Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '12

 
Kategori
Futbol
 

Şike davasında gerekçeli karar açıklandı!

Şike davasında gerekçeli karar açıklandı!
 

Bir yılı aşkın bir süreden beri ülke gündemini meşgul eden ve geçtiğimiz ay sona eren mahkeme duruşmasından sonra sanıklar tahliye edilerek, şike davasında ceza yağmıştı. Herkes gerekçeli kararı beklerken, büyük bir merak içindeydi. Acaba mahkeme heyetinin ceza vermesine neden olan somut deliller neydi?

Ve nihayet 16. Ağır Ceza Mahkemesi, şike davasına ilişkin verdiği mahkûmiyet kararlarının gerekçelerini açıkladı. Raporda Fenerbahçe'nin teknik heyet ve futbolcularının şike olaylarından haberdar olmadığı vurgulandı.

Simon Kuper'in "Futbol Asla Sadece Futbol Değildir"sözüne yer verilen gerekçeli kararda, temiz bir futboldan söz edilebilmesi için şiddetten, küfürden, kara paradan uzak durulması, çıkar amaçlı suç örgütü üyelerinin boy gösterememesi gerektiği ifade edildi. 

2 Temmuz 2012'de karara bağlanan davanın gerekçeli kararı ise mahkûmiyet ve diğer kararların verilmesinden 39 gün sonra tamamlandı. Davanın görüldüğü İstanbul 16'ıncı Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan gerekçeli karar tam 682 sayfa.

Gerekçeli kararda çıkar gruplarının futbolda olmak için çabaladıkları belirtilerek "Özellikle transferlerden kolay ve yüksek miktarda para kazanma avantajı yanında futbol camiasında menajer ya da yönetici olarak yer almak, kamuoyunda tanınmış medyatik futbolcu-spor adamlarıyla ilişki kurmak suretiyle kamuoyuna kendilerini kabul ettirme ve legal alanda faaliyet gösteriyor görüntüsü verme, bu vesileyle kamu oyunda iş adamı kimliğine bürünme şansına sahip olmakla kamu görevlileri nazarında da saygınlık kazanmayı amaçlamaktadırlar. " deniliyor.

Mahkemenin gerekçeli kararında, şikenin sahaya yansıyıp yansımamasının önemli olmadığı da vurgulanıyor. Sanıkların fikir birliği içinde olmasının yeterli olduğu belirtilirken tapelerin tek başına delil olmadığı da ifade ediliyor. Bu nedenle çekilen fotoğraflar ve sanıkların ellerinde bulunan çantaların suçun niteliği açısından yeterli olduğu vurgulanıyor. (Görüldüğü gibi tapeler delil olarak kabul edilmezken, birilerinin elinde taşıdığı içinde ne olduğu belli olmayan çantalar en büyük delil!) Kararda şu ifadeler kullanılıyor: "Ceza yargılamasının konusu, şike veya teşvik suçunun sahaya yansıyıp yansımaması değil, şike ve teşvik "anlaşmasının" vaki olup olmadığıdır. Sanıkların, sübutu kabul edilen şike ve teşvik eylemleri, bu çerçevede değerlendirilmiştir."

Mahkemenin gerekçeli kararında, Fenerbahçe'nin yöneticilerin üstün gayretiyle şampiyon olduğu belirtilirken, üstün kelimesinin sonuna ünlem işaretinin konulması dikkat çekiyor. Kararda şu ifadeler kullanılıyor: Fenerbahçe, şike ve teşvik eylemlerinden haberdar dahi olmayan teknik adamının ve çoğu futbolcusunun emek ve çabaları yanında, sanıkların üstün (!) gayretleri sonucu Trabzonspor ile aynı puanla ve averajla şampiyon olmuştur. Şüphesiz böyle bir süreç ve sonuç öngörülemeyeceğinden, sanıkların "belli bir suç" işlemek amacından söz etmek mümkün olmayıp, belirsiz sayıda suçun işlenmesi amacıyla iştirak boyutunu aşan bir yapıda bir araya geldiklerinin kabulü gerekmektedir. (Sizin anlayacağınız yaşanan sürecin bir özeti. Ancak somut bir delil yok.)

