Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sinem'i devlet bulmalıdır... Ölüsünü ya da dirisini...

Sinem'i devlet bulmalıdır... Ölüsünü ya da dirisini...
 

Merhaba değerli okurlar,  

Herşeyi bir tarafa bırakalım ve düşünelim.......... 

Bu ülkede yaşayan 19 yaşındaki bir genç kızımız kayıp ve tüm aramalara rağmen de, akibeti hakkında 7 aydan beri en ufak bir ip ucu yok ise, evet gerçekten şapkamızı önümüze koyup, biraz düşünmemiz lazım........ 

Aylardır Müge ANLI'nın programındalar......... 

Tam 7 ay geçdi......... 

Bir anne düşünün ki, ne umutlarla gönderdiği ve İnegöl'de eğitim gören kızından 7 aydır haber alamıyor......... 

Anne haykırıyor, anne bağırıyor, anne ağlıyor......... 

Baba ise, rahatsızlığı nedeniyle artık programa bile katılamıyor........ 

Küçük kızlarına gelince, eğitimine devam edip etmemesi konusunda ailesi ciddi manada sorun yaşıyor......... 

Nasıl yaşamasın ki? 

Çünkü ablası Sinem, İnegöl'de eğitimini yaparken kayboldu ve kendisinden 7 aydır haber alınamıyor.......... 

Bir de deriz ki, " HAYDİ KIZLAR OKULA......" 

Ne için? 

İstisna da olsa, yitirmek için mi? 

Bir aile düşünün ki paramparça olmuş......... 

Tam bir dram........ 

Bu aile dramına insanın yüreği dayanmıyor......... 

Allah kimsenin başına vermesin......... 

Anne olarak kadıncağız, evladını bulamayan devletimizin güçlerine zaman zaman haklı olarak tam sitem edecek olsa, ne yazık ki sevgili Müge ANLI konuşmasını engelliyor........ 

Müge hanımın Devletimize ve emniyet güçlerine olan hassasiyeti programı takip eden herkes tarafından iyi bilinir........ 

Tabii ki bir yurttaş olarak hepimiz Devletimize, Devletimizin kurum ve kurullarına ve de kurallarına bağlıyız, saygılıyız ve böyle olmak da zorundayız........ 

Ancak, Ülkemizde gün geçmiyorki, kadın cinayetleri, evden kaçanlar, olmasın........ 

Hergün onlarca insanımız ya öldürülüyor, ya kayboluyor, ya da kaçırılıyor........ 

Hemde ülkemizde kadınlarımıza karşı öyle cinayetler işleniyor ki, insana eh yani pes dedirtecek cinsden....... 

Kadınlarımız Cumhuriyet Savcılarımıza " CAN GÜVENLİĞİMİZ YOK..." diye müracaat etmelerinin arkasından, savcılığa ismi verilen kişi tarafından ya bıçaklanarak ya da ateşlenen silahın ucundan çıkan mermilerle öldürülüyor........ 

Ülke insanı kime güvenecek? 

Tüm bu olup bitenlerde Devletimizin, devletimizin başında bulunan iktidar partisinin hiç mi suçu günahı yok....... 

Ben, 5 TL için 2-3 kişinin öldürüldüğünü Müge ANLI'nın programını yakından takip eden bir kişi olarak çok iyi biliyorum........ 

O'nun programında, 10TL'ye 20 TL'ye tabirim mazur görülsün kendisini, pazarlayan anneleri gördük........ 

Böyle ilişki esnasında yaramazlık yapan ya da böyle bir ilişkiye şahit olması nedeniyle öldürülen çocukları biliyoruz........ 

Bu gerçekler karşısında sevgili Müge ANLI'nın annenin haklı haykırışlarını sindirmesini, bastırmasını ise doğru bulmuyorum..... 

Bırakın anneyi ve istediği gibi haykırsın......... 

Kaldı ki o kadıncağız, tüm acılarına rağmen konuşmalarında son derece kontrollü olmaya çalışan ve de bunu başarabilen nadir insanlardan biri........ 

Bizleri idare eden insanların bu yaşanan olaylarda elbetteki sorumluluğu vardır..... 

Devletimiz, elbette sorumlulukları çerçevesinde özgürce eleştirilebilmelidir......... 

Ülkemizde " GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK " sonucu, insanlar, 5 TL için öldürülüyor, 10-20 TL için fuhuş batağına saplanıyor ve de bu işlenen cinayetlerin failleri bulunamıyor, mağdurların acıları dindirilemiyor ve hergün bu mağdurlara, can güvenliğim yok diyerek savcılıklara müracaat ederek çantasında bu müracaatının bir örneğin taşıyan genç kadınlarımız yolda öldürülebiliyor, yani kısaca benzer olaylara yenileri ekleniyor ise, devletimizin ve bağlı kurum ve kuruluşlarının elbette bu yaşanan olaylarda sorumluluğu vardır........ 

Cezalar caydırıcı değil ise, oy uğruna çıkartılan aflarla suçlular 3-5 yıl sonrasında serbest kalabiliyor ve yeni suçlar işleniyor ise, mahkemeler yıllarca devam ediyor, sonrasında zaman aşımından davalar düşüyor ve dosyalar kapanıyor ise, devletimizin yani yasa yapıcılarının yani TBMM'nin, yani Milletvekillerinin yani siyasilerin burada elbette sorumluluğu vardır........ 

Bırakın anneyi konuşsun.......... 

Bırakın anne haykırsın......... 

Bırakın anneyi, kendince sorumlu gördüğü makamları eleştirsin......... 

Çünkü O bir anne........ 

Kaybolan kızının bulunmasını devletin kurumlarından istemek onun en doğal hakkı......... 

Çünkü büyük emekler vererek büyüttüğü, büyük umutlarla eğitim almak için İnegöl'e gönderdiği ve 7 aydanberi de kızından haber alamayan bir anne o........ 

Bırakın o kadıncağızı konuşsun, eleştiri hakkını doyasıya kullansın, kullansın ki görevini ihmal edenler, görevini kötüye kullananlar var ise, uyarılsın......... 

Br sözümde basınımıza.......... 

Sinem YURDAKUL olayında da, tıpkı Münevver KARABULUT olayında olduğu gibi basınımıza büyük bir sorumluluk düşmektedir........ 

Bu konu, tıpkı Münevver KARABULUT olayında olduğu gibi, ciddi manada basınımızda yer bulmalı ve o kızcağızın akibeti ortaya konulmalıdır...... 

TV'larımız haber bültenlerinde de, bu olaya yer vermeli, anneyi konuşturmalı, Sinem'in hem ev arkadaşı, hem de dğer arkadaşları ile röportajlar yapılmalı ve o kızcağızın akibeti ortaya konmalıdır......... 

Ölüsü ya da dirisi bulunarak ailesine teslim edilmelidir......... 

Bu T.C. Devletinin asli görevidir.........  

 
Toplam blog
: 407
: 877
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

15.12.1950 Mersin doğumluyum. İzmir Ticari İlimler Mezunuyum. Bir Kamu Kuruluşundan  Şube Müdürü ..