Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '10

 
Kategori
Yurtdışından Bildiriyorum
 

Sini Kaplumbağası (Caretta caretta) ve Yeşil Kaplumbağa (Chelonia mydas). Bölüm 2

Sini Kaplumbağası (Caretta caretta) ve Yeşil Kaplumbağa (Chelonia mydas). Bölüm 2
 

Sini Kaplumbağası (Caretta caretta) ve Yeşil Kaplumbağa (Chelonia mydas) Türkiye'de yaşıyor


Başlangıcı birinci bölümden devamla 

 

 

Sini Kaplumbağası (Caretta caretta) ve Yeşil Kaplumbağa (Chelonia mydas). 

 

İKİNCİ BÖLÜM 

 

 

 

YEŞİL KAPLUMBAĞA (CHELONİA MYDAS) (LINNAEUS, 1758) 

 

Türkçe ismi yeşil kaplumbağadır. Dişileri karaya çıkarak yuva yapıp yumurtladıkları kısa devreler dışında bütün hayatları denizde yani suda geçer.  

 

Deri altında kemik plaklardan oluşmuş kabuk vardır. Dört adet olan ayakları aynı zamanda yüzgeç halini almıştır. Baş gövdeye göre küçüktür ve başta plaklar vardır.  

 

Diğer deniz kaplumbağaları gibi başını ve yüzgeçlerini kabuk içine çekemez. Ön yüzgeçleri arka yüzgeçlerine göre daha büyüktür.  

 

Boyu yaklaşık 1 metre, ağırlığı 150kg’a kadar çıkabilir. Deniz otlarıyla beslenir.  

 

Üreme mevsimi Mayıs-Ekim ayları arasındadır. Yumurta bırakma yeri yumurtadan çıktıkları kumsaldır. Bu kumsalı nasıl buldukları ise hala anlaşılamamıştır.  

 

Kristof Kolomb Yeni Dünya’yı keşfettiği zaman Karaib Denizi’nde milyonlarca deniz kaplumbağası olduğunu görür. Kolomb ve onu takip eden diğer kâşifler, tüccarlar, sömürgeciler ve korsanlar özellikle bir tür deniz kaplumbağasının etinin lezzetli olduğunun farkına varırlar.  

 

Bu kaplumbağa tamamen kahverengi olup, boyu 1 metreye, ağırlığı ise 136 kilograma kadar ulaşabiliyor ve kıyıya yakın sığ sularda yetişen deniz otlarıyla besleniyordu.  

 

Denizciler bu uysal hayvanı kolayca avlayabiliyorlardı. Onu, kabuğunun üzerine sırt üstü devirip savunmasız hale getirdikten sonra yüzgeçlerini bağlayıp taze ete ihtiyaçları olduğu zaman öldürmek üzere gemilerine götürüyorlardı. Bu kaplumbağa, vücudundaki yağın rengi yediği ottan dolayı yeşil olduğundan “yeşil kaplumbağa” diye isimlendirilmiştir.  

 

Otla beslenen tek deniz kaplumbağası türüdür. Yüzyıllar sonra günümüzde de ne yazıktır ki bu masum yeşil kaplumbağalar hâlâ avlanıp, öldürülmekte ve sayıları gün geçtikçe azalmaktadır. 

 

SİNİ KAPLUMBAĞASI (CARETTA CARETTA) 

 

Sini kaplumbağası yeşilden görüntü olarak biraz daha ufak olmasına rağmen, ağırlığı 135-180 kilogram arasında değişir. Yengeç ve başka deniz hayvanlarıyla beslenir.  

 

Bu kaplumbağa mercan yuvaları ve kayaların yakınında avlanır. Büyük ve kalın kafası, geniş ve kısa boynuyla kolayca tanınabilir.  

 

Diğer denizkaplumbağaları gibi, bu da kara kaplumbağalarının tersine başını kabuğunun içine çekemez. Kabuğu bir zırh gibi olmakla beraber, başı ve yüzgeçleri korumasızdır.  

 

Bazı köpekbalıkları ve katil balinalar açıkta kalan bu kısımlara saldırabilirler. Fakat sini kaplumbağası iri ve hızlı olduğundan doğal düşmanı çok azdır.  

 

BİR YEŞİL KAPLUMBAĞANIN YUMURTLAMA ÖYKÜSÜ 

 

Dişi yeşil kaplumbağa, her zaman yuvasını yaptığı kumsala tek başına çıktı.  

 

Bir süre önce yakın sularda bir erkek yeşil kaplumbağa ile çiftleşmişti.  

 

Artık yumurtlama zamanı gelmişti. Bir yumurtlama mevsiminde üç veya dört kere yumurtlayabilir. Suda ne kadar hızlı ve ortama uyumluysa, karada da tam tersine o kadar yavaş, hantal ve savunmasızdır.  

