Şike İddianamesi ve Tarafgirlik

Bütün kurum ve kuruluşlarıyla gayri meşruluğun içerisine batmış bir memlekette, halen bol miktarda saf insanın olduğunu gördükçe tebessüm ederek gülesim gelir.

Kimi konuştuğum tarafgir arkadaşların yaklaşımlarından dolayı, derler ki…

“Türkiye’de şike yoktur.”

“Koca kulüp başkanları gidip şikeye mi tenezzül edecekler?”

“Elde sanki delil varda!”

“Şike diyorlar ama nedense ortalıkta şikeye karışmış, şöyle adamakıllı bir futbolcu yok.”

Ve daha bilmem neler…

Ne diyordu dün akşam Siyaset Meydanın da ki Barış? Eski futbolcuymuş kendisi. Kayserispor, Diyarbakırspor, Zonguldakspor gibi takımlarda top koşturmuş.

“Şike teklifi almadım diyen bir tek Anadolu takımı futbolcusu yoktur. Teşvik mi! Teşvik primi bizim bayramımızdır. Teşvik primi Anadolu kulüplerinde top oynayan futbolcuların bayramının adıdır.”

Ve Barış devamla, “Devlet teşvik verirken suç olmuyor da, bize teşvik veren büyük kulüpler mi suçlu oluyor? Ben de teşvik primi aldım. Anadolu kulüplerinden Teşvik primi almadım diyen bir tane bile futbolcu çıkmaz.”

Vaziyet böyledir ve benim iddiam…

Benim iddiam bellidir, “Şampiyon olan takım şikeyi iyi yapmıştır”.

Kabak Fenerbahçe’nin başına patladı. Mesele budur… Milyar dolarla ifade edilen bir sektörde, gayri meşru işlerin dönmediği sanısına kapılmak akıl dışılığın dik alasıdır.

Şayet, Şike iddianamesinde adı geçen kulüpler ve isimler ceza almadan bu işten sıyrılırsa… Mahkeme ki, bilirsiniz bizim mahkemeler aklama merkezi gibi çalışırlar, şike iddianamesinde adı geçen kulüp ve yöneticileri beraat ettirirse, bencileyin ülke vaziyetine baktığımızda tuhaf olmayan bir yargılama sonucu olur, hiç ama hiç tuhaf karşılamamak lazım.

Sonrasında, “Aklandık ve geldik” diye ağzı kulaklarında toplum içerisinde dolaşırlarsa adı geçen şahsiyetler, biz de bu memleketin insanları olarak bir kez daha yargımızla, siyasetimizle gurur duyabiliriz!!!!

-Yargılandılar, aklandılar ve geldiler.

Peh peh peh…

Nihayetinde ben bir Fenerbahçeliyim. “Tutmuş olduğum takım şike yapmamıştır” gibi abuk bir söylemin altına yatmayacak kadar ülke gerçeklerine gözümü dikip, melül melül bakarım. Nihayetinde Teşvik Primi denen zırvanın da bir tür tuhaf rüşvet biçimi olduğunu kabul ederim. Spor Ahlâkı babından böyle söylüyorum. Yoksa, Anadolu’nun ücra yerlerinde top peşinde koşturup, ekmeğini kazananların bayramına diyecek lafım yok. Hepsinin bir bir Teşvik Primi bayramını kutlarım.

En azından, bitli, pireli otel odalarında yattıklarını, en azından idman yapacak saha bulamadıklarını, minibüsle idmanlara gittiklerini, çoğunun gecekondularda yaşayan garibanlar olduğunu bilirim. Sebep bunlardır ki, benden yana sorun yoktur.

Şike iddianamesinde adı geçenler mi?

Hiç umurumda bile değiller. Bu memleketin kaymaklı pastasından bol miktarda pay alıyorlardı. “Astığım astık, kestiğim kestik” diyorlardı. Birazda ağlasınlar.

Lakin, şike iddianamesinde adı geçenler ve adı geçmeyen diğerleri, hiç biriniz diğerinden daha temiz veya kirli değilsiniz.