Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Haziran '19

 
Kategori
Şiir
 

Şiir Öğren

Şiirde anlam çalışması imge, anaduygu, konu öğeleri bulunup değerlendirilerek yapılır.Çoğu kez konuyla anaduygu karıştırılmaktadır.

Konu, bildiğimiz gibi üzerinde durulan, hakkında söz söylenen olay, durum, sorun vb. Kısacası her şeydir.

Anaduygu, konu işlenirken okurda uyandırılmak istenen duygudur.
Bu yönden konu dış öğe, anaduygu ise iç öğedir.
Konu genel nitelik taşır. Anaduygu ise özel, soyut niteliktedir.
Örneğin, barış bir konu; barışseverlik bir duygudur.
Anaduygu ve konu sınırlandırılarak tamlama veya sözcük olarak belirtilebilir.

GÜZEL HAVALAR
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden
Tütüne böyle havada alıştım.
Böyle havada âşık oldum;
Eve ekmek tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.

(Garip) Orhan Veli Kanık

Şiirin kişisi kimdir?
Şiir kişisiyle ozan özdeş midir?

“Güzel Havalar” adlı şiirde sıralananlar Orhan Veli’nin yaşamıyla örtüşmemektedir.
Soruların yanıtlarını aradığımızda şiirde konuşan kişiyle ozanın aynı kişi olmadığını, şiirde yaşananlar ozanın yaşamında yer almadığını biliyoruz.Çünkü ozan, evkafta çalışmamıştır,dolayısıyla istifa etme gibi bir olay da bulunmamaktadır.

Ozan, başkalarının şiirini yazamaz mı?
Elbette yazar. Bu yanıyla ozan rol yapmaktadır diyebiliriz. Ozanın seçtiği kişinin güzel havalara tutkulu, yaşama coşkusunu duyan biri olması bize ozanı çağrıştırıyor.

Şiiri değerlendirmeden sözcüklerin ses değerlerini duyacak biçimde sesli olarak birkaç kez okumalıyız.
Sözcüklerin ritmini duyup onu sesimize taşımalıyız.

Dize sonlarındaki ses yinelemeleri yaşama tutkulu olmasını söylemede kolaylık sağlıyor.

Şiirin sözcük örgüsü içinde yer alan sözcüklerin anlamına bakmalıyız.
Böylece şiirde yer alan anlam ve duygu yükünü bulmaya, sezmeye çalışmış oluruz.

Şiirde anlam çalışması yaparken şiirde geçen imge, simge gibi öğelerin arka planda anlam yüklemesi yapar.

Bu şiirde geçen
“güzel havalar”
imgesi bir doğa olayı mı, yoksa şiir kişisinin yaşadıkları mı?
Bunların her ikisi de olabilir mi?

“Şiir kişisi kendini yaşamın kollarına bırakırken yeni alışkanlıklar da ediniyor:
“tütüne alışması,
aşık olması,
şiir yazma hastalığı (şiiri çok seviyor)”

Bu durum nelere karşı neleri yeğlediğini gösteriyor.

Şiirde ölçü, uyak kaygısı güdülmemiş.
Dize ötesinde şiirin bütünlüğü önemsenmiş.
Kimi dizeler sonraki dizede bitiyor.

“Böyle havada istifa ettim/ Evkaftaki memuriyetimden”
“Şiir yazma hastalığım/ Hep böyle havalarda nüksetti”

dizelerini iki değil de tek dize olarak da düşünebiliriz.

Orhan Veli Kanık’ın doğaya olan tutkusu yaşama tutkusuyla birleşince, işte böyle bir şiir yazdırmış ona.

Şiir etkilenme sürecinde oluşur, yazıya geçer. Başka doğalar insan doğasını etkileyince şiir doğar. İşte doğamızın etkilenme izlerince oluşan birikim şiirde boy verir.

Belleğimizde oluşan birikim insanın kendini tanımasını sağlarken bellek varlığı oluşunu da gösterir. Bu birikim başka doğaların doğamızı etkilemesiyle oluşur. Sevinç, acı ussallaşma yolunda güzele ulaşmayı amaçlar. Bu güzel, uzanıp dokunamadığımız türden olabilir, ama yine de ona dokunabilir şair.

Başka doğaların doğamızı etkilemesinden doğan birikimler başkasının doğasına aktarılarak öğrenme gerçekleşir. Şair insan yanıyla insanlara açılır, paylaşır. Bu paylaşım ortak doğada gerçekleşir. İnsanın öznel, nesnel yanı insan doğasının ortaklığını gösterir. Bu ortaklıklar öğrenilebilir.

Şiir içsel, öznel olana yönelirken Bu yönelmede sezgisel us kullanılır. Şair geleceğe yönelirken geçmişe bağlılığı da sürer. Geçmiş etkilenmelerin birikimidir. Ancak şairin gördüğü olandan çok olabileceklerdir. Bu yanıyla şair geleceğe yönelik bir etkinlik sürdürür.

Şiir, şairin sözünde genel geçer kurallara uzak düşer. Şiir kişiseldir. Şiir şairin dışlaştırma eyleminde yoğunlaşır. Şiirin kurgusu, başka doğalara akışı nesnel ortaklığa yönelir. İşte herkes için geçerlilikler bu süreçte görülür.

Şiir dil işidir, araçları sözcüklerdir. Algısal simgeler genel dile çevrildiğinde anlamlara, anlamsızlıklara ulaşılabilir. Kişiye özel olmayan bu çeviri öğrenilebilir. Şiir bilinçle kavranır

yaşam

güneş
muştuluyor günü
gün başlıyor

varsıl kucağında doğanın
duyar sabahı
kurt kuş insan

yinelenmez dünde kalan
her gün yaşanan

Şiirin son iki dizesinde saklı duran nedir? İşte şiir bunu anlatıyor.
 

 
Toplam blog
: 1064
: 732
Kayıt tarihi
: 24.03.12
 
 

Türkay KORKMAZ, umuda yolculuğu ertelemez. Mermeri delenin damlanın sürekliliği olduğunu bilir. Y..