Şili'li madenciler yeryüzüne çıkartıldı!

Şili nere, Türkiye nere? Sakın demeyin. Çünkü Şili’de insana verilen değeri, yaşamın kutsallığını gördük.

Şili ile Türkiye birbirine çok benzer! Özellikle sola karşı sağlam duruş ve yapılan askeri darbeler… Ancak oradaki darbecilerin yaşına, başına bakmadan yargılanması bir gelenek! Bizde ise sanal yargılamadan öte geçmek pek mümkün değil.

Bildiğiniz gibi 2010 yılında Şili iki konu ile dünya gündemindeki yerini aldı. Birincisi 8.3 şiddetindeki deprem ve ikincisi madendeki göçükte, yeryüzünün 700 metre altında mahsur kalan 33 madencinin yaşıyor olması!

Şili yönetimi, madencilerin yaşadığını öğrenir öğrenmez, tüm dünyadan yardım talep edip, yeraltındaki 33 canı kurtarmak için faaliyete geçti. Dünyanın en gelişmiş teknolojisi kullanarak, sonunda madencilere ulaşıldı ve madenciler bir bir yeryüzüne çıkartılmaya başlandı.

Evet, göçük altındaki madenciler tek tek yeraltından çıkıyor! İlk etapta basına yansıdığı kadarıyla 5 madenci yeraltından çıkarılmış.

İnsanlık adına çok sevindirici bir olay! İnsana, insanın yaşam hakkına verilen değeri görünce duygulanmamak mümkün değil. Bizde meydana gelen göçüklerden sonra yapılan işlemleri göz önüne getirdiğimizde, büyük bir acı ile içimiz burkuluyor. Son grizu patlamasından sonra ölenlerle ilgili Sayın Başbakan’ın yaptığı ‘Ölmek madencinin kaderi’ söylemini bir hatırlayalım. Ve hala nerede oldukları belli olmayan 2 tane kayıp madenci ile ilgili çalışmalar? (Zonguldak’taki grizu patlamasında)

Bizde insana değer verilmediği, insan hayatının öneminin olmadığı gibi, denetim görevlerini yapması gerekenlerin de görevlerini yapmadıklarını görüyoruz. Özellikle madenlerdeki denetimlerin aksadığı, vahşi kapitalizm’in tüm kuramları ile işletildiği, para kazanmak için özellikle madenlerde gerekli tedbirlerin alınmadığı, meydana gelen patlama ve göçükten sonra, ölen insanların cesetleri çıkartılmadan, maden çıkarmaya devam edildiğini hep birlikte izliyoruz!

Şili’deki gibi bir olay bizde olsaydı, acaba tüm dünya ayağa kaldırılabilir miydi? Böylesine hızlı bir çalışma yürütülebilir miydi? Yoksa kurtarma sahası siyasilerin Show alanına mı dönüşürdü? Gerçi bizim ülkemizde Show’u HSYK üyeleri istifa ederek yapıyor ya(!)neyse…

Şimdi birileri, Şili üzerinden ülkeye yumruk atmaya kalkıyorsun diyebilir. Hiç alakası yok! Şili’de insana verilen değeri, insan yaşamının kutsallığını görmenin mutluluğunu yaşıyorum. Ve bizim ülkemizde de insanlara değer verilmesini, insanların diri diri yakılmamasını insanların sorgusuz sualsiz yıllarca tutuklanmamasını, insanları kandırmaya çalışanların cezalandırmasını istiyorum. İnsanların Alevi, Suni, Kürt diye ayrıştırılmamasını, özgürlüklerin herkes için olduğunun kavranmasını istiyorum. Söylemle bile olsa, ileri demokrasiye gerek yok! Bize normal demokrasi yeter! İleri demokrasi diyerek, insan yaşamına değer verilmemesi yerine, normal demokrasi ile insana insan gibi davranılmasını istiyorum. İnsanlarımızın daha iyi koşullarda, gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderildiği, üretimin eşit paylaşıldığı bir düzen içinde yaşamasını istiyorum. Tabi tam bağımsız yargı ve yargılanmayı da istiyorum.

Evet, Şilili madenciler hayata hoş geldiniz!