Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Temmuz '08

 
Kategori
Eğitim
 

Sınav sonuçları, sevginizi de ölçüyor

Sınav sonuçları arka arkaya açıklanıyor. Birçok evde sevinç, mutluluk ve gurur yaşanıyor. Sınavı kazanacak puan alan öğrenciler ne kadar çok sevinseler haklarıdır. Onları buradan biz de kutlayalım.

Ancak istedikleri sonucu alamayan milyonlarca ailede hayal kırıklıkları ve hüzün var. Sonuçta bir sınavın sonunda kazanan da kazanamayan da olacak ama bu gerçek, ailelerin ve öğrencilerin üzüntüsünü engelleyemiyor.

Sınavı kaybeden öğrenci açısından baktığımızda bazı çocukların aileden gereken anlayışı göremediğini söylemek yanlış olmaz. Özellikle OKS ve SBS’ye katılan ilköğretim öğrencileri için “anlayışlı” bir aileye sahip olmak çok önemli. Çünkü bazı ana babalar başarısızlık karşısında o kadar da hoşgörülü değil. Hayatı sadece bir tek sınava indirgemek, öğrenciyi bir tek sınavla yargılamak da haksızlıktır.

Tek Suçlu Çocuklar Değil

OKS ve ÖSS gibi sınavlar, bir “başarı sınavından” çok, bir “sıralama sınavı”dır. Sıralama sınavında kazanacak öğrenci sayısı yani kontenjanlar önceden belirlenmiştir. Bu durumda başarısızlıktan çocuklar değil yetişkinler sorumludur. Kontenjanları artırmadan önceden belirlenen bir sıralamanın dışında kalan öğrencileri başarısız saymak doğru olmaz.

Sınav sonuçlarının açıklandığı bugünlerde bazı evlerde bazı yanlışlıklar yapıldığından kuşku yok. Özellikle sınavı kazanacak kadar puan alamayan öğrencilerin bir bölümünü çok üzen sözler, tavırlar, bakışlar ve tepkiler çok olmuştur. Oysa bunların hem geçmişteki başarısızlığa hem de ilerideki başarıya hiçbir katkısı olmayacaktır. Tersine çocukların iç dünyalarında görünmez kırıklıklara, tarifsiz üzüntülere ve duygusal ezilmelere yol açacaktır. En kötüsü de anne ve babalar, çok sevdikleri çocuklarına istemeden de olsa zarar vermiş olacaklar. Çünkü pedagojik olmayan tavırların çocuklar üzerinde kalıcı ve olumsuz etkileri vardır.

Düşük puan da alsa çocuklarımıza, onları sevmeye devam edeceğimizi belli etmenin sayısız yararı var. Unutmayalım ki böyle zamanlarda çocuklar daha hassas olurlar. Yanlış tepkiler onlarda görünenden fazla iz bırakabilir.

“Senin için biz nelere katlandık; yine de sınavı kazanamadın.” Ya da “Bak gördün mü, dediklerimizi dinleseydin şimdi böyle olmazdı.” gibi yakınmaların yararı olmaz.

Çocukları Ötekilerle Kıyaslamayın

En çok yapılan yanlışlardan biri çocukların başarılarını ya da başarısızlıklarını öteki çocuklarla, arkadaşlarıyla, kardeşleriyle kıyaslamaktır. Özellikle çocukları başkalarıyla kıyaslamak onların yüreğinde derin yaralar açabilir.

Sınavlarda herkesin aynı puanı alması, aynı başarıyı göstermesi beklenemeyeceğine göre sınav sonuçlarını doğal karşılamak ve onları anlamaya çalışmak gerekiyor. Özellikle bu yıl OKS’de sınavı kazanalar bile mutlu değil. Hele hele böyle bir sınavdan sonra onları mutsuz edecek davranışlardan kaçınmak ana baba olmanın gereğidir.

Başarılı öğrenciyi elbette kutlamalı, abartılı olmayacak biçimde ödüllendirmelisiniz. Ancak sınavda başarılı olamamış öğrenciyi cezalandırmak, başkalarının yanında küçük düşürmek, aşağılamak, utandırmak kesinlikle yanlıştır. Öncelikle kendi çocuklarınızı başkalarının çocuklarıyla karşılaştırıp onları yargılamayın. Çocuklarınızı koşulsuz sevin ve sevginizi belli edin. Onlara karşı sevginizi sadece başarılı olduklarında gösterirseniz çocuklar kendilerini sevmediğinize inanmaya başlarlar. Başarılı öğrenci kadar hatta ondan daha da fazla başarısız öğrencinin psikolojik desteğe, ilgiye, sevgiye ve anlayışa ihtiyacı vardır.

Sevginin Sahtesi Belli Olur

Sınav sonucu ne olursa olsun onu her durumda sevdiğinizi çocuğunuza mutlaka hissettirin. Öğrencilerle görüşmelerimde; “Annem ve babam beni testlerde başarılı olursam seviyorlar. Buna çok üzülüyorum.” demelerinden derin üzüntü duymuşumdur. Oysa başarısız geçen sınavlardan sonra onların gözleri, kulakları hep sizdedir. Bunun için başarılı olamadıkları zamanlarda da onlara yakın olmaya devam edin ve sevginizi doğal yollarla gösterin. Çocuklarınızın sevginizden kuşkuya düşmelerini mutlaka önleyin. Çocuğunuz sınav sonunda sizin gözlerinize bakarak bunu anlamaya çalışacaktır. Zaten sevginin sahtesi olmaz; bunu da en kolay çocuklar anlar.

İşte size fırsat!

Şimdi sevginizi açığa çıkarma ve kanıtlama zamanı. Sınavda başarılı olamayan çocuklara, onları yine de sevdiğinizi kanıtlayın. Onu alıp hep birlikte bir yemeğe gidin; ona daha yakın olun; arkadaş olmaya çalışın ya da onunla açık yürekle konuşun. Böylece ileride daha dikkatle çalışabilmesi konusunda yatırım yapmış olacaksınız. Çünkü o da zaten kendi içinde bir değerlendirme yapacaktır. Böylece bir başarısızlıktan yeni bir başarı fırsatı yakalayabilirsiniz.

Gerçekçi olun. “Bu sınav geçti, gelecekte daha birçok sınav var; onları başarmak için daha çok çalışırsın.” deyin. Böyle yapmakla aranıza zararlı duygular girmesini önlersiniz. Hele sınav sonuçlarının açıklandığı bugünlerde onların buna çok da ihtiyaçları var. Çocuklarımızdan sevgimizi esirgemeyelim. Çünkü biliyorum ki hiçbir şey onlara olan sevgimizi azaltamaz.

 
Toplam blog
: 25
: 1274
Kayıt tarihi
: 22.02.08
 
 

Yıllar önce yoksul ve uzak bir köy okulunda minik bir öğrenciyken öğretmen olma hayali kurmuştum...