 

Dişi kendisini denizden dışarı zorlukla çekti ve kumsalda gelgit sularının erişemeyeceği kadar ilerledi. Yüzgeçleriyle vücuduna göre bir yuva kazdı. Yuvaya yerleşip arka yüzgeçlerini kürek gibi kullanarak şişe şeklinde bir delik kazdı. Sonra bu deliğe pingpong topuna benzer, beyaz ve kaplı görünümü veren yaklaşık yüz adet yumurta bıraktı.  

 

Kaplumbağa, yumurtlaması bittikten sonra yuvayı kumla örtecek ve arkasında traktör izine benzeyen bir iz bırakarak ağır ağır denize dönecekti.  

 

Ne yazık ki anne kaplumbağa yumurtalarını ne kadar çok tehlikenin beklediğinden habersizdi. Sessizce denize doğru ilerledi.  

 

Oysa bir sürü vahşi avcı nöbetteydi. 

 

Çoğu kez insanlar, yumurtaları meraktan veya yemek için topluyorlardı.  

 

Ayrıca köpekler, tilkiler veya kum yengeçleri yumurtaları yemeye çok meraklıydı.  

 

Tekrar geri gelse ve yumurtalarını görmek istese asla ve asla onları görme şansı yoktu. 

 

Üstelik o bunların hepsinden habersizdi.. 

 

Bu yüzden kaplumbağaların ürediği kumsallar mutlak koruma altına alınmalıdır.  

 

YAVRULAR YUMURTADAN NASIL ÇIKARLAR 

 

Kumsala varan güneş ışınları kuma gömülü kaplumbağa yumurtalarını ısıtır. Yumurtalar yuvanın içinde gelişir ve iki ay sonra çatlamaya hazır hale gelirler.  

 

Yavrular burunlarının ucundaki sivri kısım ile yumurta kabuklarını delmeye başlarlar.  

 

Bu özel sivri kısım yumurtadan çıkınca kaybolur. Yavrular kabukları çatlatarak kırarlar.  

 

Hepsinin yumurtadan hemen hemen aynı zamanda çıkmaları gereklidir.  

 

Çünkü yuvadan kaçış işlemini elbirliğiyle yapmak zorundadırlar. Yavru kaplumbağalar başlarının üzerindeki kumu kazmaya başlarlar.  

 

Kum, boş kabuklarının üstüne düşerek çukurun içinde yükselmelerine olanak sağlayan basamaklar oluşturur.  

 

Birkaç gün içinde yuvanın tavanına varırlar. Derken bir gece veya bir sabah erken saatlerde kumsalda koyu renkli küçük kafalar ve yüzgeçler belirir.  

 

Beş santimetrelik yavrular yanlış bir ışık yönüne akmaz iseler, sürünerek denize doğru yol alırlar. 

 

Yumurtadan çıkan yavruların kabukları yumuşaktır ve kendilerini koruma nitelikleri çok az olduğundan pek çok doğal düşmana yem olurlar. 

 

Yengeç orduları onları yakalar veya deniz kuşları toplanıp, küçük kaplumbağaları keskin gagalarıyla yakalayıp kendilerine ziyafet çekerler.  

 

Yavrulardan çok azı denize varabilir ve bunların çoğu balıklara yem olur.  

 

Yavrulardan ancak bir, iki tanesi hayatta kalır. Yaşamlarının ilk yılını nerede geçirdikleri doğanın çok sayıdaki sırlarından biridir.  

 

Örneğin yeşil kaplumbağalar bir yaşına gelip kıyılardaki sığ sularda beslenmeye başlayana kadar hiç ortalıkta görünmezler. Bir yaşındaki yavrular bir yemek tabağı büyüklüğündedirler. 

 

 

 

BALIK AVLAYANLARDAN TROLCÜLER KAPLUMBAĞALAR İÇİN POTANSİYEL TEHLİKEDİR 

 

Dünyanın her yerinde ticari balıkçı tekneleri yiyeceklerini denizlerden sağlarlar. Bu teknelerin bazıları kıyı sularında dolaşıp deniz dibini “Trol” denen büyük ağlarla tarayarak avlanırlar.  

 

Deniz dibini tarayarak yapılan bu tarz balıkçılık, balık, karides, mercan yuvalarına çok zarar verdiği gibi, ne yazık ki çoğu zaman Caretta Caretta cinsi kaplumbağalar da tesadüfen bu ağlara yakalanmaktadır.  

 

Ağlara takılan birçok kaplumbağa, su yüzeyine çıkıp nefes alamadıkları için de boğulup ölüyor. Böylece az sayıda kalan denizkaplumbağaları daha da azalıyor.  

