Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mart '13

 
Kategori
Sınavlar
 

Sınav stresi

Sınav stresi
 

Üniversite sınavına sayılı günler kala, hem aileler hem de sınava girecek olan gençler için kaygı düzeyinin arttığı, stresin yoğun yaşandığı döneme girmiş bulunuyoruz.
 
Kendi çocuğu da sınava girecek bir ebeveyn olarak, bu süreci en yoğun yaşayan kişilerden biri de benim. Ne kadar telkin ile kendimizi rahatlatmaya, sınav stresini azaltmaya çalışsak da, çocuklarımızın geleceğini, kariyer seçimlerini etkileyecek bu sınavın kaygısını kontrol etmek yine de çok kolay olmamaktadır.
 
Bizler ne kadar kaygı duyarsak duyalım, elimizden geldiğince bu durumumuzu kontrol altına alıp, çocuklarımızı destekleyici ve hoşgörülü bir tutum içine girmemiz, bu süreci daha kolay atlatmamıza fayda sağlar. Çocuklarımızın sınavda başarı durumunun yüksek olmasını istiyorsak, hem kendimizi hem de çocuklarımızı stresten uzak tutmalıyız.
 
Sınav öncesinde ebeveyn’ in kendisini rahatlatmasının en kolay yolu, kendi çocuğunu tanımasından geçer. Çocuğunun kapasitesini ölçmeden, bunu hesaba katmadan yüksek hedeflere yönelen aileler, hem kendilerini büyük bir baskı altına alırlar, hem de çocuklarını zorlayıcı bir baskının ve yoğun stresin içine atarlar. Bu yoğun baskı çocuklarımızda, uyku düzensizliği, kas gerginliği, öfke atakları, dikkat dağınıklığı ve unutkanlık gibi birçok olumsuz etkiye yol açar. Doğal olarak bu durumlar, sınavın yeteri kadar başarılı geçmemesine neden olur.
 
Fakat güven verici, destekleyici ve hoşgörülü bir tutumla çocuklarımıza yaklaşır, onların kapasitesini reel bir şekilde değerlendirebilirsek, çocuklarımızın sınavı daha rahat atlatmasına ve kendisine en uygun mesleği seçmesine yardımcı olmuş ve onu desteklemiş oluruz.
 
Başarılı olmanın yolu çok çalışmaktan değil, etkili çalışmaktan geçmektedir. Yani planlı programlı çalışmak başarının anahtarı olmaktadır. Bunu çocuklarımıza verebildiğimiz ölçüde başarıları yolunda en etkili temeli de atmış olacağımızı unutmayalım.
 
Bunlar dışında bir de ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum, sosyal şartlar, iş alanlarının sınırlı olması, mezun olduktan sonra hemen işe girememe ve meslek sahibi olmak için farklı farklı sınavlara girecek olmak gençleri hem yoruyor, hem de yıpratıyor. Bu yıpranma zaten başlı başına sorun teşkil ederken, bir de aile olarak stres yaratmak, çocuğumuzun omuzuna fazladan yük bindirmekten, onu daha fazla yormaktan ileriye gitmez.
 
Şimdi yanlış anlaşılma gibi bir duruma da meydan vermek istemiyorum. “ Yani sınavda başarılı olmak için hiç mi stres yaşamamalıyız?”
 
Tâbi ki hayır… Stres ve kaygı, kişinin önündeki sınava odaklanabilmesi ve motive olabilmesi için gerekli duygulardır. Ama önemli olan bu kaygı ve stres durumlarını tamamen ortadan kaldırmak değil, belli bir düzeyde tutarak, bunu faydalı bir şekilde kullanabilmek önemlidir.
 
Sınava hazırlık, uzun ve yoğun geçen bir maraton koşusuna benzer. Yarışa oldukça dinamik başlarız. Ama zaman geçtikçe ve efor sarf ettikçe yorulur, güçsüz düşeriz.
 
Artık siz gençler de bu maratonun sonuna geldiniz. Hepiniz çok yoruldunuz. Ama unutmayın ki, bu yarışın sonunda hedeflediğiniz mesleğiniz, kariyeriniz sizi bekliyor olacak. Gücünüzü birkaç gün daha elden bırakmayın ve bu yarışı en güzel şekilde bitirin.
 
Azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz. Bir şeyi çok istersek ona ulaşmak için de çaba harcarız. Harcadığınız bu değerli çabalarınızın boşa gitmemesi ve hedeflerinize ulaşmanız için BAŞARILAR diliyorum.
 
HEPİNİZİN YOLU AÇIK OLSUN….
 
Gonca ÇİFTÇİOĞULLARI
 
Toplam blog
: 27
: 3821
Kayıt tarihi
: 21.03.13
 
 

1968 Kayseri doğumluyum. İlk öğretimimi Kayseri de, ortaokul ve lise öğrenimimi Ankara'da tamamla..