Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '10

 
Kategori
Güncel
 

Şili de sismik hareketlilik, bizde ritmik cahillik

Şili de sismik hareketlilik, bizde ritmik cahillik
 

Yer kabuğu bu fıstık kabuğu değil


17 Ağustus 1999. Richter ölçeğine göre 7.4 bana göre görecisi olmayan bir dram. Acı bir ton kelimelerse sadece gram. Akıl çıkartan korkuların başlangıç anı. Enkaz altında kalan mutluluk hatıraları. Molozlar içerisinde su birikintilerinin biriktirdiği yaşam belirtilerine verilen reaksiyon gibi taze. Sesimi duyan var mı? sorusunun karşılığını veremeyen sessizliklerin sahibi cansız bedenlerin yaşayamadıklarına duyulan üzünütü gibi saydam. Ve deprem sözcüğünün çeçtiği her yerde, ardında yıkıntılarla dolu düşünceler bırakan o an. O an ah o an. Yer kabuğu hareketi belki, belki doğa olayı, belki diyetini ödemediğimiz şeylerin bedeli, yada ne bileyim belki de kader. Ama ne olursa olsun hepimizin yüreğinde artçıllar titriyor o anı düşündükçe.

Deprem dil dolandıran bir korku, deprem yıkım, deprem felaket, deprem enkaz, deprem ayrılık, deprem ölüm ve deprem dehşet. Ama ülkemizde bütün bunlara ek deprem mütahit kapkaççılığı, deprem ihmal, deprem ilgisizlik, deprem çaresizlik, deprem tedbirsizlik ve deprem beklenen her zaman. Peki yok mudur çaresi? Yok mudur yerin kabuğuna vitamin olacak bir çare? Sismik hareketlerin mahremiyetini yitirdiği izlenişler çare midir ölümlerin son bulmasına? Ne önlemler var mönüde? Olası bir Marmara Depremi kimin umrunda, kaç şiddetinde? Tsunami bir pastahane vitrininde yenmeye hazır sergilenen leziz bir tatlı mıdır yoksa denizden gelen bir felaket midir? Öncüller neye ön ayak olurlar ve neden hep öndedirler ? Fay kırık, toprak çatlamış, denizler yarık ve binalar çürük. Önlem sadece kelime oyunu. Deprem bilinci ise çoktan uydurulmuş bir yalan. O an ah o an. Tarihten bu güne bütün depremlerin gözden yüreğe aktığı o an. Denetim sadece lafta var. Akılcı işler ise çoktan terkedilmiş. Bilim adamları araştırıyor. Rasathaneler izliyor. Peki hazır mıyız? Hazırsak neye hazırız? Acıların tekrarına mı? Yoksa evet bu defa başardık galiba diyebilmenin şaşkınlığından doğan sevinç nidalarına mı?

Yer kabuğunun kendi kabına sığmak için gösterdiği çaba yıkımlara neden oluyor. 2 gün önce Şili'de gerçekleşen deprem bir kez daha beleklerimizde ki acılara götürdü bizleri. Dünyanın neresinde olursa olsun acı paylaşılmalıdır. Şili'de yaşananlar ademoğlunun varlığını sürdürdüğü sürece hep olacak.Çünkü deprem bir doğa olayıdır ve bütün çağlarda karşımıza çıkacaktır. Ancak önemli olan can kaybını en asgariye düşürmek için çeşitli önlemler almaktır. Yani tehlikeyi bile bile nasihat vermek yerine önlem almak şart. Deprem öncesi yada sonrası bizleri yaşanacaklara teknik ve kafa olarak hazırlayacak ciddi çalışan kurumlara ihtiyaç vardır. Suyumuz, elektiriğimiz, ve bilumum enerjimiz deprem anında nasıl ve nerede pay edilecek diye çeşitli rehabilite çalışmalar yapılmalıdır. Özellikle tehlikeli fay hatlarının göç yolu olan coğrafyamızda her an deprem olacak gibi hazır olmak için bütün kurumların bir ön çalışması olmalıdır. Ana eğitim ile birlikte deprem bilinci ve depremden korunmanın yolları bilgi olarak aşılanmalıdır.Yoksa depremin şiddetine teslim olmuş tarihler aklımızda çoğalacak. Önlem şart. Hiç bir şey için geç değildir. En a hasarla atlatacağımız deprem anıları yerine ölümü bol, dramı tanıdık hatıraları geleceğe taşımamak adına şimdi, şu an önlemler alınmalıdır. Ve bunun için hiç bir bahanenin arkasına sığınılmamlıdır.

 
Toplam blog
: 10
: 471
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

1977 Hatay/Serinyol doğumluyum. Okumayı beceremedim. Denedim ama sonuna kadar gidemedim. Lise mezunu..