Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '10

 
Kategori
Sınavlar
 

Sınav için öneriler

Sınav için öneriler
 

sınav yolcuları


11 Nisan Pazar günü ilk sınava gireceksiniz. Sınava girecek tüm öğrencilere başarılar dilerim. Sınav tecrübelerime dayanarak size birkaç şey hatırlatmak istiyorum. Umarım size bir miktar katkı sağlarım. Sınav gününden önce tüm evraklarınızı hazırlayın ve sabah kolayca bulacağınız bir yere koyun. Sınav gününden önce sınava gireceğiniz binayı gidip yerinizi görün. Akşam gecikmeden yatın ve uygun bir saatte kalkıp duşunuzu alın. İyi bir kahvaltı yapın. Ancak kahvaltıyı çok abartmayın. Sınava kaygınızı yenmiş, psikolojik ve bedensel gerginliğinizi mümkün olduğunca gidermiş olarak; dinç, dinlenmiş bir zihin ve vücutla girmelisiniz. Sınav kitapçığı ve cevap kâğıdını aldıktan sonra ilk yapacağınız bu kitapçıkta bir eksiklik olup olmadığını kontrol etmek, daha sonra istenen bilgileri usulüne göre gerekli yer ya da yerlere kodlamak olmalıdır. Sınavlarda en çok dikkat edilecek hususlardan biri de istenen bilgilerin, kitapçık türünün kodlanması olayıdır. Soru çözümüne başlamadan önce bu bilgiler mutlaka kodlanmalı. Yanınızda mutlaka bir saat olmalı.

Zamanı iyi kullanmak sınav açısından çok önemlidir. Sizden 160 sorunun 160 dakikada çözülmesi istenmektedir. Teoride bir soruya ortalama 1 dakikalık süre düşmektedir. Bazı öğrenciler branş dışı soruların tamamına talip olmadığına göre ve sorulardan bazılarının da çok kolay olacağını dikkate alırsak bir sorunun ortalama çözüm süresi yaklaşık 1, 5 dakika olur. Buna göre her bölümün sonunda 5 dakikalık dinlenme ve zaman kontrolü yapılabilir. Zorlandığınız soruları hemen geçmeyin. Bu tür sorulara 15-20 saniye zaman ayırın ve çözmeye çalışın. İlk bakışta size zor görünen çoğu sorunun son derece kolay çözümü vardır. Makul bir sürede hala çözememişseniz ve çözemeyeceğinizi de anladıysanız soruya özel bir işaret koyarak diğerine geçiniz.

Zor soruların yüksek puan değerine sahip olmadığını düşünerek aynı puan değerinde daha kolay çözülebilecek soruya doğru yelken açın. Sınavlarda sazanlık bazıları için alışkanlık haline gelmiştir. Çok bilen çok yanılır derler. İlk bakışta çok basit görünen, banko yaparım dediğiniz soruların tuzağına düşmeyin. Böyle sorularda bütün seçenekleri okumaya çalışın. Ancak size basit gelen her soruda böyle basit soru olmaz diye “öküz altında buzağıyı” da aramayınız. Gerçekten sınavda pek çok soru beklenenden daha basittir. İncelediğiniz seçenekler içinde cevap olmayanları öncelikle elerseniz üzerinde düşünmeniz gereken seçeneklerin sayısını azaltmış ve zamandan kazanmış olursunuz. Özellikle sözel öğrencilerinde çok görülür; cevap şıklarında tereddüdünüz oluyorsa ilk işaretlediğiniz genellikle doğrudur. Geriye dönüp o tür soruları yeniden inceleyenler daha çok hata yapıyorlar. Cevaplarınızı cevap kâğıdına gruplar halinde (10’arlı) geçirebilirsiniz. Hem kaydırma riskini azaltır hem de toplu işaretleme esnasında dinlenmiş ve vakit kazanmış olursunuz. Gireceğiniz sınavın belli bir puan barajı gerektiren sınav olmayıp bir sıralama sınavı olduğunu unutmayın. Çözebilirseniz ne alâ; zaten soruların tümünü çözmeniz istenmiyor sizden. Dolayısıyla zor sorulara gelip dayanınca moralinizi bozup paniğe kapılmayın. Unutmayın ki sizin çözemediğiniz bu tür soruları başkaları da çözemeyecektir. Bir branş bitip diğer branşa geçmeden birer dakikalık dinlenme aralıkları verin. Nefes alıp verin ve sakinleşin. Buna hem bedeninizin hem de beyninizin ihtiyacı vardır. Bu dinlenmede kendinizi bir deniz kenarına veya bir ağaç gölgesine atın. Yalnız “seferiniz” fazla uzun sürmesin. Vaktinde dönmezseniz hapı yutarsınız. Atı alan Üsküdar’ı geçmiş olabilir. Her branşın özelliği farklıdır. Bu yüzden yeni branşa da konsantre olmuş olursunuz. Dört yanlışın bir doğruyu götürdüğünü unutmamalısınız. Ulu orta atarsanız hakem de sizi oyundan atar. Bu nedenle seçenekleri yeterince elemedikten sonra atıp tutturmama eğilimine girmeyin. Beş seçeneğin tümünden habersiz olan arkadaşların “ya tutarsa” mantığıyla atması, “sınavı kazanmasam da olur” mantığından ileri gitmez. Yarısını okuyup sonrasının nasıl geldiğine bakmadan soruyu çözmeyiniz. Ezberlemiş olduğu soru kalıplarına benzetip soru çözenler oluyor. Sınavdan sonra soru kökünü okuyor, sizden istenenin sizin yaptığınızdan 180 derece farklı olduğunu görüyorsunuz. Soru köklerini mutlaka okuyun. Ancak sadece okuma değil “doğru” okumalısınız. Olmazı olur, olabiliri olur, gelmezi gelir, yanlışı doğru, en azı en çok okursanız doğru cevabı bulmanız imkansızdır. Bu gibi dikkatsizlikler maalesef çok yaygın bir hastalıktır. Sınavda görevlilerle tartışmayın. Burada kaybeden siz olursunuz. Sınav esnasında sizi meşgul edecek ve susamanıza yol açacak atıştırmalardan kaçının. İşte önümüzdeki sınav için hatırlatmak istediklerimiz bunlar. Siz zaten onlarca deneme sınavında bu provaları yaptınız. Yeni bir usul denemenin “dere ortasında at değiştirmeye” benzeyeceğini bilirsiniz. Fazla ayrıntıya girmeye de gerek duymuyorum. Sizlere bu basit(!) sınavda başarılar diliyorum.


İsmet YALÇINKAYA


 
Toplam blog
: 137
: 1557
Kayıt tarihi
: 23.06.08
 
 

1963 yılı Trabzon Of doğumluyu. Emekli Öğretmenim Eğitimle ilgili konulara ilgim uzun yıllar önce..