Şike yasası aynı geçerse, futbolun mağdurlarına geri dönüş kapısı açılır mı?

Türkiye ve futbolunu sarsan malum Şike operasyonu ve soruşturmasında, her ne kadar sona gelinmiş gibi görünse de, meclisten dört partinin oylarıyla geçen yeni yasa Cumhurbaşkanı tarafından Veto edilmişti. Ancak görünen o ki; meclis veto yiyen yasayı aynı şekilde meclisten geçirecek.

İktidar partisinde birkaç çatlak ses çıksa da, onların ya oylamaya katılmayacakları ya da katılıp “EVET” oyu verecekleri bir gerçek.

Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a rağmen, yeniden meclise gelen bu yasanın reddedilmesi çok zor! Bu yasaya hayır diyenin partiden de istifa etmesi gerekiyor. Siz bakmayın Şamil Tayyar ve benzerlerinin atıp tuttuğuna. Onlar büyük ihtimalle yasa oylanırken meclisten kaçacaklar!

Biz gelelim Şike soruşturması iddianamesine: Savcının hazırladığı iddianame sonrası yönetici ve futbolculara şimdiden sahalara girme yasağı getirildi. Bunun mantığını anlamak, demokratik bir ülkede gerçekten zor. Ancak bizim ülke ‘İleri Demokrasi’ ile yönetildiği için bu tür uygulamalarla sık sık karşılaşıyoruz.

Gelelim savcının mağdur ettiklerine:

* Galatasaraylı Sercan Yıldırım, Fenerbahçeli Sezer Öztürk, İstanbul BŞB oyuncusu Can Arat, Bursasporlu Wederson ve Sivassporlu (Şimdi Eskişehirsporlu, olayın geçtiği tarihte Sivasspor’un oyuncusuydu.) Mehmet Yıldız mahkemede aksi bir karar alınana kadar futbol oynayamayacaklar.

Oysa bu kişiler ekmeklerini futboldan kazanıyorlar. Mahkeme haklarında bir karar verinceye kadar işlerini yapmaları gerekmiyor mu?

* Aynı şekilde Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın kardeşi Ali Yıldırım’ın da spor sahalarına girişi yasak!

Mahkeme bu iddianameyi kabul ederse başta Aziz Yıldırım olmak üzere Futbol Federasyonu tutuklu bulunanlar ile ilgili ne karar alacak?

Futbol Federasyonu şike iddianamesinde ismi geçen kulüpler ile ilgili nasıl bir yaptırım uygulayacak?

Yasak getirilen ve tedbirli olarak disiplin kurulana gönderilen isimler Avrupa’da futbol oynayabilecek mi?

En önemlisi de mahkeme iddianameyi kabul edecek mi?

Sorular, sorular…

Bu soruların yanıtların bir bakalım.

Tarih 6 Eylül 2011... Milli Takımımız Avusturya Milli Takımı ile Euro 2012 elemeleri için Viyana’da karşılaşacaktır. Karşılaşma öncesi UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik ile Türkiye Futbol Federasyonu yöneticileri UEFA Başkanı Michel Platini ile bir yemek yerler. O yemekte Platini şike soruşturmasıyla ilgili olarak tavrını ortaya koyup, “İddianame kabul edildikten sonra 1 hafta içinde karar alın.” demişti.

Talimat kesin!

Bildiğiniz gibi iddianame 3 Aralık tarihinde açıklandı. Bu tarihten itibaren 15 gün içinde mahkemenin bu iddiaları kabul edip etmeyeceği belli olacak. Kabul etmezse federasyon açısından çok şey değişmeyecek. Ama iddianame kabul edilirse federasyon “1 hafta içinde karar alın” yaptırımı ile karşı karşıya kalacak.

Oysa Federasyon Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, şike konusunda kesin kararı sezon sonunda vereceklerini açıklamıştı.

Bu durumda geriye sadece tek seçenek kalıyor.

O da şimdilik takımları değil, şike ile suçlanan kişileri cezalandırmak.

Sizce mahkeme iddianameyi kabul ettikten sonra 1 hafta içerisinde şike kararı çıkabilir mi?

Eğer TFF bir hafta içinde sorgusuz sualsiz bir karar alırsa, yaptığı yargısız infazın yanında, UEFA’nın baskısını azaltabilir. Tabi bir de şike konusunda ne kadar kararlı olduklarını gösterir(!)

Peki, federasyon nasıl bir karar alacak?

Görünüşe bakılacak olursa çok fazla seçenekleri yok. Çünkü süreci iyi yönetemediler. Ve UEFA’ya kayıtsız şartsız teslim oldular. Bu Federasyon başkanından ziyade Federasyonun içindeki belli odaklar tarafından gerçekleştirildi.

Görünüşe göre şikeye ismi karışan idareci ve yöneticilere kesin ceza gelecek. (Tedbiren futbol kulüplerinde yöneticilik yapmaları yasaklanacak) Zaten amaç, Fenerbahçe ve futbolu ele geçirmek, Aziz Yıldırım ve bazı yöneticileri tahttan indirmek değimliydi?

Yöneticilerle birlikte olayda adları geçen teknik direktör, futbolcu ve menajerlerin de futbolla ilgisi kesilecek.

İddianame kabul edildiği takdirde bu kararlar en fazla 1 hafta içinde alınacak. Böylece başta Aziz Yıldırım ve Mecnun Otyakmaz olmak üzere yöneticiler, Serdal Adalı, Şekip Mosturoğlu, İlhan Ekşioğlu ve teknik direktörler Tayfur Havutçu ile Bülent Uygun için “ömür boyu futboldan men” cezası kapıda.

Zaten tedbirli olarak Disiplin Kurulu’na verilen bu isimler artık futbol dünyasında olmayacak.

Ya uygulanacak cezaların kapsam alanı?

Cezalar tüm Avrupa’da geçerli olacak

Ya statlara girmesi yasaklanan oyuncular?

Onlar için de yasak sadece Türkiye’yi kapsamıyor?

Şike iddianamesi ile tedbir kararı getirilen teknik direktör ve futbolcular Avrupa’da da görev yapamayacaklar.

Hatta Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, Lillie maçını Fransa’da stadyumdan izleyemeyecek.

Çünkü karar sadece Türkiye için değil, tüm Avrupa’da geçerli olacak.

Görüldüğü gibi bir savcının verdiği bir kararla, mahkeme kararı olmadan kimlerin gelecekleri karartılabiliyor. Yaşam alanları daraltılabiliyor. İşleri ellerinden alınabiliyor.