Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Nisan '09

 
Kategori
Futbol
 

Şimdilik yendik ya sonrası.

Şimdilik yendik ya sonrası.
 

Virgülle nokta.


Merhaba sevgili dostlar.

Milli maç derken yine döndük kendi ligimize. Kendi ligimiz derken artık yarım asır boyunca her sene tekrarlanan ve her sene bir şampiyonu ayakta alkışladığımız süper lige geri dönüş yaptık.

Evet 50. yıl münasebeti nedeniyle 21 Şubat 2009 tarihinden bu yana her hafta Cumartesi günleri yayınlamak kaydıyla 50 hafta boyunca sürecek “Şampiyonlar tarih yazar” dizisinin 7. sezonunu bu hafta yayınlamış bulunmaktayım. Alakanız ve ilginiz nedeniyle teşekkürlerimi iletirim. Bu yazı dizisinin bitiminde elimizde önemli belge olacağından hiç şüphem yoktur.

http://blog.milliyet.com.tr/Arsiv.aspx?UyeNo=632297&GrupNo=9037

Evet bu sezonda önemli bir sezon. Sebebine gelince geçen yıl kendini gösteren bir Sivasspor var karşımızda. Üç büyüklerin tabusunu ilk kıran takım Trabzonspor olmuştu yıllar önce. Ama bu tabuyu tekrar ele alan İstanbul’un üç büyüğü Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş 25 yıl boyunca egemenliklerini Anadolu takımlarına bu seneye kadar kaptırmadılar. Belki 25 yıl sonra bir başka Anadolu takımı bu kadar çok şampiyonluğa yaklaştı diyebilirim. Daha konuşmak çok erken. Çünkü bitime daha sekiz hafta var. Takımların önlerinde daha oynanmamış 8 maç, alınacak 24 puan ve mücadele edilecek 720 dakika var önlerinde. Her hafta zaman daralıyor ve şampiyonluk gittikçe kızışıyor.

Gelelim bu hafta ki maçlara. Bir Galatasaray-Fenerbahçe maçından önce ki haftaya yani. Önümüzde Galatasaray maçı var.

Alex sakat. Lugano ve Emre sarı kart cezalısı. Bu böyle olunca Arogenes Volkan-Edu-Carlos-Gökhan Gönül-Önder-Deivid-Josico-Selçuk-Uğur-Semih-Güiza tertibi ile çıktı sahaya. Şampiyon olmak için bu maçı almamız gerekiyordu.

Şampiyon olmak. Dediğim gibi öyle çok puanlar kayıp olarak dağıtıldı ki geçen haftalar da Kocaelispor maçını hatırlıyorum 1-0 öndeyken 1-1 biten maçı. Bursaspor maçını hatırlıyorum yine 1-0 öndeyken son dakikalarda yediğimiz 2 golle 2-1 yenildiğimizi. Kayıp 5 puan. Nasıl telafi edilecek. Bunu birileri açıklasın artık. Elbette rakiplerimiz kaybediyor ama görünen köy kılavuz istemiyor görüldüğü gibi.

Artık önümüzde ki maçlara iyi konsantre olup puan kayıpları yaşamadan geçirmemiz gerekiyor.

Takım Alex’iz Lugano’suz ve Emre’siz sahada yer alınca ilk yarı etkisiz vasatının üstüne çıkmayan bir Fenerbahçe vardı sahada. Ama birlerini devre arasında bir şeylerin söylemesi gerekiyordu. Oyuncuların kulaklarını çekmeleri gerekiyordu. Devre bitiminden bir dakika önce Başkanımız Aziz Yıldırım yerinde yoktu. Bu oyundan sonra sinirlenmiş evine gitmiş olabilirdi. Yada tuvaleti gelmiş su dökmeye gitmiş olabilirdi. Olamaz mı insanlık hali işte. Zaten takım kötü oynuyor. Acaba aşağıya soyunma odasının yolunu mu tutmuş olabilir miydi?

İkinci yarı başladığında takımda biraz hareketlenme ve gol atma isteği ortaya çıkı. Durum anlaşılmıştır.Futbolculara gereken müdahale yapılmıştır Başkanımız :Aziz Yıldırım tarafından.

Maçın 59. dakikasında Carlos’un ortasında Deivid’in şık vuruşu ve 86. dakikasında Güiza’nın estetik vuruşuyla maçın bitimine yakın havalara giren Fenerbahçe son dakikalarda yediği golle bizlere tekrar üzüntü yaratacaktı.

Ya Güiza’nın golü olmasaydı.

Hani son dakika yediğimiz gollere bir dur desek acaba.

Kayıpsız olarak atlatılmıştı bu hafta. Geçmiş ola.

Bundan sonra haftalarda bir daha puan kayıpları yaşamayız.

Sevgi ve saygılarımla.

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..