Beşiktaş ile ilgili kararın vicdani kanı ile verildiği vurgulanıyor ve şöyle devam ediliyor: Kupanın mutlak surette kazanılması gerektiği düşüncesiyle, sanıklar Serdal Adalı, Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı tarafından; İBB Sporlu futbolcular İbrahim Akın ve İskender Alın ile, yüksek transfer ücretleri ile Beşiktaş'a transfer edilecekleri vaat edilerek oynanacak kupa maçında Beşiktaş'a karşı iyi oynamamaları yönünde şike anlaşmasına vardıkları anlaşılmış, oluşan bu vicdani kanı ile anılan sanıkların, cezalandırılmalarına karar verilmiştir. (Delil yok ama vicdanen ceza var, Çok manidar.)

Mahkemenin gerekçeli kararını açıklamasından sonra "futbolda şike" diye adlandırılan davada tüm gözler temyiz aşamasına çevrildi. Tarafların temyiz başvuruları önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından değerlendirilecek ardından karar için ilgili ceza dairesi beklenecek. Bu aşamada, sanıkların duruşmalı temyiz isteme hakları bulunuyor. Özellikle Fenerbahçeli yöneticilerin bu yola başvurup başvurmayacağı merakla bekleniyor.

Davanın Yargıtay aşamasının sonuçlanmasının Ocak ayını bulması bekleniyor. Yargıtay, mahkeme kararını aynen onarsa, sanıklar hakkındaki hüküm kesinleşecek. Yargıtay'ın bozma kararı vermesi halinde ise dosya yeniden 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilecek. Mahkeme, ya kararında direnecek ya da yeni bir karar verecek.

Mahkeme tarafından hazırlanan gerekçeli kararda, Fenerbahçe'nin bir suç örgütü olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığı belirtilerek yapılan girişimlerden yönetim kurulunun haberdar olmadığı belirtiliyor. 

Kararda şu ifadeler kullanılıyor: "Gerek soruşturma ve gerekse kovuşturma aşamasında anılan sanıklar dışında Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi olan kişilerin suç örgütü kurma ve üye olma ile şike ve teşvik suçlarını işlediklerine dair herhangi bir delil ve emare elde edilemediği gibi suçla ilgisi olmadığı tespit edilmiştir."

İlginç bir tespit de; şike davasında İlhan Ekşioğlu'nun avukatlığını yapan Prof. Dr. Ersan Şen'in bir kitabındaki görüşü Beşiktaşlı Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu'nun cezalarına gerekçe gösterildi.

"Sanık İlhan Ekşioğlu, Bursa–İBB maçı öncesinde de "Üç tarlayı da sürdük" sözü ile Aziz Yıldırım'a bilgi verdiği anlaşılmaktadır. Konu tarla değil futboldur." (Tarla ile futbol’un ne gibi bir bağlantısı var? Her hangi harf benzeşmesi de yok!)

6222 sayılı yasada yapılan değişikliğinde anlatıldığı gerekçeli kararda, yeni yasanın Başkan Aziz Yıldırım'ın lehine olduğunun açık olduğu da belirtildi. (Oysa yasadan ilk yararlananlar başkaları oldu.)

Gerekçeli kararda, "Fenerbahçe yönetimini bırakmak istemeyen Aziz Yıldırım, 2010-2011 sezonunun ikinci yarasında şike ve teşvik faaliyetlerine başlamıştır." deniliyor. (Ama sadece deniliyor. Hiçbir somut delil yok!)

Netice itibarıyla şike davasının gerekçeli kararında, hiçbir somut delil yok. Amaç insanların onuruyla oynamak ve itibarsızlaştırmak! Verdikleri cezaya neden olarak gösterebilecekleri bir delil olmayınca, oradan, buradan alıntı yapılarak, gerekçeli karar şişirilmiş. Okuyunca içinin boş olduğunu hemen herkes anlıyor.

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..