Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '07

 
Kategori
Güncel
 

Şimdilik

Şimdilik
 

Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mollazade’ye bağlı internet sitesi, Türkiye’nin Musul’daki konsolosluğunda diplomatların değil istihbaratçıların çalıştığını iddia ederek Türk konsolosluğunu hedef göstermiş.

“Hiçbir Türk vatandaşın olmadığı bir yerde, Türk konsolosluğu açmışlar. Dünyanın neresinde görülmüştür ki bir diplomat bu kadar riski üstlenebilsin. Bunların her yönü ile istihbaratçı oldukları bilinmektedir. Hâlbuki bizler kendi gözlerimizle gördük, yanlarında çalışan Kürtler var. Konsolosluk, Musul havaalanında bulunuyor. Yetmiş kişilik Türk istihbaratçısı tarafından güvenliği alınmakta. Dışarıda gözlemlendiğinde çoğu subay giyimli her yönü ile asker oldukları belli. Bunlar akşam saat 5 sıralarında plakasız arabalarla çıkıyorlar. Ertesi gün o saatlere kadar bazen de gecenin geç saatlerinde ancak yerlerine dönebiliyorlar. Bir Türk işçisinin gezemediği bir yerde nasıl oluyor da, Türk diplomatları bu kadar rahat ve güvenlikli bir biçimde gezebiliyorlar. Hiçbir Türkün olmadığı bir yerde Türk konsolosluğu ne tür bir çalışma yapacaktır? Erbil ve Süleymaniye’de on binlerce Türk vatandaşı olmasına rağmen neden burada bir konsolosluk açmıyorlar. Çünkü bunlar burada esasta istihbarat faaliyetleri yürütüyor. Bu konsolosluk bir istihbarat merkezi ve Kürt karşıtı bir karargâh gibi çalışmaktadır” iddialarını ortaya atmış.[1]

Vay anasını[2] sayın okurlar ya…

Ben böyle “Zeki” bir adam görmedim. Nasıl da bilmiş “Şıp” diye!...

Ben, evvel evvelden beri zaten bu “Mollazade”nin zekâsından hiç kuşkum(!) olmadı.

Bu adam öyle bir zeki ki, nerede ne yapacağını, nasıl davranacağını, ne söyleyeceğini çok iyi bilen birisi!...

Zekâsı, muhtemelen kafatasının üstünde bulunan kapaktan arada sırada aha böyle dışarı vuruyor.

Şimdi siz olsanız, Musul gibi bir yerde, yetmiş seksen kişilik bir kadro ile “Konsolosluk” olmayacağını nasıl anlayacaksınız?

Buna ileri derecede “Zekâ” gereklidir ve bu zekâ da “Molazade”de fazlasıyla, dışarı fışkıracak kadar vardır.

Aynı zekâ seviyesi, bizim içimizdeki bazılarında da vardır.

Öyle bir ileri zekâ ki, biz oların “Takiye” (Farklı görünme, saklama) yaptıklarını anlamayız.

Mesela onlar, demokratikleşmeden, insan haklarından filan söz ettiklerini düşünürsünüz. Ama onun altında hapiste yatan bir caniyi de “Kurtarma” çabasından vazgeçmezler.

Şimdilik…

Birlik ve beraberlikten söz ederler ama kendilerini “Kürt” olarak tanımlayıp, ayrıştırıp “eyalet” talebinden söz etmezler.

Şimdilik…

Daha bunlara çok örnekler ekleyebilirsiniz. Görünürdeki istekleri, tamamen “masumane” ve “doğal” isteklerdir. Amaçları birlik ve bütünlük (!) içinde olmaktır. Ayrılık gayrilik onların düşünce tarzı değildir.

Şimdilik…

Ve şimdilik, bulundukları ortamda “Uslu” oturmayı, başlangıç olarak doğru bulmaktadırlar. Yarın bir gün bir yere “Turistik” gezi düzenleye bilirler. Ama amaçları bir “Ada” gezintisidir… Yanlış anlaşılmamalıdır.

Ama hepsi “şimdilik” dir.

Cumhurbaşkanı adayı, istedikleri yönde bir “Beyan” içinde bulunursa, desteklerini esirgemezler…

Şimdilik…

Ha… Bu arada, yeni yapılacak anayasanın da baştan aşağı değiştirilmesini istiyorlar. Neresinden başlayacaklarını ise söylemiyorlar…

Şimdilik…

Zaten biz de şimdilik dinlemiyor muyuz?…


Şimdilik dinlemeden bir zarar gelmez diyoruz…

Ama sadece “şimdilik” kaydıyla…

20 AĞUSTOS 2007

[1] Milliyet Gazetesi haberi…

[2] İzninizle, bu kadar da “Ana” da özür dileyerek, benden olsun.

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..