Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '09

 
Kategori
Güncel
 

Sıktı şu grip

Sıktı şu grip
 

Tavuk ve cunguları(civcivleri) Foto:Ş.ODABAŞI


Üç beş yıldan beri, bir grip curcunası aldı başını gidiyor.

Kuş gribi.

Kaz gribi.

Tavuk gribi.

Eşek gribi.

Katır gribi.

Domuz gribi.

Her hayvana ait bir grip var. Hepsi de insanların üstünde mevcut.

Eskiden de grip vardı.

Hiç bu kadar abartılmamıştı.

Hiç bu kadar korkutulmamıştık.

*

Kuş gribi dedik.

Havadaki yaban kuşlarına sözümüz geçmedi.

Memlekette bütün tavukları boğazladık.

Birileri, daha çok tavuk sattı. Yumurtayı da sokuverdi, süt gibi paket içine.

Şöyle tavada, kızgın yağda ”çat” bir yumurta kırıp yeme zevkimizde kalmadı.

Kaç kişi öldü kuş gribinden?

Bilen var mı?

Ülkemizde, “trafik kazalarında” bir günde ölen insan sayısından az.

Bizler korktuk.

Olan tavuklara oldu.

Niye bazıları; “kuş gribi kuş gribi” diye ciyak ciyak bağırdı.

*

Kuş gribi bitti.

Kanamalı kırım Kongo kungo Ateş mateş çıktı.

Birazda, böyle insan öldü.

Yine korktuk.

Ölen sayısı ne kadar?

Bir günde, “yüksek tansiyondan” ölenlerin sayısından az.

Eee! Niye kanatıyoruz, bağıra bağıra kıçımızı?

*

İç Anadolu’da, “kene” çıkıverdi ortaya.

“Yorganda kene var/Kopar kopar yine var.”

Çorum, Çankırı, Yozgat… civarında turladı durdu keneler.

Kimisini apışarasından, kimisini kafasından yakaladı keneler.

Yine televizyonlarda, keneden korunma yolları. Kene ölümleri.

Afişler. İlaçlar.

Sağlık bakanından, keneden korunma yolları dersi.

Korkularımıza, yeni korkular eklendi.

Kaç kişi öldü?

Bir günde, “ishalden ölen çocuk sayısının” yarısından az bir insan.

Eee! Niye kollarımıza bacaklarımıza saracak, yapışkan koli bantlarını icat ettik?

Niye pantolonların paçalarını, çorap içine sokup ütüsünü bozduk?

Niye korkuttular bizi?

Kene ile niye yatıp kalktık?

Hangi keneler, korkuttu bizi?

*

Dünyanın başka yerlerinde başka hastalıklar ve reklamları.

Zorlanan sınırlar.

Biyolojik savaşlar.

Ne biter nede yavaşlar.

Birileri, bizim “korkularımız, hastalıklarımız” üstünden cebini şişiriyor.

Hasta ediyorlar bizi.

Hastalıktan şaşırıyoruz.

Gündemi de unutuyoruz.

*

Şimdi, başrollerde domuz.

Domuz gribi.

Kibar bir ismi de var.

H1 N1 Gribi.

Kaç kişi öldü?

Bir günde, “kalp krizinden ölen” insanlardan daha az kişi?

Domuzdan korkuyorduk. Birde gribi korkuttu bizi.

Domuzları da aforoz ettik.

Domuz gribi siyasi gündemi de iyi şaşırtıyor şu sıralar.

Televizyonda spikerler, 12 milyon insanın yaşadığı İstanbul’da, domuz gribinden ölen iki kişinin haberini, “dehşet” diye tarif ediyor.

Korkuyoruz.

*

Her gribin aşısı var.

Domuz gribi aşısı piyasada.

Çeşit çeşit.

Çokta reklamı oldu.

Sağlık bakanı aşı oldu. Gözümüzün önünde.

Başbakan “olmam” dedi. Olmadı.

Bende olmadım, olmamda.

Aşı Amerika’da başkaymış. Bizim ülkemizde başka.

*

Ben biliyorum ki, normal gripten birçok insan ölüyor ülkemizde.

Niye, salgın hastalıklarla korkutuyorlar bizi?

Hep korkularla büyümedik mi? Büyütülmedik mi?

Çocukluğumuzda korkuttular.

Gençliğimizde korkuttular.

Şimdide korkutuyorlar.

Unutmamak lazım.

“Korkan insandan da korkulur”

“Korkudan değil, sevgilerden kurulmalı bu Dünya.”

*

Ha unutmadan, domuz gribi de mutasyona uğramış.

“Kuş gribi ile domuz gribi” evlenmişler.

Yeni çocukları, çok acımasızmış.

İleriki günlerde, hangi grip moda olacak?

Hep birlikte göreceğiz.

Yeni korkulara hazır olun.

Bu işlerde bir “Ali Cengiz” oyunu var.

Hayat;

“Korkmak için çok uzun, sevinmek için çok kısa”

“Sevmenin sevilmenin uzun olduğu, korkuların saman alevi gibi yok olduğu bir yer yok mu?”

Gündeminizde hep sevgi olsun.

Her şeye rağmen, “sağlıklı günler” dilerim.

 
Toplam blog
: 420
: 1641
Kayıt tarihi
: 19.12.08
 
 

1957 Çanakkale/Yenice doğumluyum. Öykü ,deneme, şiir yazarım. Yazdığım bir çok şiirin bestesini d..