Şimdi reklamlar...

Şimdi Reklamlar... Repliği ile reklam kuşağına geçilirdi, bir zamanların Televizyon yayınlarında...

Televizyon yayınlarında diyorum Çünkü; o zamanlarda herkesin evinde, şu meşhur ''Sihirli Kutu'' yoktu! Ve hatta, renkli TV'yi kimse bilmiyordu. Lambalı radyolarımız vardı, o da herkeste bulunmazdı. Evinde Televizyonu olanlar ise, her akşam eve gelen misafir izleyicilerden..!, kendileri dahi TV'nin keyfini süremezdi...

- Ayşe teyze, bugün akşam sizin eve televizyon seyretmeye geleceğiz de, babamla annem bi koşu haber ver dedi...diyerek kapınızı komşunun küçük oğlu yada kızı çalıverirdi...Ev sahibesi de;

- Tamam canım, bekleriz evdekilere selam söyle...diyerek, kızmış olsa bile renk vermez ve, içinden içinden ''Hay bu televizyonu icat edenin de, bunu alıp eve getirenin de...'' diye serzenişte bulunurdu...

Ama şimdi; zaman çok değişti, teknoloji aldı başını nerelere kadar geldi ve hatta gitmekte...daha nerelere kadar gidecek ben bilemiyorum ve merak da etmiyorum...(kendi adıma). Fakat iyi bildiğim bir şey varsa; O da, nerelerden geldiğini biliyorum...Efendim; Bendenizin yaşı müsait olduğu için, bundan yirmi yıl öncesinin reklamlarını gayet iyi hatırlıyorum...Bugünkü, Milliyet ana sayfasında vardı, ''Bu reklamları hatırlıyormusunuz ? diye...Evet bazıların hatırlıyorum.

-Domates suyu her yaşta iyi gelir...Tamek domates suyu ile, vücudunuzun vitamin ihtiyacını temin edebilirsiniz...
-Gırgır'la süpürmek zevktir...
-Sana; ağıza tat, vücuda sıhhat...!
-İşte nihayet aradığım beyazlık, Omo...
-Çamaşır derdine çare, Arçelik...
-Hasan Özlü unları, çocuklarınıza...
-En kaliteli krem deterjan, Mintax...
-Sıemens Alman radyoları...
-Arabanız Renault olacak...
-Anadol bu memleketin otomobili...
-Türkiye iş bankası, paranızın... İstikbalinizin emniyetidir...
-Tolon bulaşık makinası, size bulaşığın ne olduğunu unutturur...
-Hasan kolonyası...
-Çocuğunuz için, Aytaç çocuk araba ve pusetleri...
-Dünyadaki kremlerin en iyisi, Krem Altınbaş...
-Milyon üstüne milyon, 1971 bereket yılında tam 22 milyon...T.C.Ziraat bankası...
-Yılların hayalini hakikat yapan otomobil, Anadol...
-Komili çamaşır toz sabunu...
-Piyale adı, ağız tadı...
-Yürüyen güzel, Murat 124...
-Baş ve diş ağrılarına karşı, Opon...
-Eski arabanızı satınız, sıfır kilometrede bir Anadol alınız...
-Benzeri dünyanın en büyük müesselerinde, Yapı ve kredi bankası 'Kompüter, Elektronik beyin makinaları ile çalışıyor'...
-Halis üzümden çekilmiş, uzun müddet fıçılarda dinlendirilmiş olan nefis Bilecik Rakısı...
-Bol köpüklü, nefis kokulu Puro sabunu...

Ve daha ne reklamlar, ne reklamlar vardı...şimdiki gibi değildi. Şimdi reklam kuşakları insanı bıktırıyor resmen... Televizyon denilen sihirli kutu, rekabetçi bir dünya düzeninde, insanların kafalarını karıştırmak için yayın yapmakla meşguller...Bunun getirmiş olduğu anlayış ile, akıllara gelmez yöntemler ve sloganlar yaratıyorlar... Tıpkı; büyük bir tekstil firmasının bulduğu, en son slogan gibi... '' Bu yılbaşı, Kriz Kışınıza Kaçmasın..!''

Evet sevgili dostlar; yine geçmişe takılıp kaldık bugün de... Herkese sonsuz saygılarımla...