 

Bu soruna bir çözüm yolu bulunması gerekmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nin güneydoğu kıyılarındaki karides balıkçıları bu konuda zorunluluklarla karşı karşıya olup sadece karidesi içine alıp, kaplumbağanın giremeyeceği şekilde yapılmış ağlarla avcılık yapmak ve bunlarla avlanmak zorundadırlar. 

 

AKDENİZ KAPLUMBAĞALARI CARETTA CARETTALAR 

 

Akdeniz Kaplumbağaları Caretta Caretta’lar koruma altında  

Akdeniz kaplumbağalarıdır.  

 

200 milyon yıldan bu yana nesillerini sürdürmeyi başaran dünyadaki en eski canlı türüdürler.  

 

Dünyadaki yedi tür deniz kaplumbağasından iki türü Akdeniz'de yaşamaktadır.  

 

Yakından tanınanları, caretta caretta ve chelonia mydas türü deniz kaplumbağalarıdır. Akdeniz'in mavi sularında yaşam mücadelesi veren caretta caretta ve chelonia mydas türü deniz kaplumbağalarının binlerce kilometrelik Akdeniz'deki yumurtlayacak sahillerinin önemli bölümü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde ve Türkiye’de, Mersin, İskenderun sahillerinde bulunmaktadır. 

 

Bugüne kadar yapılmış olan çalışmalar, bu sahillerin özellikle koruma altına alınan deniz kaplumbağaları bakımından Akdeniz'de önemli yumurtlama alanlarına sahip olduğunu ortaya koyuyor.  

 

Bu çalışmaların süreklilik kazanması ve her yıl yapılması KKTC ve Türkiye’nin tanıtılması ve turizm açısından büyük önem taşıyor. Ancak ne yazıktır ki iki ülke de bu dünya harikalarından yararlanmayı ve turizmi bu alanlara kaydırmayı beceremiyorlar. 

 

Hazırlanan broşür ve çıkartmalar kumsalları ziyaret eden yerli ve yabancı turistlere dağıtılıyor.  

 

Dünyada "nesli tükenme tehlikesi" altında olan caretta caretta ve chelonia mydas türü deniz kaplumbağalarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde ve Türkiye’de, Mersin, İskenderun sahilleri kumsallarına gelerek yumurtalarını bırakmakta olmaları bu sahillerin çok temiz ve halen kısmen de olsa bakir olduğunun en güzel göstergesidir.  

 

200 milyon yıllık bir canlı olan deniz kaplumbağaları için neden bu kadar az korunma uğraşı veriliyor? Diye bir soru akla gelebilir.  

 

Yapılan bilimsel araştırmalarda elde edilen sonuçlar bu sorunun yanıtını fazlasıyla veriyor:  

 

"Yaklaşık 100-200 milyon yıldan beri nesillerini devam ettirebilen deniz kaplumbağaları, hızla gelişen sanayileşme ve insan aktiviteleri sonucunda hızla kirlenen dünyamızda günümüzde nesillerini devam ettirebilmek için büyük mücadele veriyorlar.  

 

Bu büyük mücadeleye rağmen başta caretta caretta ve chelonia mydas olmak üzere 7 tür deniz kaplumbağasının nesilleri hızla yok olmaya doğru gitmektedir.  

 

Denize kıyısı olan tüm dünya ülkelerinde 1979 yılında bir stok sayımı yapıldı. Stok sayımı sonuçları 1979 yılında Wasington'da yapılan Dünya Deniz Kaplumbağalarını Koruma Konferansı'nda açıklanmıştır. 

 

Buna göre dünyada 100-200.000 ergin caretta caretta dişisi kaldığı rapor edilmiştir. Bu azalmanın nedeni, deniz kirliliği ve insanoğlunun bilinçli ve bilinçsizce verdiği zararlardan kaynaklanmaktadır.  

 

Tüm Akdeniz'de yılda 300-400 adet dişi chelonia mydas ve 2000 adet dişi caretta carettanın yumurtladığı bilinmektedir.  

 

Umarım sizleri bilgilendirebilmişimdir. 

 

 

 

Türkiye’ye Sevgilerimle. 

….. 

… 

.. 

Muhammed RAHMANİ 

10.07.2010 Illinois – ABD 

TEKSAS - ABD 

e-posta: muhammedrahmani@hotmail.com 

http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=2291978 

 
Toplam blog
: 25
: 4253
Kayıt tarihi
: 11.12.10
 
 

Muhammed Rahmani, İran'lı baba ve Türkmen annenin çocuğu olarak, Hazar Denizi kıyılarındaki, (Bandar..