Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sinekler isyan ediyor: Bizi anlayın...

Sinekler isyan ediyor: Bizi anlayın...
 

Resim kaynağı:arpacık.net


Son günlerde sineklere yapılan haksız eleştiriler ve düşmanlıklar dikkatimi çekmeye başladı.

Sineklerin bundan haberleri var mı bilmiyorum ama, şu ana kadar herhangi bir yalanlama ya da tekzip gelmediğine göre (henüz yumurtalarından çıkmadıkları için olsa gerek) haberleri yok.

Geçenlerde Mustafa Göktaş arkadaşımız sineklerin karanlığı sevdiklerini, pis ve yılışık olduklarını anlatmış ve o garibim sinekleri günümüzün “karanlığı seven insanlarıyla” özdeşleştirmiş.

Mustafa Bey’ in sineklere hakaretlerini bir kenara koyalım, karanlığı seven insanlarla özdeşleştirmesi sinekler adına kabul edilecek bir şey değildir. Sinekler asla o insanlar gibi art niyetli, takiyeci ve yalancı değillerdir. Oldukları gibidirler.

Bu gün de Baterist Metin arkadaşımız sinekleri hedef gösteren bir yazı yayınlamış. Yazıyı okuduğumda tüylerim diken diken oldu. Metin Bey’ in kabul edilemez hakaretleri gene bir kenara koyalım, asıl korkunç olan sinekleri açıkça hedef göstermiş olmasıdır.

Bundan böyle öldürülen her sineğin vebalini taşıyacak ve bu katliamın sorumlularından biri olacaktır.

Bu yazımdan dolayı beni sineklerin işbirlikçisi olduğumu iddia edenler olacaktır. Onları kışkırttığımı, koruduğumu söyleyenler, sineklerle karanlık ve derin bir ilişkim olduğunu söyleyenler de çıkacaktır. Varsın olsun! Biz doğru bildiğimizi söylemekten kaçmayız.

Baterist Metin Bey’ in ve Mustafa Göktaş Bey’ in kiralık kalemler olduklarını (!) cümle alemin bilmesi gerekiyor. Evet iddia ediyorum onlar kiralık bile değil, satılık kalemlerdir. Kalemlerini mikroplara satmışlardır(!).

Mustafa Bey hiç gereği yokken olmadık hakaretleri etmiş ve olmadık iftiraları atmıştır.

Sinekler yılışıkmış, karanlığı severlermiş.

Oysa gerçek başkadır.

Düşünemediğiniz kadar farklı bir gerçeği, düşünemediğiniz kadar büyük bir fedakarlığı yılışıklık ve aydınlığın düşmanı olarak nitelendirmiştir.

Baterist Metin Bey ise daha da ileri gitmiş bu fedakar ve cefakar yaratıkları hedef göstermiş. Gerekçesi ise sineklerin hastalıkların nedeni olmalarıymış.

Oysa herkes bilmektedir ki hastalıklar nedeni sinekler değil mikroplardır.

Bu iki yazarımız, tüm hastalıkların nedeni olan mikroplar tarafından kiralanmış iki kalem gibi sineklere iftira atmışlar ve hedef göstermişlerdir.

Sineklere yapılan bu saldırı ilaç kartellerinin işbirlikçisi olan mikrop lobisinin nasıl olup da içimize kadar sızdıklarının göstergesi değil midir?

Kamuoyu bazı satılık kalemlerin kampanyaları nedeniyle sineklerin ve mikropların birlikte hareket ettiğini düşünmektedir. Oysa gerçek çok farklıdır.

Peki, aslında çok güçlü olan mikrop lobisi neden böyle bir kampanyaya ihtiyaç duymuştur?

Yanıt çok basit...

Havalar ısınmakta ve milyonlarca mikrop düşmanı sinek yumurtalarından çıkıp mikroplara saldırmaya hazırlanmaktadırlar.

Korkuları bundandır.

Dünyayı ele geçirmeyen çalışan mikrop lobisi akla gelmedik oyunlarla düşmanlarını (yani karasinekleri) daha yumurtadayken yok etmenin planını yapmaktadır. Bunun için her türlü yolu denemektedirler. MB’ da kalem kiralamak da bu oyunun bir parçasıdır.

Evet yanlış okumadınız! Mikroplar ve sinekler ezeli düşmanlardır.

