- Kategori
- Şiir
Şiir ve kimi şair Türklerin Şiirleri
Özdemir Asaf
Şiir yazma konusunda çok başarısız olan ben dahil olmak üzere herkes gençliğinde şiir yazmıştır diye düşünürüm. Hatta Milliyet Blog alanında çok nitelikli şairlerin şiirlerini okuyorum. Şiir, dilin anlam, ses ve ritim öğelerini belli düzen içinde kullanarak; bir olayı ya da bir duygusal ve düşünsel deneyimi yoğunlaşmış ve sıradanlıktan uzaklaşmış bir biçimde ifade etme sanatıdır. Valery’nin tanımından hareket eden Suut Kemal Yetkin, yürüyüş ile raks (dans) arasındaki farkı, düzyazı ile şiir arasındaki farka benzetir. “Şiirin yerini düzyazı aldı Şiirden geriye acep ne kaldı” Gerçek şiir ne bir düzyazıdır ne de kelimelerin hafızamızdan kalemimize öylesine yansımasıdır. Şiir yazmak bu kadar kolay bir iş olsaydı; herkes şair olurdu. Peki nedir o zaman şiir? Nasıl ve niye yazılır? İncelikleri nelerdir? Şair olmak neden çok zordur? İlk önce şunu bilmek gerekir; şiir mefhumunun her gönülde farklı bir yere, manaya ve tarife sahip olması şiirin doğasından kaynaklanır; çünkü şiir, bir bilim dalı değil, sanat dalıdır. Herkesin estetiği, zevki ve kabulü birbirini tutmaz. Şiirin tezahüründe rol oynayan en önemli faktör duygudur. Ne karşısında duygulanırsak duygulanalım, işte bu şiirin başlangıç halidir; adına da ilham denir. Kanımca ilhamın şiirle yüzde olarak ilgisi ancak yüzde ondur; ilham sadece şiire başlamamıza yardımcı olur. Şiirin başlangıç haliyle bitişi arasındaki yüzde doksanlık kısım ise düzeltmelerle, arayışlarla ve sabırla şiirin tekamül edeceği ya da demleneceği andır ki, şiiri şiir yapan da budur. İlhamdan sonra şiirin bitiş aşamasını belirleyen, şairin bilgi, birikim ve kültürüyle beraber şiire bakış açısıdır. Şiir, kelimelerle oynanan bir ses oyunudur. Ovidius'dan günümüze şiir yazılar gelmiştir. Tarihte ilk şiiri yazan kişi olarak bir Sümer kadının adı geçer bu şiir Kral Şusin için yazılmıştır.
Şiirlere merakınız ya da düşkünlüğünüz var mıdır bilmiyorum aşağıda okuyacağınız şiirlerden sonra bu konuda kendinizi sorgulayacağınıza eminim. Gazetelerin iç sayfalarında yer alan ve çoğumuzun dikkatini bile çekmeyen bu üstatların şiirleri sizleri gülümsetebilir diye ümit ediyorum.
1-Çetin Parlar Ankara’da yaşıyor ve çay meraklısı;
2-Bur
dur Yeşilova’dan köstebeklere çağrı var;
3-Mükremin amca bu şiirinde Şefika Hanımın kulaklarını çınlatıyor;
4-Ahmet Aktaş’tan berberine övgü;
5-Hasan Yıldız akaryakıt fiyatlarını kendince protesto ediyor;
6-Suçlu Abdullah amca düz olayı şiire çevirebilen bir dahi;
7-20-Yaşında Muavin 25 yıldır şiir yazıyor;
8-Karnı acıkan genç şiir yazarsa Pirinç pilavı sevgilisi nerdesin;
9-Fevzi amca dişlerinden-perişan Çaresiz derdimin çözümü sensin Doktor Bey;
10-Hasan Yıldız direksiyon hocası olursa;
11-Gönlümüzün sultanısın Deniz Seki;
12-Balıkesir İşkur’da geçen ömürler;
13-Hayrullah Amcadan tüm göbeği açıklara gelsin;
14-Bana ne;
15-Hasan Yıldız Mersin Erdemlide yaşıyor Profesyonel Posta Gazetesi Şairi;
16-Mustafa Üzelli O Şiirler;
17-Rimelle gel;
18-Teşekkürler Posta sana;
19-Adres Doğru;
20-Televizyona giriş;
Siz siz olun neşeniz ve mutluluğunuz için şiir yazın, şiir okuyun, şiirsiz kalmayın.
Nizamettin BİBER