Sınıf farkı!..

Gelin bu gün hani hep açık verdiği ve bütçeyi yiyip bitirdiği söylenen Sosyal Güvenlik Kurumlarının en büyük harcama kalemlerinden olan Sağlık konusunda gazetelere yansıyan ortalama sağlık harcaması verilerine bakalım.

Halkımızın, Sağlık harcaması bir Meksikalının sağlık harcama ortalamasının altındaymış.

Sağlık hizmeti alırken Milletvekilleri ve Meclis çalışanları hatta yakınları ayrıcalıklı bir konuma sahiplermiş...

Türkiye, birçok kalemde olduğu gibi sağlık harcamalarında da az gelişmiş ülkeler kategorisinde seyrediyor. Ancak bu geri kalmışlığın tüm ülkenin kaderi olmadığı, istatistiklere yansıyan ve devletin sunduğu sağlık hizmetlerinden ayrıcalıklı olarak yararlananlar da var.

Bu ayrıcalıklı kesim kim mi?

Tabi ki en çok bilinenleri TBMM mensupları.

Bu şanslı topluluğun mevcudu ise 12 bin 400 kişiyi çoktan geçmiş.

Milletvekilleri, Meclis çalışanları ve dolaylı olarak (Milli Saraylar ve müzeler) bu çatı altında bulunanlar ile onların birinci dereceden yakınları için harcanan bütçe Türkiye ortalamasının çok üstündeymiş.

İşte istatistikî verilerden bir örnek. 31 Temmuz 2008 tarihi itibariyle 548 milletvekilinin bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı bin 710, eski üyelerin ve diğer görevlilerin bakmakla yükümlü olduklarının kişi sayısı 12 bin 439'a ulaşıyormuş.
1 Ekim 2007-31 Temmuz 2008 tarihleri arasında, eski ve yeni milletvekilleri ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin tedavi ve ilaç giderleri için ise 31 milyon 669 bin 820 YTL harcanmış.

Yani bir kişi için ortalama 2 bin 546 YTL

Harcamaların Türkiye ortalamasından yüksek olmasının nedeni ise bu topluluğa sunulan avantajlarmış.

Çünkü milletvekili ve TBMM personeli ile yakınları, devlet hastanelerinin yanı sıra anlaşmalı oldukları özel sağlık kuruluşlarında sınırsız tedavi imkânına sahiplermiş.(İnsanın meclis çatısı altında olası geliyor)

Üstelik bu tedavilerin ardından sıradan bir devlet memuru gibi katkı payı ödemek zorunda da dağîlermiş.

Hatta tedavi için yurt dışı tercih edildiğinde dünyanın neresinde olursa olsun tedavi masrafları yine eksiksiz olarak TBMM tarafından ödeniyormuş.

Bu şanslı topluluk kişi başı 2 bin doları aşan sağlık hizmeti gideri ile Türkiye ortalamasını 10'a katlıyormuş.

OECD raporlarına göre ise, Türkiye'de kişi başına yıllık 232 dolar sağlık harcaması düşüyormuş.

Yani sıradan bir Türk vatandaşı kendisine düşen sağlık harcamasıyla Meksika’dan sonra ikinci sırada yer alırken TBMM güvencesi altındakiler Avrupa standartlarında hizmet alıyorlarmış.

TBMM 23. Dönem 2. Yasama Yılı Yasama-Denetim-Yönetim Faaliyetleri kitapçığında yer alan bilgilere göre, Mecliste halen 2 bin 471'i kadrolu, 84'ü sözleşmeli, 572'si geçici görevli, 482'si de milletvekili danışmanı (geçici görevli) olmak üzere 4 bin 884 personel bulunuyormuş.

Bu personelden 3 bin 730'u merkez teşkilatında, bin 154'ü ise Milli Saraylar bünyesinde görev yapıyorlarmış.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında herkesin eşit vatandaş olduğu, hiçbir kimseye ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılamayacağı anlatılmıyor mu?

Evet dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ama bakın yukarıda anlattığımız istatistikî veriler. Bırakın milletvekilini, meclis çatısı altına giren herkes, otomatik olarak 1. sınıf vatandaş oluyor.

Diğer çalışanlar mı? Onlar her zamanki gibi ikinci, belki de üçüncü sınıf vatandaşlar.