Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ağustos '17

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Şimdi Vakit...

Şimdi Vakit...
 

Çikolata niyetine; ayraç :)


Şimdi vakit; sabaha kumru sesiyle uyanma, kumru sesini dinleyerek aymaya çalışırken, gözlerin kapalı, yüzünde bir tebessüm, saate bakmadan  biraz daha yatakta kalma,

ardından,  kocaman bir gülümsemeyle güne başlama; avuç avuç sularla yüzünü bir daha bir daha yıkarken, aynada gülümseyen gözlere bakıp “günaydın” diyerek,

“evimdeyim” duygusuyla mutlanma,

bir güzel telaşla ki ne etsem telaşsız olmaz, çaydanlığı ocağa koyarken bir yandan balkon masasını güzelim kahvaltı keyfi için hazırlama; zeytinler, peynirler, kıpkırmızı domatlar, yemyeşil biberlere eşlik eden mis gibi zeytinyağını bembeyaz tabakta harmanlama, ızgarada kızaran ekmekleri son anda kurtarma, yumurtayı kaynarken unutup rafadandan vazgeçme,

ve sonunda kurulup masanın başına, kahvaltının tadını çıkarırken, ille de  ince belli bardakta yudumlanan çayla, güne hiç telaşsız(!) devam etme,

son bardaklara, bulmaca çözerek eşlik ederken, yine dayanamayıp yavaşça sofrayı toplama ve ardından “bugün ne yapsam” diyerek; aklında kalan, günlerdir, belki haftalar, hatta aylardır yapamadığın işlerin bir ucundan tutma,

az sonra da tuttuğun işin ucunu, “aman boşverrr, bugün yetişmese de olur, ne de olsa yarın var” diyerek bırakma,

“yoruldum” diye kendi kendimi şımartıp, az şekerli kahveyi, fincanın dibi görünecek kadar süzerek içip, ardından tabağı fincana kapatıp ters çevirerek fal kapatma, soğumasını beklemeden açıp, beyazdaki kahverengilere bakarak, “güzel çıkmış, güzelll” diyerek;

güzel güne, günlerin güzeline; her gün yeniden yeniden başlama,

“Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, 
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, 
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, 
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, 
yaşamak yani ağır bastığından./ N.H”

diyerek;

“yaşamak”

ve

“Bu yıl güz başlarında, güneyde,
denize, kuma, güneşe bulanıyorum,
ağaca bulanıyorum,

bala bulanır gibi elmalara.
Geceleri gökyüzü kokuyor ekin gibi,
geceleri iniyor tozlu, sıcak yola gökyüzü
yıldızlara bulanıyorum.


Denize, kuma, güneşe, elmaya, yıldızlara
                                          alışıyorum, gülüm,

                                          iyice alışıyorum.
Denize, kuma, güneşe, elmaya, yıldızlara
karışıp gitmenin zamanı geldi.
N.H.”

diyerek;

 mavilere karışıp gitmek vakti…

(: Merhaba!..

Not: Başak hanım; kalp kalbe karşıymış demeden edemeyeceğim.

 
Toplam blog
: 210
: 3227
Kayıt tarihi
: 29.03.07
 
 

Yazmak... Öyle güzel, öyle hoş ve öyle derin bir eylem ki!.. Olmazları bile oldurabiliyorsun. "Ke..