Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '09

 
Kategori
Sınavlar
 

Sınav ayı

Sınav ayı
 

sınavlarda kaleminiz güçlü olsun


Haziran Ayı Sınav Ayı

Türkiye’de Haziran ayı demek; sınav demek, heyecan demek, korku demek! ÖSS, OKS ve SBS'ler yaklaşırken, öğrenci ve velileri bir stres dalgası sarar ki; onunla yatılır onunla kalkılır. Uzun süre hazırlanılan bu maraton acaba kazasız atlatılacak mı diye.

ÜSS, ÖSS, ÖYS, SBS, OKS, LGS... Bütün bu terimler kendi başlarında hiçbir anlam ifade etmeseler de, öğrenciler ve onların aileleri için adeta 'ölüm-kalım' meselesi olan sınav isimlerinin kısaltılmışıdır! Bu terimler son yüz yıllık tarihimizde kurtuluş savaşından sonra bizi en çok etkileyen terimler oldu.

Neyse. Bunlarla yaşamayı öğrendik ve bir sınav ayına da gelindi. Yıl boyunca neredeyse geceniz ve gündüzünüz sınavlara hazırlanmayla ve deneme sınavlarıyla geçti. Hem okulda hem dershanelerde onlarca sınava girdiniz, yeterliliğinizi ölçtünüz, eksiklerinizi gördünüz. Sınav sonuçlarının üzerinde düşündünüz, bazen üzüldünüz, bazen sevindiniz. Aile sohbetleri genelde sınavlar üzerinde oldu ama arkadaş sohbetleri çoğunlukla sınav sonuçlarını değerlendirmeyle geçti. Hiçbir şey yapmıyor gözüktüğünüz zamanlarda da Mecnun’un Leyla’sını düşündüğü gibi sınavları düşündünüz, dalıp gittiniz. Ama sizi anlayan pek çıkmadı!

Sınavlar yaklaştığında “keşke biraz daha zaman olsaydı” diyenleriniz oldu, bazılarınız da “gelse de kurtulsak” diye sitemde bulundu. Aileleriniz de dâhil olmak üzere hepiniz şu haziran ayını iple çektiniz, dört gözle beklediniz.

Sınava hazırlık dönemi zor bir dönemdir. Kendi sorumluluklarını yerine getirme, beklentilere cevap verme, aileni tatmin etme… Gerçekten bir öğrenci için “Nobellik “ bir iştir. Bu süreçte elinizde olmadan “acaba başarabilecek miyim?”, “sağlığı koruyabilecek miyim?” öğrendiklerimi sınava kadar taşıyabilecek miyim?”, “sınavda stresimi kontrol edemeyip bildiklerimi karıştırır mıyım?” şeklindeki doğal kaygılarla kış boyu boğuştunuz. “Ya kazanamazsam”, “Tüm emeklerim boşa giderse”, meşgul etti kafanızı aylarca.

Sonunda Haziran ayında milli eğitime bağlı öğrencilerin yaklaşık %30’u bir sınava girdi veya girecek. Endişen, stresin bir miktarı; başarının temel faktörleri arasındadır. Dolayısıyla stres kelimesinden bir öcü gibi kaçmanın anlamı olmadığını gördünüz. Bu sınavlarda emeklerinizin karşılığını almak en doğal hakkınızdır. İsteyeceksiniz, istemelisiniz de. ÖSS ve SBS’ler öyle veya böyle geçecek, performansınız oranında puan alacaksınız. Sonuçlar açıklanınca kiminiz sevinç gözyaşları dökerken kimileri de hüzün gözyaşı dökecek. Aynı yaş ama niteliği farklı olacak. Bu arada hayal kırıklığı da yaşayanlar olacak. Hayat kanununun belki de en önemli dersini burada alacaksınız. Başarı ve başarısızlığın, takdirin, kaderin, nasibin ne olduğunu düşüneceksiniz. Kaybetmek ve kazanmanın yeniden sorgulamasını yapacaksınız. Bir kaybetmenin(!) bin kazanma müjdecisi olduğunu, bir kazanmanın ise sürekli kazanma anlamına gelmediği öğreneceksiniz, öğrenmelisiniz de.

Sınavlar hayatımızda hep olacak. Şekli, mantığı değişebilir ama sınavlardan kurtuluşumuz olmayacak. Özellikle son dönemlerde memurluk sınavları da bir ÖSS gibi sektör haline geldiği günümüzde. Bu gün bir üniversiteli olmak, meslek edinmek için girdiğiniz sınavları yarın kariyer sahibi olmak, işinizde yükselmek için gireceğiniz sınavlar takip edecek. Kişisel yetenekleriniz, becerileriniz, yaptığınız tüm çalışmalar ve birikimleriniz sınavlarla ölçülecek. Onun için öğrenmek ve öğrendiklerini ispatlama şekli olan sınavların hayatımızın bir parçası olduğunu ve kısmi kayıpların bir sonraki ile telafi edileceğini unutmayınız.

Evet, hayatın kendisinin bir sınav olduğunu bir gün fark edeceğiz. Önemli olan, sınav gelip çatmadan sınava her an hazır olabilmek. İş sahibi olmak bir sınavdır, birlikte mutlu yaşayacağımız bir eş seçmek sınavın en zorudur. İleride nasip olur da çocuklarımız olursa onları düzgün bir şekilde yetiştirmek sınavların en zoru olsa gerek. -Bu lafıma katılmayacak anne baba yok gibidir.- Bu gün elde edeceğiniz her türlü olumlu bilgiyi her sınavda kullanacaksınız. O yüzden hayatını iki sınav aralığına sıkıştırmak, her türlü yetenekle taçlandırılmış olan insanoğluna yakışmasa gerek. O yüzden bu sınavda istediği sonucu alamadığında tüm çalışmalarının boşa gittiğini düşünmek akıllı insan işi değildir. Allah birkaç istisna hariç her şeyin telafisi için bizlere uzun zaman ve sonsuz imkân vermiştir. Yeter ki çalışmaktan zevk alalım ve ara vermeyelim.

Bu sınavlarda ve bundan sonraki sınavlarda ben de tüm öğrenci ve ailelerine başarılar diliyorum. Arkasından da bütün yorgunluğunuzu atacak mutlu bir dinlenme aralığı (tatil) diliyorum sizlere. Hayatınız öyle dolu geçsin ki, hayatınızda hep gireceğiniz sınavlar, öğreneceğiniz yeni bilgiler ve sizleri saran dostlarınız olsun. Zaten sağlıklı yaşam budur.

Hepinize başarılar dilerim.
İsmet Yalçınkaya
Kimya Öğretmeni

 
Toplam blog
: 137
: 1557
Kayıt tarihi
: 23.06.08
 
 

1963 yılı Trabzon Of doğumluyu. Emekli Öğretmenim Eğitimle ilgili konulara ilgim uzun yıllar önce..