Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ekim '14

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Sınav korkusu.....

Sınav korkusu.....
 

Dokuz yaşındaki torunum Ural son günlerde büyük kaygılar içinde. Dün annesi, yaptığımız telefon görüşmesinde gece yaşadığı kabusların, sabah okula gitmeden geçirdiği karın ağrılarının, okuldan dönüşte evin kapısında kusmasının sebeplerinin son günlerde geçireceği sınavlardan olduğunu anlatınca bugünkü yazı konum da ortaya çıkmış oldu.

Torunum ilköğretim 4. sınıfa gidiyor. Ben bu şiddetli sınav heyacanını duyunca önce şaşırdım. Benim eğitim tecrübeme göre ilkokul dördüncü sınıfa gelmiş bir öğrencinin sınav kaygısını biraz olsun yenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu düşüncemi paylaştığım kızımın söyledikleri beni şaşkınlığa sürükledi. Değişen eğitin düzenimizde sınavlar dördüncü sınıfta başlıyormuş.

Ben öncelikle sınavların test usulu mü yoksa yazılı anlatım şeklinde mi olduğunu öğrenmek istedim. Zira yeni yetişen öğrencilerde fark ettiğim, test usulü sınavlara alışık olmaları, yazılı anlatımlarda pek başarılı olmadıkları. Sınavlar test usulu imiş.

Kızım torunumun sınıftaki diğer öğrencilerin aksine sınav olayını çok ciddiye aldığını söylüyor ve bu kaygının oluşmasında da kendini sorumlu görüyordu. Eğitime çok önem veren ve çocuğunu sıkı sıkı sınava hazırlayan bir ebeveyn olarak, bu sınav kaygısını yarattığı endişesine kapılmıştı.

Ben iki çocuğumun eğitim yaşamlarında uyguladığım bir düşünceyi anlatarak ona yardımcı olmaya çalıştım. Kızlarıma sınavların çalışmanın ve iyi olmanın bir ispatı olduğunu, çalışanın ancak bu şekilde değerlendirileceğini izah ederek olaya yaklaştım. Sınav sonuçlarında iyi olanların, yüksek puan alanların ödüllendirildiği bir eğitim düzeninde sınav kaygısı bir süre sonra yerini sınav mutluluğuna bırakıyor. Kızlarım da bir süre sonra sınavlara ürkerek değil, güle oynaya girmeye başladılar. Bu güven ve huzur onların daha başarılı olmalarını sağladı. Başarısız oldukları sınavlarda başarısızlık sebeplerini bulup yok etmeye odaklandık.

Sınavlar artık onlar için korkulu bir olay değil, aksine çalışmalarının, iyi olmaların ispatlandığı, ödüllenridirildiği bir yarışma haline gelmişti.

Bu düşünce ile okullar bitti ve bir gün anladılar ki sınavlar sedece okullarda değil tüm yaşamda. Yaşamları boyunca hep bir sınav içinde oldukları gerçeğini kabul ettiler, sınavlarla mutlu yaşamayı öğrendiler.

Bizler de çocuklarımıza aynı düşünceyi aşılayabilirsek onların sınav korkusu çekmesini engelleyebilirz.

Yazımı bitirmeden bir sınav öykümü de paylaşmak istiyorum. İstanbul Kız Lisesi'nde Lİse birinci sınıf öğrenciyiz. Coğrafya öğretmenimiz Behire Hanim, o gün sınav yapıyordu. Sanırım arkadaşlarımızdan biri iyi hazırlanmamış ve kitabı sıranın içine koyup kopya çekmeye kalkmıştı. Kopya olayını yakalayan  öğretmenimizin bu durumdaki davranışını yaşamım boyunca hiç unutmadım. Behire Öğretmenimiz kopya çeken arkadaşımıza diğer öğretmenlerimizin aksıne sevgi ve şefkatle yaklaşmış, onu aşağılamamıştı. Kitabı önüne açıp sualleri cevaplayabileceğini ve bu durumun sınav notunu etkilemeyeceğini söyleyen öğretmenimizi hepimiz sevgi ve hayranlıkla izlemiştik. Sanırım kopya çeken arkadaşmız yaşamı boyunca en iyi o coğrafya konusunu öğrenmişti. Bizler de bu soylu davranışı sergileyen öğretmenimizi hiç unutmamıştık.

Demek ki çocuklarımızı aşağalamak yerine övgü ve şefkatle daha olumlu sonuçlar alabiliyoruz, eğitimlerinde daha başarılı oluyoruz. 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..