Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Şubat '13

 
Kategori
Güncel
 

Silivri mağduru yurttaş Behice Kaya;Gözüm değil kalbim ağrıyor!...

Silivri mağduru yurttaş Behice Kaya;Gözüm değil kalbim ağrıyor!...
 

Silivri’de görülen Ergenekon Davası’nın duruşmaları davayı izlemeye gelen avukatlar ve destek verenlerin içeri girmek istemeleri üzerine yaşanan olaylarla gündem oluyor.

Bugün görülen davayı izlemeye gelenlerde daha önceki davalarda yaşanan tazyikli su ve biber gazı tarifesine tabi tutuldular. Ayrıntıları medyada var. Bu günkü davanın sembolü haline gelen 63 yaşındaki Behice Kaya fotoğrafı olmasaydı yazma gereği duymayacaktım. Daha önce dava süreçleri ile ilgili onlarca yazmanın verdiği yorgunluktan değil isteksizliğim.  Artık torba dava süreçlerinde yaşanları “sağır sultan bile duydu” diye düşünüyorum. Medyada da yeterince duyarlılık oluştu...

Kendi doğurduğumuz çocuklar bizi yaralıyor. Biz düşmanla değil birbirimizle çatışıyoruz

 

Ergenekon duruşmasını izlemek üzere  Pazar günü saat 22.00’de CHP Kadın Kolları yöneticileriyle birlikte Foça’dan yola çıkan Behice Kaya’da davayı izlemek üzere Silivri’ye gelen yurttaşlardan sadece biri.  Yıllarca işçi olarak çalıştığı Almanya’dan 1990 yılında dönen, Foça’da 40 yataklı bir pansiyon işleten Kaya, hiçbir partiye üye olmadığını, duruşmaları duyarlı bir vatandaş olarak takip ettiğini belirterek yaşadıklarını anlatıyor: 

Sabah Silivri’ye gittik. Barikatların önünde beklemeye başladık. Sonra barikat açıldı içeriye girerken sanki gözümde bomba patladı. Beynime kurşun yemiş gibi hissettim. Gözlüğüm fırladı, yere düştüm. Kıyafetlerim sırılsıklam oldu. Jandarma tazyikli su sıkmış. Arkadaşlarım ambulansla Silivri Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Sol gözümde görme kaybı var ama gözüm değil kalbim ağrıyor. Kendi doğurduğumuz çocuklar bizi yaralıyor. Biz düşmanla değil birbirimizle çatışıyoruz.”

Ergenekon Davası sürecini BBC Türkçe 9 soruda özetledi. Dava sürecinde neler olduğunu, nelerin olmadığını ve neler olabileceğine dair soru ve yanıtları yazının devamında okuyabilirsiniz. Diğer sorulara ve yanıtlara sayfanın sonundaki linkten ulaşabilirsiniz.

 "Dava sürecinde neler oldu?

Toplumun farklı kesimlerinden pek çok isim, hatta daha önce birbirlerini tanımadıklarını söyleyen pek çok isim aynı örgütün üyesi veya yöneticisi olarak aynı davada yargılandı.

 

Türkiye’yi sarsan faili meçhul cinayetlerle Ergenekon arasında bir bağlantı olup olmadığı sık sık araştırıldı.

 

Savcılığın ve savunmanın talep ettiği ortak tanıklar bir yana, sadece savunmanın talep ettiği ve mahkeme tarafından tanık olarak dinlenmesine karar verilen tanık sayısı düşük seviyelerde kaldı.

 

Gizli tanıkların kim oldukları ve “gizli tanık” ifadelerinin davanın seyrini değiştirmesi sıkça eleştirildi. PKK itirafçısı Şemdin Sakık örneğinde olduğu gibi bazı gizli tanıkların kimliği tartışma yarattı. Şemdin Sakık kendi isteğiyle mahkemede kimliğini açıklamıştı.

 

Uzun tutukluluk süreleri, sağlıksız yaşam koşulları, cezaevindeki olumsuz şartlar kamuoyunda en çok eleştirilen noktalar oldu.

 

 Davada neler olmadı? Türkiye’deki “derin devlet” olarak işaret edilen Ergenekon “terör örgütünün” bir terör olayıyla bağlantısı ortaya çıkmadı. Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırı ve Danıştay saldırısı dosyaları bu davayla birleştirildi ancak aralarında Cumhuriyet gazetesi yazarlarının ve yöneticilerinin de bulunduğu Ergenekon davası açısından bu birleştirme kamuoyunda sıkça eleştirildi.

 

Delil değerlendirme aşaması yargılama sürecinde tamamen atlandı. Savunma makamının “sahte olduğunu veya hiç olmadığını” söylediği delillere ilişkin bir araştırma ve inceleme yapılmadı. Özellikle dijital verilere yönelik güvensizlik bu davalara damgasını vurdu.

 

Ergenekon’un MİT’te olduğu öne sürülen şemasının varlığı, dönemin MİT müsteşarı tarafından reddedildi. Bu bağlamda dönemin MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’un mahkemede tanık olarak dinlenmesi talepleri reddedildi.

 

 

 

Savunma makamına bugüne kadar üç ayrı oturumda 15’er dakika süre verildi. Bazı avukatların birden fazla müvekkili olması durumunda süre değişmedi. 5 müvekkili olan avukatın savunma süresi yine 15 dakika olarak kaldı.

 

 Şimdi ne olacak?

Ergenekon davası savcısı Mehmet Ali Pekgüzel esasa ilişkin mütalaasını verecek. Bu aşamada savcı dosyadaki bütün delilleri değerlendirip dosyaya ilişkin görüşünü söyleyecek. Mütalaanın tamamının sanıkların yüzüne okunması gibi bir usul bulunmuyor. Bunun yerine sadece sonuç bölümü okunabilir veya yazılı olarak mahkemeye sunulabilir. Ergenekon davasının dosya boyutları göz önüne alındığında binlerce sayfalık bir mütaala sunulması bekleniyor.

 

Savcı esasa ilişkin mütalaasında ceza taleplerinde bulunacak. Savcı aynı zamanda tutuksuz yargılanan sanıkların tutuklanmasını talep edebilir.”

Diğer sorulara ve yanıtlara buradan ulaşabilirsiniz.

Yazarın konuya dair yazılarından bazıları:

http://blog.milliyet.com.tr/haham-tuncay-guney-konustu-ergenekon-davasi-bir-projeydi-bitti-artik/Blog/?BlogNo=401492

http://blog.milliyet.com.tr/sanik-ilker-basbug--tanik-semdin-sakik/Blog/?BlogNo=386910

http://blog.milliyet.com.tr/silivri-zindan-olali/Blog/?BlogNo=392433

http://blog.milliyet.com.tr/taraf-gazeteciligi-okumasi/Blog/?BlogNo=393463

http://blog.milliyet.com.tr/gazeteci-soner-yalcin-a-682-gun-sonra-gelen-tahliye/Blog/?BlogNo=394679

http://blog.milliyet.com.tr/dunyada-neler-oluyor-uzerinden--imrali-sureci-ni-zorunlu-kilan-ittifak-okumasi--/Blog/?BlogNo=400198

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..