Sınav

Yönetmenliğini Ömer Faruk SORAK’ın yaptığı senoryosu Yiğit GÜRALP’a ait olan Film aile baskısı, gelecek kaygısı, sınav depresyonu ve bir yandan yoğun okul temposunu müthiş bir şekilde ele almış. Belki çok iddialı olacak ama şu an vizyonda olup da izlediğim en iyi film. Filmi izlemek için aslında tereddütte kalmıştım. Fakat bu kadar geç gittiğime de pişman olduğumu söylemeden de geçemeyeceğim.

Film de: Türkiye nin en büyük sorunlarından biri olan üniversite sınavını merkeze alan, ergenlik çağında ki bir grubun bulmaya çalıştığı kurtuluş yollarının yanı sıra ailelerinden almış oldukları baskı ve sorunları işlenmiş. Yoğun bir şekilde üniversite sınavına hazırlanan bir grup öğrencinin bunaldığı ve okul da sınavalrına çalışmamak için; bir dönemin en iyi kopyacısını idol olarak "Kolsuz Lemi"yi (okan bayülgen) örnek alarak başlar.

Okulda kopya çekmenin yanı sıra insan oğlunun yapmış olduğu en büyük hatalardan biri olan daha fazlasının isteme duygusu burada da baş göstermektedir. Bu defa universite sınav sorularını çalmayı kafalarına koymuşlardır. Bunu yapmalarına sizce sebep olanlar kimler? Bu kadar baskıyı kaldıramayan bünye her zaman kolay yola kacmayı yegler. Umarım bu film bazı bakış acılarında degişmelere yol acar. Çunku bunu yaşıyan binlerce insanımız var. Belki hep biliniyordu ama bu kadar iyi dile getiren hic olmamıştı.

Ayrıca hala Manga ve Göksel'in "dursun zaman" şarkısını dinledigimde tüylerim urperiyor filmden oyle etkilenmiştim ki bittikten sonra birkac dakika daha ekrana bakakaldım ne yalan soyleyeyim boyle bir son beklememiştim. Belki de ben hep olumlu gormek istedigim icin kafamda İsmail Hacıoglu'nun sınavı kazandıgını lenf kanseri olan annesinin bilmesini istemiştim. Bana kalırsa gitmediyseniz hafta sonu icin ilk plan bu filmi izlemek olsun.