Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '17

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Sinema Severler Derneği’ne Hiç Gittiniz mi?

Sinema Severler Derneği’ne Hiç Gittiniz mi?
 

Sanatçılar ve Nazan Şara Şatana


Bir süre izledim etrafı.

Ünlüler burada ünlü gibi hareket etmiyorlardı.

Tanıdıktı herkes birbirine.

Ne başrol oyuncusu adı vardı, ne yönetmen, ne yapımcı ne de kötü adam karakterleri.

Orada sadece sinema vardı.

Orada sadece sanat konuşuluyordu.

 

 

Sanat garip bir olay.

Ne demeli bilemedim. Sanat olmadan nasıl olunur onu da pek bilemiyorum.

Bizim aile de sanat hem keyfimiz hem işimiz hem geçimimiz.

Kardeşim Ömer Faruk ressam,

Kız kardeşim Suzan bestekâr ve korolarda yetkili kişi,

Ben yazarım, şiir de yazarım, kendimce resim de yaparım, şarkı da söylerim.

Kızım Elif, yazar, şair, televizyon Programcısı, dizi ve sinema yapımcısı,

Oğlum Fatihcan, Sinema filmlerinde, reklamlarda oynadı. Ayrıca; Animasyon, organizasyon şirketi ile beş yıldızlı otellere hizmet veriyor.

Yeğenlerim de kendi mesleklerinin haricinde de sanata uğraşırlar.

Yeğenim Cem dansta Türkiye dördüncüsüdür. Sinema filmlerinde, kliplerde, dizilerde oynadı ve dans hocalığı yapmaktadır.

Ailede neredeyse herkesin sesi güzeldir, hemen hemen hepimiz iyi resim yaparız, sinema ile çok ilgiliyiz.

Sanata gönül vermişizdir.

Sanat ve sanatçıları çok severiz, takdir eder alkışlarız.

Hal böyle olunca sanat ve sanata gönül verenler nerede bir araya gelirler ne konuşlar ne yaparlar diye merak ettiğimde, tek adres söylemişlerdi yeni İstanbul günlerimde.

Çiçek Bar dediler ve ilave ettiler.

“Sinema sevenler Derneği”

 

Taksimden Sıraselviler’e giriyorsunuz bir süre gidince küçük bir meydan çıkacak önünüze hemen orta kısmındaki sokaktan da bir kısa süre daha gidince tek katlı bir villa göreceksiniz.

 

Size söz edeceğim sinemaseverler derneğidir orası…

 

Sinema Severler Derneği yani tüm sinemayı severlerin derneği o zaman.

Sinemayı kim sevmez ki.

Herkes severde benim gibi tutkulu olanlar daha bir sever herhalde…

Öyle alışagelmiş çok şık, modern lüks bir yer olarak beklemeyin orayı.

Eski hatıralarla daha da eskimiş bir yer.

 

Kimi buraya Çiçek bar der,

bazıları Arif’in yeri olarak bilir,

Azmi’nin yeri diyenler de vardır.

Asl olan adı ise sinemaseverler derneğidir.

Sanatçıların uğrak yeri orası...

 

Hani bir anlamda da eski dost çiçek bar, eski dostların bir araya gelmelerini de yıllarca sağlamış bir mekân.

Geçen akşam oraya gittim.

Çok değişik duygular hissettim.

Ben çok uzun yıllar önce gitmiştim.

Yine böyleydi.

Aynı – Aynı…

Belki tanıdıklığının verdiği rahatlıktandır gelenlerin huzurlu olmaları, rahat olmaları…

Bir masadan diğer masadaki arkadaşı ile konuşmaları… Genelde de sinemadan söz etmeleri…

 

Bize servis yapan garsonun 26 yıldır orada çalıştığını duyunca, aşçısının da aynı zamandan beri yemekleri yaptığını öğrenince tamam diyorsunuz.

Buranın müdavimi olmak kolay...

Buraya geldiğinizde ikinci adresinizdesiniz.

 

Herkes tanıdık.

Çalışanlar tanıdık,

gelenler tanıdık,

en önemlisi sohbetler tanıdık.

‘Sinema’

 

Bir süre izledim etrafı.

Ünlüler burada ünlü gibi hareket etmiyorlardı.

Tanıdıktı herkes birbirine.

Ne başrol oyuncusu adı vardı, ne yönetmen, ne yapımcı ne de kötü adam karakterleri.

Orada sadece sinema vardı.

Orada sadece sanat konuşuluyordu.

Herkes birbiri ile yakındı.

Dedim ya bir masadan bir masaya konuşuluyor, bununla da kalınmıyor masalar geziliyor.

Sorular soruluyor.

Günün yorgunluğunu atmaya gelen sanatçı ya da sanat adına çalışanlar bu güzel muhabbetlerden sonra daha sakin, daha bir dinlenmiş evlerine dönüyorlar.

Bazıları da kalıyor müziğin ve çok lezzetli yemeklerin tadını çıkarıyorlar.

Bayan gurupları vardı birkaç masada da.

Gurup denilince aklınıza on - on beş kişi gelmesin.

Bir masada üç diğerinde beş misaliydi bu gurup dediğim topluluklar.

Çok hoşuma gitti.

Evlerinde misafir kabul ediyormuşçasına rahattılar. Kimsenin onları rahatsız etme durumu yoktu.

Piyanist piyanodan notaları ruhlara hediye ediyordu. Güler yüzlü servis elamanları hemen yanınızda sizin dudaklarınızdan çıkacak isteklere bakıyorlar.

 

Zamanında bir dizi vardı.

İsmini hatırlayamadım.

Bir barda geçiyordu.

Büyük bir bardı.

Başrol oyuncusu kare gibi olan büyük barın içinde olurdu hep.

Gelenler Çiçek bar gibi genelde müdavimlerdi.

Akşamları işle ev arası uğruyorlardı.

Yerleri bile belliydi.

Dertlerini de paylaşıyorlardı.

Burası aynı böyle bir yer.

 

Sinema Sevenler Derneği

 

Uzun zamandır ihmal edilmiş bir dost gibiydi o akşam benim çiçek barla-sinema sevenler derneği ile buluşmam! Sanıyorum artık sık görüşeceğiz.

 

 

Nazan Şara Şatana

nazanss.blogspot.com

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....