatanım!” diye çığlık çığlığa inlemesi?

Filistin’in İçli Şairi: Mahmud Derviş

Kimdir Mahmud Derviş? Doğduğu tarihten (1941) ölene kadar (9 Ağustos 2008) “Sevgili” olarak gördüğü Filistin’in bütün acılarını yüreğinin en derin köşelerinde hissetmiş, yaşamış ve bunu güçlü kalemiyle şiir şiir dile getirmiş bir şair. Bunun yanında Filistin’in haklı davasını kör, sağır, duyarsız dünyaya söz söz duyurmuş Filistin’in gönüllü bir temsilcisi. Mahmud Derviş 1941’de Filistin’in Celile bölgesinde doğar. Çocukluğunda (1948) Celile bölgesini “Siyonist” İsrail’in zorbaları tarafından işgal edilince mecburi göçü başlar Mahmud Derviş’in ailesiyle birlikte. Lübnan’a giderler. Göç ve elbette bir sürgündür bu. İsrail’in kan gölüne çevirdiği toprağı ve sınırları olmayan ülkesini, Filistin’i, Filistin’in haklı davasını yılmadan, bıkmadan, usanmadan anlatır şiirleriyle, konferanslarıyla. Bunu yaparken (bu nasıl bir yüceliktir ki) düşmanına kin bile duymaz. Filistin’in gözüdür, kulağıdır, hassas ruhudur Mahmud Derviş. Ne sürgünler, ne göçler ne hapisler, onu bu mücadeleden alıkoyabilir. Bakın kendini (dolayısıyla mensubu bulunduğu Filistin’i, Filistin’in ruh halini ve çektiği acılarını…) nasıl tanımlar, “Kimlik Kartı” şiirinde:

"Kaydet!
Arab’ım
Kartımın numarası elli bin
Çocuklarımın sayısı sekiz
Dokuzuncusu da yolda
yaz sonunda burada!
Kızıyor musun? Kaydet!
Arab’ım
Taş ocağında çalışıyorum emekçi yoldaşlarımla
Çocuklarımın sayısı sekiz
Ekmeklerini
taştan çıkarıyorum
giysilerini ve defterlerini!
Sadaka dilenecek değilim kapında
Konağının girişi önünde
küçük düşürecek değilim kendimi!
Kızıyor musun?

Kaydet!
Ara’bım
Adım var yalnız, yoktur soyadım
Öfkeden köpürerek yaşayan
en sabırlı insanıyım bu diyârın
Zamanın doğuşundan
yılların başlamasından
servilerden, zeytinlerden
otların yeşermesinden
daha eskiye uzanır köklerim!
Karasaban süren bir ailedendir babam
soylu efendilerden değil
Ve dedem bir çiftçiydi
ne nesebi vardı ne de şeceresi!
Kitap okumaktan evvel
güneşin yükselişiydi bana öğrettiği
Evim bir korucu kulübesi
dallardan ve kamışlardan
Rahatlatıyor mu seni bu durumum?
Adım var yalnız, yoktur soyadım Kaydet!
Arab’ım
Saç rengi: Kömür karası
Gözler: Kahverengi
Ayırıcı niteliklerim:
Başımda kefiye üstünde bir siyah çember
Ayalarım adeta sert bir kaya
tırmalar kim dokunsa
Adresim:
Sokakları adsız
unutulmuş bir köydenim, silahsız
Taş ocağındadır, tarladadır tüm erkekleri
Kızıyor musun?

Kaydet!
Arab’ım
Sen yağmaladın bağlarını atalarımın
Benim ve tüm çocuklarımın
sürdüğü toprağı sen yağmaladın
Bana ve torunlarıma
hiçbir şey bırakmadın
şu kayalıklardan başka!
Söylendiğine göre hükümetiniz
bunları da alacakmış, öyle mi? Madem öyle!
Kaydet!
Kaydet ilk sayfanın tâ en başına
Nefret etmem insanlardan
Hiç kimseye saldırmam!
Ama aç kalınca
toprağımı gasp edeni çiğ çiğ yerim!
Kolla kendini, kork benim açlığımdan
Kork benim öfkemden!
Kolla kendini!


Denebilir ki Mahmud Derviş Filistin, Filistin Mahmud Derviş’tir. Ateşler içinde yanan Derviş’in Filistin’i ateşi bir türlü düşürülmeyen (düşürülemeyen değil) havale geçirmekte olan bir çocuk gibidir. Ama o çocuk, Filistin, her şeye rağmen; tekniğe, ateşe, silaha karşı aciz de kalsa; katil İsrail’e, kör insanlığa, duyarsız dünyaya, güzel günler görme ihtimâliyle ölüme direnmektedir. İntifada. Coğrafyasında insanları (çoluk çocuk, kadın denilmeden) yıllardan boğazlanmaktadır Mahmud Derviş’in. Ama şair; bunları anlatırken bile şiir dilini, şiirde lirizmi, asla kaybetmez. Toprağından ayrı düşürülmüş olsa da, özlem şairi ateş ateş yaksa da ümitvardır şair. Dünyanın neresinden yazmıştır bu şiiri annesine, bilemem, ama; özlemin Derviş’i nasıl yaktığı ortadadır. Anayurdu da “anne”ler doğurmamış mıdır zaten?

“Annemin ekmeğini özlüyorum
Annemin pişirdiği kahveyi
Annemin dokunuşunu.
Büyüyor içimde çocukluk
Günden güne
Seviyorum ömrümü
Çünkü ben öldüm birden
Utanarak annemin gözyaşından! …
Döndüğüm zaman bırak beni
Ateşinin ocağında odun
evinin avlusunda çamaşır ipi olayım
çünkü senin gündüz duan olmadan
duramaz oldum ben."

26 yıl sürgünde kalan Mahmud Derviş 1996’da döner Filistin’e. Yine şiir, yine her türlü eziyete, baskıya rağmen sevgilisi Filistin için yaşar. Bu mücâdele dolu kalp, 9 Ağustos 2008 tarihinde Teksas’taki Houston Memorial Hermann Hastanesi’nde geçirdiği kalp ameliyatı sırasında durur. Ramallah’ta (Filistin'in Batı Şeria bölgesinde bulunan bir şehir. ) Sürgünde yaşadı ama şimdi yıllarca özlemini çektiği toprağında ebedi uykusunda.

Bir Kitap: Biz Kaybettik, Aşk Da Kazanmadı

Onlarca şiir kitabı olah Mahmud Derviş’in şiirlerinden seçmeler Aralık 2008’de, Lütfullah Göktaş tarafından “Biz Kaybettik Aşk da Kazanmadı” adıyla kitaplaştırıldı. Derviş’in 8 şiir kitabından 26 şiir alınmış bu eser Kitabevi Yayınları’ndan çıktı. Yazımı Mahmud Derviş’in ümit dolu mısraları ile bitireyim:

“Ve ant içerim ki,
bir mendil işleyeceğim yarına kadar,
gözlerine sunduğum şiirlerle süslü
ve bir cümleyle, baldan ve öpücüklerden tatlı:
"Bir Filistin vardı,
bir Filistin gene var!"

 
Toplam blog
: 300
: 1022
Kayıt tarihi
: 13.06.10
 
 

Tarih, edebiyat, şiir, dil ..