- Kategori
- Şiir
Şiirin balkonunda...
''BALKON''
Çocuk düşerse ölür çünkü balkon
Ölümün cesur körfezidir evlerde
Yüzünde son gülümseme kaybolurken çocukların
Anneler anneler elleri balkonların demirinde
İçimde ve evlerde balkon
Bir tabut kadar yer tutar
Çamaşırlarınızı asarsınız hazır kefen
Şezlongunuza uzanın ölü
Gelecek zamanlarda
Ölüleri balkonlara gömecekler
İnsan rahat etmeyecek
Öldükten sonra da
Bana sormayın böyle nereye
Koşa koşa gidiyorum
Alnından öpmeye gidiyorum
Evleri balkonsuz yapan mimarların
Sezai Karakoç''
Şiir okurlarının yüksek izinleriyle, bir ''merhaba'' diyerek, bloga bu balkondan giriş yapmak istedim...
Bir arkadaş bu şiirin imgeleminde yabancılaşma var mesajını vererek, onu; ''batılılaşmayla beraber kültüre ait ne varsa değiştiğini evde bulunan balkondan yola çıkarak anlattığı güzel bir şiiridir.'' diye tanımlamış!...
Evet, Osmanlı'da adından da anlaşıldığı gibi bir balkon kültürü yoktur ama Anadolu'da benzeri daha kullanışlı ve işlevsel dinlenme mekanları vardır....
Bir başka arkadaş da, çok bunalımlı bir dönemde ve döneminde, kendini bu balkon şiirindeki çocuk gibi hissetmiş!...Ve sıcak bir dost eli, onu tutup, geriye çekmiş... Yani, ''Diriliş''in şairi, şiiriyle ona da bir fayda sunmuş!...
Kimbilir, hangimizin imgeleminde balkonun farklı farklı izleri vardır?...
Bana gelince, ben hep yaz evlerinin balkonlarını ve orda tüketilen güzel gün ve şiirli akşamları anımsarım...Önünde bir deniz ya da doğa manzarası varsa, o zaman değme keyfine...
İlk çocukluğumun geçtiği konaklarda balkon nedir bilmesek de, son çocukluğa yaklaşırken, doğallığı bozulmamış yerlerde, mekanlarda bulunan balkonlarda yaşamayı sevdiğimi belirtmeliyim. Bahçeli evlere sahip olup da, çardağın, kameriyenin ya da verendanın altında ki yaşamlar, şüphesiz balkondan güzeldir... Toprağı, temiz havayı duyumsamak bambaşka bir şeydir. Lakin balkon gene de güzeldir...
Ve şimdi de, Milliyet blogda, şiirin balkonun da, seçkin çiçekler arasında, şiiri yaşamak vakti.
Turgutreis / Ocak 2011