Sınav

Diğer insanlardan daha “iyi” olduğunu düşünüp, bunun verdiği huzurla yaşayıp giderken, hayat, beklenmedik bir anda durdurur ve sınava tabi tutar insanı. Geçenlerde, işte böyle bir sınav için, “yakalanmış” insanlar gördüm haberleri izlerken. Sahil yolundan bir otomobil denize uçmuş, araç ters dönmüş. Kamera çekimde... İnsanlar toplanmış, tartışmalar var. Birilerinin atlayıp araçtaki kişileri kurtarması gerektiği  konusunda herkes hemfikir. Fakat soğuk suda, elbiselerle, ıslanmak var… Koca  otomobil henüz yüzeyde ve bulunduğu yerde suyun boy aşıp aşmadığı da tam belli değil. O güne kadar duyulan "Kurtarmaya çalışırken boğuldu!" haberleri de canlanıyor hafızalarda... Her şeye rağmen, genç bir kız atıyor kendini denize, bir şeyler yapmak için. Erkeklik kaptırılmıştır! Vicdanlar daha bi sıkıştırılmıştır. Artık öncü de vardır...  Bir kaç kişi daha atlar kızın peşinden. Su boy aşmamıştır. Kurtarıcılar çoğalır. Otomobil kısa bir sürede çevrilir ve içerisindeki iki kişi sapasağlam çıkartılır. O genç kız ve diğerleri, hangi insani refleksle suya atlamış olursa olsunlar, araçtaki kişileri kurtarmışlardır sonuçta. Yakalanmışlardır ama geçmişlerdir o sınavı elbette...

Televizyondaki "Ölüm kalım savaşı" anları, bana,  belgeselcilerin  bir kuralını hatırlatır hep. Belgesel çekimleri esnasında, doğal yaşamı bozmamak adına,  oradaki hiç kimse hayvanlara müdahale etmez. Sırtlan, arslan yavrusunun saklandığı yöne doğru gitmekteymiş. Başka bir yavru annesini kaybettiği için açlıktan ölmek üzereymiş... Tam anlamıyla “Ne halleri varsa görsünler" durumudur yani...

Sahilde yaşanan olayı kameraya kaydeden kişi, haberleri izlediğim kanalın elemanıydı herhalde. Kimse  müdahale etmemiş olsaydı o da  olaya seyirci kalacak ve çekmeye devam edecekti  büyük ihtimalle. Daha sonra araç denizden çıkartılırken  haberlerde gösterilecek, denize atlamayan vatandaşların görüntüsü eşliğinde,  "İnsanlık ölmüş!" denilecekti belkide…