Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Ayşenur Kurtuluş Peltek

http://blog.milliyet.com.tr/ayk

15 Ağustos '07

 
Kategori
Güncel
 

Şikayet

Şikayet
 

Eveet… bugün kentimizin önemli ailelerinden birinin konuğuyuz… Yaşadıkları bu sımsıcak yuvada onlarla hoş bir tur attıktan sonra dağ manzaralı sohbet köşemizde söyleşimize devam edeceğiz… Bilmem ne tarzı döşenmiş salondaki koltuklarla duvardaki tablonun uyumuna bakın. Mor perdelerle yeşil halının oluşturduğu zıtlık fevkalade bir hava katmış. Çocuk odasındaki alakasız lamba yatak örtülerini nasıl da öne çıkartmış… hmm… Enteresan bir deneme!

Son aylarda çok fazla mimarlık ve dekorasyon dergisi yayınlanmaya başladı. Sevindirici bir haber olması gerekirken her birinin verdiği heyecan kapaktan son sayfaya ilerlerken inceldi.

Dergi sayısının artması daha fazla haber, daha yüksek kalite arayışı, rakiplerin artmasından dolayı bir telaş ve peşinden haber kaygısı , daha fazla araştırma ihtiyacı getirecekken ben bu hırsı sadece fotoğraf ve kağıt kalitesi kaygısı olarak görebildim…

Okulda en önemli bilgi kaynaklarımız dergilerdi. Hocalarımızın bize gösterdiği rehberler, günlük gelişmeleri de takip ederek malzeme bilgilerimizi sürekli yenileyebileceğimiz, dünyada mimarların neler yapabildiklerini görerek kendimizi nasıl zorlayabileceğimizi, Türkiye’deki mimarlığın seviyesi ve Türk mimarların kendilerini nasıl ifade ettiklerini takip edebileceğimiz yayın dergilerdi. Çok da faydalı olan, sağlam temellere oturmuş, kalitesini belli seviyede koruyan dergilere ve yayınevlerine çok teşekkür ediyorum. Benim derdim yeniler.

Bir dergiyi hazırlamanın ne kadar güç olduğunu bilmeden atıp tuttuğumu düşünmeyin. Mimarlığın nelerin gölgesi altında kalarak saklandığı yerden çıkarılmaya ve güncel hayatta hak ettiği değere kavuşturulmaya çalışıldığını da biliyorum. Çok büyük projelerin zaten göz önünde olduğunu ama boyutun biraz daha küçüldüğünde değerinin de küçüleceğini düşünenlerin bu görüşten uzaklaştırılmak üzere bu dergilerde uyarılıp özendirildiğini de düşünüyorum… Ana amaç bu olarak görülmesi gerekirken ve bizlere de böyle aksettirilirken içeri girildiğindeki değişiklik beni rahatsız ediyor. Bir şeyler gözler önüne getiriliyor ama eleştirilmiyor. Sayfa doldurmak amacıyla ne bulunursa allanıp pullanıp sunuluyor. Övgülerle bezenip beğenilmeye zorlanıyor. Kötü olanı göstermeye gerek yok, kimseyi de kötü eleştirip gurur kırmaya da gerek yok diyorsunuz, haklısınız. Zaten bunu yererek değil seçici davranarak yapmalısınız. İyiyle kötünün yan yana sunulmasını gerçek iyiye hakaret olarak görüyorum.

Mimarlık zor bir meslek, sürekli üretmek gerek, yeniyi oluşturmak, eşsizi meydana getirmek. Tasarlamak, icat etmek demek. Neredeyse her dergide, içerisinde Mies van der Rohe’nin koltuğunun yer aldığı mekanların harikuladeliğinden bahsedilsin istemiyorum. İlk defa beş ay önce yeni tasarım olarak haberi yapılan bir kütüphaneyi takip eden sayılarda farklı mekanlarda farklı renklerde görmek de istemiyorum. Çok zor olanı istiyorum belki, sen yapabilir misin diye de sorabilirsiniz ama yıllarca eğitimini aldığım mesleğim hakkındaki doğrulardan bu kadar çabuk vazgeçenleri gördükçe de üzülüyorum. Yazdığım bu yazıyı da ömrüm boyunca sözümden dönmemem için, vazgeçmemek için saklayacağım. Taklit ve esinlenmek arasındaki farkı umarım biliyoruzdur.

 
Toplam blog
: 6
: 402
Kayıt tarihi
: 30.07.07
 
 

1982'e doğdum.Uludağ mimarlık mezunuyum. Masalları çok severim...