Bu güne kadar doğru zannettiğiniz büyük bir yalanı açıklıyorum.

Kimseden korkmadan, söylediklerimin arkasında kanımla canımla durarak büyük bir sırrı ifşa edeceğim.

Mikroplar ve sinekler dost değil ezeli ve ebedi düşmanlardır.

Mikroplar insanlığın güçlü düşmanı, sinekler de düşmanlarımızın düşmanlarıdır.

Düşmanımızın düşmanı dostumuz olması gerekirken, bazı kalemşörler fedakar dostlarımız sinekleri düşman gibi gösterme çabasına girişmişlerdir. Çabaları beyhudedir ve bu yazı bilinmeyen bir gerçeği açıklamaktadır...

Şaka bir yana...

Gerçekten de sinekler hakkında yanlış bilgilere sahibiz.

Sinekler düşündüğünüzden çok daha temiz hayvanlardır.

Tek gıdaları mikroplardır.

Evet, sinekler kolunuza ısrarla (canları pahasına) konmaya çalışıyorlarsa, kovaladıkça aynı noktaya geri dönüyorlarsa bilin ki kolunuzun o noktasında bir mikrop kolonisi vardır. Sineğe kızacağınıza gidip kolunuzun o noktasını dezenfekte edin.

Sinekler pisliklere konarak pislik yemezler, mikrop yerler.

Sinekler ısrarla kahvaltı sofranızdaki peynire konmak istiyorsa o peynir mikropludur. Sinekler peynirle değil mikroplarla ilgilenirler. Peyniri atın...

Bahçenizdeki kahvaltı masasında sinekler varsa, ilaç sıkmayın, o ilaç sinekler kadar size de zarar verir. İlaç yerine, sabunlu suyla temiz zannettiğiniz masa örtüsünü tekrar silin. Göreceksiniz ki sinekler oraya bir daha uğramayacaklardır.

Sineklerin kuytu ve loş alanları sevmesi de mikropların o bölgelerde yoğunlaşmasındandır. Evinizin böyle bir köşesinde sinekler uçuşuyor ise o bölgeyi hemen temizleyin ve dezenfekte edin.

Kısacası sinek bir nokta için ısrar ediyorsa size “mikrop alarmı” veriyordur. Sineğe kızmak yerine teşekkür edin...

Sineğin temiz olduğunu söylemiştim.

Evet, hepiniz çocukluğunuzda sineğin temizlenmesini seyretmişsinizdir. Fırçalı ayaklarıyla bedenlerinin her yerini uzun uzun temizleyip ayaklarını ağızlarına götürürler. Fırça uçlarına takılmış mikropları da yerler. Temizlenmiş bir sinekte mikrop yoktur.

Sinek mikrop yiyerek beslenir ama dışkısında mikrop olmaz.

Eğer yeryüzünden sinek ve arı nesli kaybolursa insanlık 1 hafta içinde yok olmaya başlar.

Pis ve gereksiz zannettiğimiz o minik sinekler aslında büyük bir dengenin içindeki minik ama önemli bir denge elemanıdır. Mikroptan kırılmamızı sinekler engeller.

Nasıl da büyük, nasıl da muhteşem bir dengenin içinde yaşıyoruz farkında mısınız?

Gereksiz zannettiğimiz, iğrendiğimiz bir sinek bizim hayatta kalmamız için canı pahasına hizmet veriyor.

Verdiği hizmetin karşılığında bizden tek damla sevgi görmeden, karşılıksız, koşulsuz ve beklentisiz bir iyilik yapıyor. Bunu kaç insan yapabilirdi ?

Hiçbir şey göründüğü gibi değil deriz... Gerçekten de değil, değil mi ? Sinekler bile...

Sevgi ve saygıyla...

Not: Sayın Mustafa Göktaş ve Baterist Metin arkadaşımızın hoşgörülerine sığınarak isimlerini kullandım, tekrar okunmasını istediğim güzel yazılarına göndermeler yaptım. Umuyorum ki, bu “ironik sataşmaya” gücenmezler. Kendilerine de ayrıca sevgi ve saygılarımı iletiyorum.

 
Toplam blog
: 90
: 2099
Kayıt tarihi
: 27.05.07
 
 

Yaşayacağım yıllar yaşadıklarımdan daha az... Öyleyse "adam gibi yaşamalı" diye düşünüyorum. Kola..