Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Haziran '07

 
Kategori
Sınavlar
 

Sınav meydan savaşları ve rantı

Sınav meydan savaşları ve rantı
 

Geçen sabah radyo haberlerini dinlerken savaş çıktı sandım. Belediyeler alarm durumuna geçmiş. Çeşitli yönlere ek seferler koymuşlar. Cumartesi akşamı ve gecesi sazlı sözlü eğlence yerlerine alçak sesle program yapma izni verilmiş. Pazar sabahı arabaların klakson çalmaları yasaklanmış. Seyyar satıcılar bile yüksek sesle satış yapamayacaklarmış. Ek vapur seferleri konmuş.

Neyse ki savaş falan çıkmamış. Yalnızca üniversiteye seçme sınavları varmış.

Vapurda yanımda oturan iki genç kız konuşuyordu. Birisi anne ve babasıyla, diğeri annesi, babası, ablasıyla gideceklermiş sınava.

Radyolar, televizyonlar sınav yayınları yapıyor. Sınav bittikten sonra da akşama kadar soruların yanıtları yansıyacak ekranlara. Haber saatlerini sınava girecek öğrenciler dolduracak. Psikologlar iki gün önceden anne ve babaların çocuklarına nasıl davranacakları konusunda bilgiler veriyor.

Bu gençlerin büyük bir kısmı dershanelere teslim edilmişlerdi. O zaman liseler ne işe yarıyor anlamıyorum ki? Liselerde gereken bilgiyi veremiyoruz, ama üniversiteye girişte vermediğimiz bilgiyi soruyoruz.

Öğrencilerimizin bilgi edinmede yetersiz kaldıkları da bilinmektedir. Okulda aldığı bilgiyi daha da genişletebilmek için ne yazık ki çoğu öğrenci başka bir kaynağa başvurmuyor. Böyle olunca da aileler dershanelere para vermek için bütçelerini zorluyor. Hattâ durum öyle bir noktaya geldi ki, artık dershaneler liseden sonra devam edilmesi zorunlu bir eğitim kurumu gibi görülmeye başlandı.

Ülkemiz sınavlar ülkesi oldu. Her yıl milyonlarca kişi çok değişik sınavlara katılıyor. Bu sınavlara katılma belirli bir ücrete bağlı. Bazen, bu sınavların bir gelir kaynağı olarak yapılıp yapılmadığını bile düşünüyorum. Çünkü, bir zamanlar yalnızca ÖSS ya da ÖYS sınavı olan ülkemizde şimdi onlarca sınav yapılıyor. Düşünün, yaklaşık bir milyon beşyüz bin kişi ÖSYS'na giriyor. Bu öğrenciler 63.000.000 YTL (altmış üç miyon) yani eski para ile yazalım altmış üç trilyon para yatıracak. Bu yalnızca bir sınavın harc tutarı. Çok ciddi bir tutar. Böyle bir gelir kaynağından kim vazgeçer? O halde gençler boşuna mı bekliyor sınavsız üniversiteye girişi? Bir de buna bu sınavların dershane ayağını ekleyin... Görüyor musunuz soygun düzeninin öğrencileri bile nasıl soyduğunu.

Dedim ya, bu yalnızca ÖSYS sınavı. Diğer sınavlar şöyledir:

ÖSYS-KPSS-ALES-KPDS-ÜDS-TUS-DGS-YÖS-ALS-AYHSASS-JOKUJOGS-YÇS-JATKAÖSS-TODAİE-TBBAS-OKS... Bunların açılımı için lütfen ÖSS'nin internet sayfasına bakın.

Sınav meydan savaşları yüce Türk milletine başarılar getirsin. Sınav düzenleyenlere ve necip Türk dershanelerine de bol kazançlar getirsin. Ancak, bu sınavlar yetmez. Daha fazla para getirecek sınavlar da olmalı. Örneğin: TTAGS (Toplu Taşıt Araçlarına Giriş Sınavı), EOS (emekli olabilme Sınavı), SGS (Sınavlara Giriş Sınavı)... Sizler de sınav adı ve sınav türü belirleyip, devletimize yardımcı olabilirsiniz.

Türkiye bütçesi nasıl oluşuyor sandınız?

1- Dolaylı dolaysız vergiler (Toplanan tüm verginin % 2'sini patronlar ödüyor. Kalanını biz dolaylı vergilerle ya da ücretlerimizden ödüyoruz.)

2- Her türlü haraçlar (pardon yanlış yazdım harçlar) Sınav harçları buna dahil.

3- Trafik cezaları. (Bütçeye peşin konan tutardır. Örneğin 2007 yılında, 2008 yılında on milyon YTL ceza kesilecektir deniyor. Her ayın 1'i ilâ 10'u arasında yol kenarında görmüş olduğunuz ve karpuz seçer gibi araba seçerek ceza kesen polislerin görevi bütçedeki rakkamı tutturmaktır.)

Sevgili gençler, sakın inanmayın, bizi soyarak elde ettikleri bu rantı adil bir şekilde aralarında bölüşenler, bu sınavları asla kaldırmazlar.

 
Toplam blog
: 278
: 3275
Kayıt tarihi
: 26.05.07
 
 

İstanbul'un Kadıköy ilçesinde doğdum. Bir daha da Kadıköy'den ayrılmadım. İstanbul Üniversitesi, Ede..