Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '12

 
Kategori
Spor
 

Şike ve Ergenekon

Şike ve Ergenekon
 

Şike davaları sürüp giderken, nihayet beklenen oldu ve Aziz Yıldırım'ı futbolla ilgili suçlardan içerde tutamayacaklarını anlayanlar işi Ergenekona bağladı.

Daha önce  " Cihan Oskay yetmezse Tuncay Güney'e başvurulsun" diye şaka yollu yazdığım yazı gerçek oldu. Ben şaka yollu yazdım da adamların gözü kara, şakaları yok, her an Ergenekoncu ilan edilip içeride soluğu alabilirsiniz.

Yıllar önce İran'da görüştüğüm bazı sesi kısıklar, " Burada her an Amerikan ajanı ya da din düşmanı ilan edilip içeri atılabilirsiniz ve sizden bir daha haber alınamayabilir" demişlerdi. Yanlış anlaşılmasın bu iş sadece İran'a mahsus değil: Aynı durumu Amerikalılar Irak'ta " yakalayın bunlar Ladinci" diyerek, geçmişte Cezayir'de şimdi de kendi Ülkelerinde Fransızlar , "islamcı teröristtir,  vurun" diyerek yaptılar. Nerede, kimin yaptığı önemli değil, önemli olan birilerinin iktidarı ve  menfaati uğruna,  insan hayatını, en kutsal hak olan yaşama hakkını hiçe sayması.

 Cübbeli Ahmet Hoca'yı, Aziz Yıldırım'ı gördükçe içeride tutulan birçokların da aynı durumda olabileceği insanın aklına gelmiyor değil. Birileri Ülke üzerinde birtakım oyunlar oynuyor. Tıpkı 28 Şubatta ya da daha öncesi ihtilallerde olduğu gibi.

Bu oyunları engellemek isteyen tarafta aslında Başbakan'ın olduğu kanaatindeyim. Ancak iktidar yolunda ilerlerken,  belki de güvendiği hatta milletvekilliği verdiği insanların bir kısmının nelere hizmet ettiklerinin farkında değildi ki, bu işin sırrını çözmesinde kritik viraj, kanımca Hakan Fidan ve MİT oldu .

Her ne kadar Hakan Fidan bitirilmeye  çalışılsa da,  başarılı olunamayınca geriye çekilme kararı alındı. Şimdi, bir dahaki seçimlere kadar, iktidar nimetlerinden faydalanılmaya devam edilecek.

Bir sonraki seçimlerde Cemaatin  AK Partiyi -Recep Tayyip Erdoğan başta olduğu müddetçe- desteklemeyeceği aşikar. Kendilerine yeni bir parti bulacaklar.  Eğer Başbakan,  Cumhurbaşkanlığına geçecekse her ihtimali gözönünde bulundurup, gerekirse yeni kanunlar çıkararak güçlü bir şekilde çıkmalı. Aksi taktirde Yüce Divan'ı göze almalı.  Seçimle gelinen Cumhurbaşkanlığı makamının yarı başkanlık sistemine bürünmesi ve mutlaka korunaklı olması elzem.

Cemaat tek açıyla bakmakta bizleri yanlışa götürebilir. Cemaatte de farklı yapılar mevcut,  özellikle halk tabakası dediğimiz, işin yükünü çekenler gayet samimi, vatanseverliğinden şüphe edilemeyen bir kitle. Olanlara bakıldığında Cemaatte zaman zaman kendini sorgulamalı, neye nereye hizmet ettiğini mağdur edip farkında olmadan intikam duygularını kabarttığı kitleleri iyi hesap etmeli.

Bu uygulamalar aslında cemaatin bakış açısı ve dünya görüşüne de ters ya da bize öyle geliyor. Tüm dünyada hoşgörü okulları açan, diğer cemaat ve dini liderlere zeytin dalı uzatan yapının Türkiye'de bu denli sivri uygulamalar sergilemesi, vitrininde saldırgan tutumlu Mehmet Baransu, Şamil Tayyar gibi simaları sürekli programlarda sunması bana çelişkili geliyor.

Bir tarafta Ali Bulaç, Hüseyin Gülerce, Ekrem Dumanlı diğer tarafta üstte saydığım zatlar. Sanırım Cemaat içinde ayrı bir  cemaat daha var. Aksi düşünüldüğünde, Cemaat,  bir taraftan vuruşacak, diğer taraftan sevilebilecek kitleler oluşturmuş durumda. Ancak ne olursa olsun şimdiye kadar toplanılan sempati spor, siyaset, askeri sahalarda eritilmeye başlandı.

Yazdıklarım sadece komplo teorileri şeklinde algılanabilir. Ancak yaşananlar, bundan sonra yaşanabileceklerin işareti. Bundan 10 yıl önce, bu günkü ortamı birileri bize anlatmış olsa; "Okullara Kur'an dersi gelecek, Üniversitelerde başörtüsü sorunu kalmayacak, Genel Kurmay Eski Başkanları, görevdeki generaller yargılanıp hapse atılacak" deseler, muhtemelen vatandaşa "zavallı kafayı yemiş" diye acıyarak bakardık. Bundan 10 yıl sonra da herşeyin tam ters istikamette ilerleyebileceğini gözardı etmemek lazım.

Yeni Anayasa  çalışmalarının, Türkiyemizin bu tür ani dönüşler yaşamasının, sürekli birilerinin intikam için bilendiği dönemler geçirmesinin  önünü alabilecek şekilde hızlandırılarak, neticelendirilmesi lazım. Aksi halde Siyasi ve Hukuksal alt yapısı olmayan ve dış yönlendirmelere açık bir Türkiye, kısır döngüler içerisinde kendi kendisiyle çatışmaktan ileri gidemeyecektir.

 
Toplam blog
: 164
: 672
Kayıt tarihi
: 21.10.10
 
 

İnşaat Mühendisiyim, olaylara anlık değil öncesi ve sonrasıyla bakmaya çaba gösteririm. Dağ havas..