Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Şimdi sadece...

Şimdi sadece...
 

Söylemedim, onlar da bilmediler. Sandılar ki; kış rüzgarları eser içimden dışıma. Oysa ben, hep doğduğum ayı taşıdım içimde. Bir güneş vardı, ne yakan ne üşüten. Öyle tatlı tatlı yükselen, insanı gülümseten. Onlara söylemedim. Ben şeffaf bir zırhın içinde belirene kadar sabredene gösterdim bir tek o güneşi. Sabredemeyen çoktan gitmişti. Aklında kış rüzgarlarımla...

Söylemedim, onlar da bilmediler. Sandılar ki; küçük birer çakıl taşı sözlerim. Baktılar uzaktan, çok ama çok uzaktan. O küçük pamuk yumaklarını taş sandılar. Bekleselerdi yakına gelecekti oysa. Sabretselerdi, güvenselerdi sesime göreceklerdi. Pamuk pamuk değecekti sözlerim onlara. Dedim oysa; "Herkes kötü değil."

Söylemedim, onlar da bilmediler. Sandılar ki; adımlarım yok. Sandılar ki; kıpırdamıyorum. Oysa onlara doğru gidiyordum, göremediler. Geri geri gittiler ve aradaki mesafe hiç azalmadı. Oysa ben onlara koşmaya hazırlanıyordum. Bilmediler. Sandılar ki; her koşan bir dilekle gelir. Oysa tek istediğim yakın olmaktı. Anlatamadım. Dursalardı eğer, ileri adım atmasalardı bile, ben zaten yakına gelecektim. Dedim oysa: "Bekleyin ve korkmayın." Koştular gerisin geri.

Söylemedim, onlar da bilmediler. Sandılar ki; kelimelerden bir kabuk yapmışım kendime. Sandılar ki; o kelimelerin özü saklı değil içimde. O kelimeleri boş bir kabuk sandı benim kör dostlarım. Oysa azıcık baksalardı, bir aralasalardı o kabuğu o kelimelerin içini, özünü göreceklerdi. Dediler ki; "Kelimelerden oluşmaz hayat." "Yanılıyorsunuz" demedim. "Kelimelerle ifade edemediğiniz hayat hayat mıdır?" demedim. Sustum.

Söylemedim, o da bilmedi. Onun dışında herkes gördü de o görmedi. Kör olmuştu. Ben bir güneş verdim ona, bir pamuk yumağı, bir kelime ve ona doğru atılmış bir adım. Sandı ki; başka yana bakıyorum, sandı ki; o kelimeler incitir ellerini, sandı ki; o adım altında ezilecek kalbi, sandı ki; güneşten kör olacak gözleri... Oysa öyle değildi. Ona hiç söylemedim. Geçti, bitti.

Şimdi parmaklarımın ucunda kaldı unuttuğum kelimelerin karmakarışık harfleri... Bir de hüzün kaldı bir mühür gibi göğsümün ortasında ömür billah bir lanet, bir uğur gibi taşıyacağım. Şimdi sadece...

Fotoğraf: http://aiae.deviantart.com/art/Words-22459871
 
Toplam blog
: 408
: 1090
Kayıt tarihi
: 17.06.06
 
 

Gazetecilik okudum... Ama gazeteciliği sırf yazabilme serüvenine bir adım daha yaklaşabilmek için ok..