Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Şubat '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sıkıştırılmış hayatlar

Sıkıştırılmış hayatlar
 

resim


Elime aldım baktım şöyle bir. Ya bu inek suyu... Sütü almışlar üstüne çocuk resmi yapıştırmışlar. Allamışlar pullamışlar. Sonuç; hooooppp alışveriş sepetine. Sıkıştırmışlar süslemişler püslemişler hayatımızın içine sokmuşlar.

Bütün raflarda ürünler düzenle sıralanmış. Bu düzen beni boğuyor. Herşeyi bırakıp kaçmak istiyorum marketten.

Ben balın cam şişelerde sunulmadığı ekmeğin torbanın içine girmediği "o yere" aidim. Bilmiyorum ama hissediyorum.

Sıkılıyor içim çok fena...Uzun uzun caddeler gene trafik gene koşturma.

Evet en iğrenci de bu "koşturma". İnsanın hayatta kendini uyuşturma projesi olarak bakabiliriz bu "koşuşturmacaya"

Ben kolumda saat görmek istemiyorum. Ben modern insanın moderni olmak istemiyorum.

Biliyorum orda bir köy var uzakta gitmesek de kalmasak da o hep bizim değil mi ha?

Gülümse süt poşedinin üstündeki çocuk senin gülümsemeni bile hissizleştirmişler. İnanmıyorum ben ya.

Penceremi açıyorum karşı apartmanla sanki dipdibeyiz. Ben perde de istemiyorum.

Ben oda da istemiyorum. Ait olduğum ev istiyorum. Odasız perdesiz ev gibi ev istiyorum. Birilerinin alt katı veya üst katı da olmak istemiyorum. İnci gibi sıralanıp göğe doğru uzanan gökdelenimsi binalardan da nefret ediyorum. Var mı?

Bu kadar yoğun işte hislerim. Ama ben ne marketteyim ne de elimde süt şişesi... Ben üç oda bir salon evimin küçük odasında sıkıştırılmış hayatımı bilgisayarda "winrar"lıyorum.

Hadi bana eyvallah.

 
Toplam blog
: 37
: 560
Kayıt tarihi
: 16.10.07
 
 

Yirmisekiz yaşında bir bayanım. Yüksek yapıyorum. Çalışmıyorum. Hayata dair yazmayı seviyorum. Yazma..