Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Nisan '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Sinan Akyüz - iki kişilik yalnızlık ve devekuşları. Ne alakaysa?

Sinan Akyüz - iki kişilik yalnızlık ve devekuşları. Ne alakaysa?
 

Aşkım -sanırım geçen aydı- okumak için Sinan Akyüz’ün “İki Kişilik Yalnızlık” isimli kitabını almış. Kitap uzunca bir süredir başucunda komodinin üzerine duruyor. O başka kitaplarla haşır, neşir bu ara. Gözüm takılıp duruyor sürekli kitaba. Biliyorum kitap bu aralar en çok satanlar litesinde. Bizdeki 3. Baskı ama geçen süre zarfında 10. baskısını yapmış. Geçen hafta içinde artık dayanamayıp alıp bir göz atayım dedim kitaba. Göz atmak için diye aldım ama ilgimi çekince bırakamadım bir türlü elimden. Zaten 215 sayfalık ince bir kitap. 3 gün içinde –dün- enteresan bir finalle bitiverdi kitap. Sürükleyici ve basit bir dili var Sinan Akyüz’ün. Yaşanmış bir öykü diye yazıyor ama kitaptaki tarzda bir kadın-erkek ilişkisini Allah düşmanımın başına vermesin. Tahmin ediyorum ki kitabı ağırlıklı olarak bayanlar satın alıyor. Konu onların hoşuna gidecek türden bir konu. Eşi ve çocukları için tabiri caizse saçını süpürge eden, onlar için kendi hayatından vazgeçen, kendini feda eden bir kadın, onu aldatan bir koca, saygısız ve sevgisiz bir ilişki. Türk yazarlarının çok satan romanlarına ve televizyonda yayınlanan bir çok diziye bakıyorum nedense karısını aldatan kocalar pek revaçta. Tedavülde onlar çoğunluktaymış gibi aktarılıyor sürekli olarak nedense- insanlara.

Bir an aklıma canlılar aleminin eşine en sadık yaratığı olan devekuşları geliyor. Biliyormusunuz bilmiyorum; Devekuşu üretilen çiftliklerde erkek devekuşları eşlerini kendilerine sunulan beş dişi arasından seçiyorlarmış. Beş dişi devekuşu ve bir erkek devekuşu onların aile yaşamı için gerekli olan ondönümlük bir arazide kendi başlarına bırakılıyorlarmış. Erkek bir kez eşini seçtimi, geriye kalan dört dişiye dönüp bakmıyormuş bile. Ortalama devekuşu ömrü kırk-elli yıl diye düşünecek olursanız, erkek devekuşları bu süre içinde eşlerini kaybettikleri durumlarda bile başka bir dişi devekuşuna asla bakmıyorlar, rahip hayatı yaşayarak, belkide ölen eşlerini hayal ederek ömürlerini tamamlıyorlarmış. Erkek devekuşlarına bakıp sakın olan aldanmayın bu anlattığım durum dişi devekuşları için geçerli değil. Yalnız kötü bir huyları var erkek devekuşlarının aşırı kıskançlar. Yuvaya yaklaşan başka bir erkek devekuşu gördüklerinde hiç affetmiyorlar. Yuvaya yaklaşan devekuşunu kaçınılmaz bir ölüm bekliyor. Belki onlarda hayatlarındaki tek eşlerini de başka bir erkeğe kaptırıp asla rahip hayatı yaşamak istemiyorlar hayatlarının kalan kısmında.

Bir an biz insanların da devekuşlarının bu genlerine sahip olduğumuzu düşünüyorum. Ne dersiniz o zaman kadınlarımız daha mı çok acı çeker, daha mı çok mutlu olurlardı acaba. Ben açıkcası karar veremedim.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

14 Nisan 2007
Haşim Arıkan
http://hasimce.blogspot.com/

 
Toplam blog
: 110
: 1108
Kayıt tarihi
: 05.02.07
 
 

Kimliksiz bir yazanım aslında... Bazen benim, bazen senim, bazen de herhangi biriyim. Belki d..