Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '10

 
Kategori
İnternet
 

Silikon vadisi, şans ve yeni başlangıçlar

Silikon vadisi, şans ve yeni başlangıçlar
 

Google Desktop


Eğer Google gibi bir firmanın ilk çalışanlarından biri olsaydınız o firmanın 12 yıl içinde dünyanın en büyük markalarından biri ve Internet’in vazgeçilmezi haline geleceğini düşünebilir miydiniz?

Ne kadar ufku açık olursa olsun bir kişinin bu hızlı yükselişi tahmin etmesi asla mümkün olamaz. Doğru zamanda doğru fikre sahip olan iki kurucu sayesinde şu anda Google olmadan hiçbir bağlantıya ulaşmayı düşünmüyoruz dahi. Internet dünyasının kült değerlerinden biri olarak tarihe geçecek olan alan adlarının çok paralar ettiği günlerden, bugün arama listesinde ilk sırada olmanın kıymet biçilmez olduğu bir başka geleneğe geçmemizin mimarıdır Google. Yeni bir işletim sistemi mantığını günlük yaşamımıza katmaya başladıkları bu günlerde, yepyeni bir çalışma düzenine de geçmeye hazırlıyorlar bizi. Herhangi bir platformdan Internet’e girdiğinizde evrak düzeninize ulaşabilecek, tüm yazışmalarınızı hiç bir ofis yazılımına ihtiyaç duymaksızın hesabınızdan yürüteceksiniz. Kaldı ki sesli-görüntülü görüşmeleriniz, paylaşımlarınız, arkadaş çevreniz ve sosyal ağlarınız da aynı platformdan yürütülecek. Bu da yaklaşmakta olan, yeni bir sanal-kültürel devrim.

Peki ya yarının şanslı düşüncesini kim yakalayacak, yeni devrimler yaşamamızı kimler sağlayacak? Google’ın yükselen günlerini yaşadığı 165 University Avenue, bazılarının işe başlaması için “şanslı bina” olarak ek bir faktör olabilir belki. Belki diyorum çünkü tartışmak istediğim şey aslında şu: Şans bir faktör müdür, yönetilebilen ya da bundan da önce, ölçülebilen kriterlere sahip midir? Ya da belki de bu bir şans değil de, sihirdir ve Silikon Vadisi’dir tek başına bu sihrin tılsımı. Tılsımın içinde olan -bir sanayi bölgesinde olması gereken- ne kadar da çok unsur vardır bu konuda işinizi kuşatacak: finansman, hukuksal yardım, size çalışacak kişileri sağlayacak insan kaynakları...

İş yapış şekillerini yeniden düzenleyen gelişmeler sonucunda bugün yeni bir iş merkezi olgusunun da oluştuğunu göstermiyor mu bu ip uçları bize? Şanslı olan binalar ya da şirketler mi, yoksa bu sürecin içerisinde atılan her adımda işinize destek sağlayan unsurların kalitesi mi? Pazarladığınız her ne olursa olsun, pazara hazır hale gelene kadar, o şanslı fikri sürekli geliştirecek kaynakları temin edeceğiniz başka bir pazar içinde olmalısınız sanki. Bu pazarda da sizi besleyen bazı kesintisiz çevresel kaynaklar olmalı, tıpkı diğer altyapısal enerji kaynakları gibi.

Ticaret merkezleri, sanayi bölgeleri, kent pazarı ya da çarşısı “iş yapma” süreçlerinin rastlantısal olarak bir araya geldiği bölgeler midir? Bütün bu süreçler bir garajdan silikon vadisine uzanan yolunuzu aydınlatıp “rastlantısal olarak” yeni işinize nasıl destek olabilir, düşünmeye değer doğrusu.

Esen kalınız.
 
Toplam blog
: 149
: 652
Kayıt tarihi
: 07.04.10
 
 

Sazsız söze ezgiler diziyoruz, birer birer. "Kim" olduğumuzun belli olmadığı bu dünyada K..