Silaha hayır........

Son günlerde gazetelerimizde sıkça rastlanan ve toplumda büyük tepki uyandırnan bir haber bugünkü konum.

A.B.D nin Connecticut Eyaletinin Newton kentinde yaşanan ve 20 si çocuk 26 kişinin öldüğü okul katliamın failleri sorgulanıyor günlerdir. Saldırıyı 20 yaşlarında otizm hastası olduğu belirlenen bir genç Amerikalı gerçekleştiriyor ve bu saldırı sonucunda günahsız bir sürü insan yaşamını yitiriyor. Gencin ailesini incelediğimizde maddi bakımdan oldukça ferah bir annenin çocuğu olduğunu görüyoruz. Annesi oğlunun aksine sosyal ve çocuğu ile ilgilenen bir anne. Fakat olayı biraz daha okuduğumuzda annenin evde bir silah kolaksiyonu olduğunu ve oğlunu da atış poligonuna götürüp silah atma talimi yaptırdığını okuyoruz. İşte annenin bu hareketi belki de bugün bir çok günahsız insanın yaşamını yitirmesine sebep oldu.

Her zaman olduğu gibi bu olaydan sonra da A.B.D silah taşıma özgürlüğü tekrar tartışılmaya başlandı. Zira Amerika'da sık sık bu tür olayları okuyoruz. Neden Amerika'da sık  sık rastlıyoruz. Çünkü Amerika 'da silah taşımak anayasal haklardan biri. Amerikan başkanı Barak Obama'nın bile gözyaşlarını tutamadığı bu katliamdan sonra silah taşıma yetkisinin daraltılması konusu tartışılmaya başlandı. A.B. D de bir çok kişi silahı bireysel güvenliği için bir avunma aracı olarak görüyor. Dolayısı ile bu olaydan sonra bile silahsızlanmanın sözde kalacağı düşünülebiliyor.

Bizim ülkemizde henüz bu kadar geniş katliamlar olmasa bile ara ara bazı cinayetlere rastlıyoruz. Son zamanlarda gazetelerde okuduğumuz sokaklarda yol verme sebebi ile gerçekleşen veya komşusu ile gürültü sebebiyle olan bir çok cinayet bunlara örnek. Keza yemeğin tuzunu az koydu diye silahını çekip eşini vuran veya kredi kartının borcunu ödeyemediği için silahı ile intihar eden kişi haberlerini de okuyoruz. Acaba toplumda bu kadar çok silah olmasa bu acı olaylar biraz daha az mı olur. A.B.D kadar olmasa bile ülkemizde de silahlanma tehlikeli boyutlara ulaşmaya başladı. Henüz çocuklar ebeveynlerinin silahlarını  alıp okul basma aşamasına gelmedik ama benim korkum bir gün bu duruma da gelebileceğimiz. A..B.D örneğinde vurgulandığı gibi kişiler bireysel güvenliklerini Devletin korumasından şüpheye düştüğü zaman kendi bireysel güvenliğini kendi koumaya kalkıyor ve silahlanma yolunu seçiyor. Daha sonra silah sahibi olan kişi bazen alkol, uyuşturucu etkisi ile bazen de bir anlık öfkesinine yenilerek bu çok üzücü olaylara sebep oluyor.

Bu durumda suçlu silah çekip katlıama sebep olan  zeka özürlü çocuk mu, ona bu imkanı sağlayan ebeveni mi, silah sahibi olmayı bu kadar kolaylaştıran ve adeta teşvik eden Devlet mi....

Bu tür olaylarda suçlu saymakla bitmeyecek ama suçsuz yavruların günahı ne. Gazetede ağlayan, yas tutan çocukların ailelerin resimlerini gördükçe içimiz parçalanıyor. Umuyorum ki bir gün ülkemizde de bu tür olaylar olmaz. Biz gene de siiahsızlanmayı teşvik edelim ve kendi adaletimizi kendimiz sağlamaya kalkmayalım. Yoksa 1800 lı yıllardaki Amerikan Kovboy filmlerine döneriz.