Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '15

 
Kategori
Kitap
 

Sıkılmayan kurşunlar

Sıkılmayan kurşunlar
 

Sıkılmayan Kurşunlar


Tokat’ın Pazar ilçe Milli Eğitim Müdürlüğünde  Şube Müdürü olarak görev yapan Sivas doğumlu Şair yazar  Celaleddin  Çınar  “Sıkılmayan Kurşunlar” kitabını imzalayarak bana vermişti. Bu kitabı zevkle okuyarak tamamladım.

 

Kitap 150 sayfalık ve  büyük puntolar ile yazılmış ki çocuklar sıkılmadan okusunlar  diye. Kitabın konusu   Sivas’ın Şarkışla ilçesi Mezere Köyünde yaşayan Hamza’nın ağzından anlatılmış.

 

Hamza kendisinden birkaç yaş büyük olan ve  amcasının oğlu olan Ali’yi abisi kadar sevmektedir. İkisi de ailenin tek erkek çocuklarıdır. Bu yüzden birbirlerine  abi kardeş gibi bağlıdırlar. Hamza  kitap boyunca sevgi ile  Ali’ye hep abi diye hitap eder.

 

1913 yıllarında  Mezere köyünden   yürüyerek birkaç gün mesafede olan Değirmene  Ali, Hamza  ve komşularının küçük oğlu Bekir ile değirmende öğütmeye  iki kağnı dolusu buğday götürürler.  Onlar  Değirmende  buğdaylar öğütmek için  sıra beklerken seferberlik ilan edilir ve her evden 1 erkek   askere alınır. Bunlardan biri de  yaşı 60 ı aşmasına rağmen  Ali’nin babası Hamdi amcadır.

 

Ali köyde  Zeynep  ile nişanlıdır ve  babası evlenmelerini sürekli ertelemiştir. Bir gün Ali nişanlısını başka  erkekle dere kenarında diz dize göz göze görünce  savaşa giderken babası Hamdi’nin bıraktığı  silahla  nişanlısı ve  sevgilisini öldürür. Cezası idamdır. Nasılsa  cezaevi Müdürü ve  hanımının  bu delikanlının   hapislerde çürümesine gönlü razı olmaz ve kaçmasını sağlarlar. Ali köye döner. Ali ve Hamza   bir süre sonra   değirmene giderken tanıştıkları akrabaları Hasan’ın kızları  Zeliha ve  Elif ile evlenerek  bacanak olurlar  ve birer oğulları olur. Ali  oğluna Cemciş  adını  , Hamza da  oğluna   Ali Rıza  adını koyar.

 

Ali köye dönüp de evlenerek  çocuk sahibi  olunca  bu sefer de   Kurtuluş savaşı başlar ve  Ali ile Hamza yeni evlendikleri eşi ve doğan oğullarını  köyde bırakarak bu seferde   önce doğu cephesine sonradan da batı cephesine   giderler. İki amcaoğlu ve bacanak  savaşın son  gününe kadar  omuz omuza  savaşırlar. Burada  Tokat’tan Ali Paşa camii müezzini Haydar ile tanışırlar ve  kaynaşırlar. Ama Büyük Taarruz’da  Ali yaralanarak  sonra şehit düşer.  Ordu da 2 seneden fazla görev alanları terhis ederler. Hamza da  şehit olan   Haydar’ın mektubunu  Tokat’ta  Haydar’ın annesine teslim ederek   köyüne döner.

 

Aradan  yılar geçtikten sonra  Ali Rıza ve  Cemciş  evlilik çağına gelince  Ali’nin mezarını ziyaret ederek   Ali öldüğü zaman mezar taşının  altına  sıkılmayan 2 kurşunu  bulur ve bunları   Ali Rıza ve Cemciş e hediye eder. Sonra Hamdi amcanın Çanakkale ‘de  mezarını ziyaret ederek   dua ederler. Hikaye burada biter.

 

Sıkılmayan Kurşunları okurken seneler önce  okuduğum  “ Şu Çılgın Türkler” i okuyor gibi duygulandım. Bu kitabın   kahramanlarının Sivaslı olması dolayısı ile Sivas’lı gençlerin   atalarının ne kadar kahramanca  savaştıklarını görmeleri açısından  kitabı okumalarını tavsiye ederim. Kitabın Sivas valisine, Sivas ve Tokat belediye Başkanlarına takdim edildiğini   öğrendim. Onlarda okuyarak bu güzel kitabı öğrencilerle buluştururlar  umarım.

 

Akıcı ve  çocuklar ile gençlerin anlayacağı dilde şiirlerle süsleyerek   gençlerin rahatça anlamaların sağlayacak şekilde kaleme almasından ve atalarını unutmamasından dolayı da Celaleddin Hoca’yı candan tebrik ediyorum.

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..