Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ocak '12

 
Kategori
Siyaset
 

Silivri toplama kampı ve zulümhane

"Bize gerçek anlamda Cumhuriyet yasalarını uygulamıyorsunuz.
Hangi eylemlerimizin suç oluşturduğunu söylemiyorsunuz.

Biz başka yasaların çocukları mıyız?...

Bunları ciddiye alıp bizi tutuklu yargılarken vicdanlarınızı mühürlü tutuyorsunuz.

Biz, başka Tanrı’nın çocukları mıyız?

Bütün bunlardan sonra bizi duymazsanız; size

Burada yargıladığınız bizim yaşam biçimimizdir. Dünya görüşümüzdür. Silivri Toplama Kampı’nda duvarlar beton, pencereler demir. Ama biz burada erimiyoruz, çelikleşiyoruz. Parmaklıklar demirse, biz çeliğiz. Burada dünyanın en büyük demir çelik tesisi kuruldu.
Kendinize geliniz. "Biz burada gerçeği arıyoruz" diyerek bu hukuksuzluğu anlatamazsınız. Sanıkları bir yanından gererek, iddianameyi öte yanından çekerek; ger-çek, ger-çek, ger-çek aranmaz.

Ìnsanlar aile büyüklerini kaybediyor. Çocuklarından, eşlerinden koparılıyor. Bir yazarı, gazetesini bombalayan örgütü yönetmekle suçluyorsunuz. Yaşamı terörle mücadele ile geçmiş bir polisi, bir teğmeni terör örgütü yönetmekle suçluyorsunuz.ağır ceza değil, sağır ceza mahkemesi mi diyelim?
Bugün iktidar sahipleri, zafer kazandık, güç bizde densizliğine düşmüş görünüyorlar. Oysa hiçbir zafer, adaleti ayaklar altına alacak kadar mutlak değildir."

 Bu sözler İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay’a ait.Balbay,..
"Silivri Toplama Kampı ve ZULÜMHANE" isimli son kitabını; kendisine bırakın bilgisayar, daktilo bile verilmediği için eliyle yazmış...

Yorulana kadar sağ eliyle; o yazmaz hale gelince sol eliyle! Ve inanılmaz bir belgesel koymuş ortaya...

Akıl ve vicdan sahibi her insanı okudukça utandıran bir Silivri Anıtı dikmiş....

 "Başka yasaların getirdiği çocuklar

  Her zaman mavi değil bu gökyüzü bu deniz

  İnsanlıkların bir bir satıldığı devirde

  Kötü bir dünya hazırlıyor size kaderiniz"

***

"Biz, cehaletin yarattığı bir dünyada yalandan yaşamayalım, diye, içerdeyiz, oğlum!.

Öyle bir sorumluluk duygusudur ki, bu; 

Onsuz, insan;

Kimliğini oluşturamaz,

Yaşama saygı duyamaz,

Mutlu olamaz,

Nefes alamaz,

Kısacası, oğlum;

Varlığımızın nedenleridir ki,

Bunlarsız,

Yani,'var olmadan' da..

Yaşanmaz ki, OĞLUM!...

 (Bensiz geçen, tüm bayramlarını kutlar, annen ve seni hasretle öperim, yavrum!)

Alaettin Morgül / 13.01.2012 

 
Toplam blog
: 193
: 1086
Kayıt tarihi
: 02.02.10
 
 

İsveç`in Göteborg şehrinde oturmaktayım;  evli ve bir kiz bir oglan iki çocuğum var. İsveç`te..