Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '08

 
Kategori
Eğitim
 

Sınıfta şiddete son

ŞİDDETLE KINIYORUM.

Öğretmen öğrenciyi derste cep telefonuyla konuştuğu için uyarıyor ve devam edince telefonunu alıyor. İşte öğrenci-öğretmen çatışması böyle başlıyor. Sebebi her ne olursa olsun öğretmenini döven öğrenciyi şiddetle kınıyorum. Bunu seyreden, ses çıkarmayan ve destekleyen öğrencilere de inanamıyorum. Çivisi çıkmış bu ülkenin. Oysa ne de masum görünürler sınıfa adım attığınızda. Sanki hepsi ayrı birer melek gibidir. İlk birkaç gün seslerini çıkarmadan otururlar köşelerinde. Sonra deneme turları başlar. Sizi ölçer, biçer ve tanımaya çalışırlar. Yumuşak mısınız yoksa sert mi? İyi kalpli misiniz yoksa taş kalpli mi? Sizi test etmeye başlarlar hemen. Anlamsız ve gereksiz sorularla sizi yormaya sabrınızı sınamaya devam ederler... Eğer ilgilenmemiş gibi yaparsanız hemen dikkatinizi çekmenin başka yollarını ararlar. Dersi sabote etmek en büyük zaferdir onlar için. Dersin ne kadarı kaynarsa onlar için o kadar iyidir. (Öyle sanırlar da kendi vakitlerinin boşa gittiğinin bilincine varamazlar bir türlü). Bir sınavda zayıf not almışlarsa, o notu öğretmen vermiştir! Suç kesinlikle öğretmenindir. Ne yapmış etmiş, öğrencinin notunu düşürmüştür! Ama yüksek her notu, kendileri almıştır! Üstelik hiç çalışmadan aldıklarını iddia ederler. Bazıları hiç dersi dinlemediği halde başarılı olduğunu savunup, kendileriyle gurur duyarlar. Eğer başarısızlıklarına mazeret uydurmaya kalkışan kişiler, suçu sadece başkalarına yıkmakla kalmıyor; aynı zamanda çirkefleşiyor, hırçınlaşıyor, saldırganlaşıyorlarsa, bu bir hastalık belirtisidir ve hemen müdahale edilmelidir. Ergenlik sorunları yaşadıkları için normal karşılandıkça daha da cüretkar olmaya ve çevrelerine zarar vermeye başlarlar. Hele aileleri ilgisizse bunu da çok rahat kullanabilirler.

Herşey affedilebilir de öğretmenine el kaldıran öğrenci asla affedilmemelidir. Mutlaka yaptığının bedelini ödemelidir. Ben bu konuda en çok idarecileri yetersiz buluyorum. Velilere ve öğrencilere hoş görünmek için öğretmenlerini gözlerini kırpmadan harcayabilen idareciler, kendi iktidarsızlıklarının bedelini maalesef öğretmenlere ödetmektedir ve bunu yaparken de bir zamanlar kendilerinin de öğretmen olduklarını unutmaktadırlar. Artık velilerimiz de vurdumduymaz. Kendileri çocuklarına söz dinletemedikleri için, taviz vererek çocuklarıyla iyi ilişki içinde olacaklarını sanıyorlar. Toplum yozlaştıkça ilişkiler tamamen zedeleniyor. Gençlik elden gitti, gidiyor. Zaman önlem alma zamanı. Amerikan filmleriyle büyüyen gençlerimiz her an bir cinnet anında sınıfları tarayabilir. Benden uyarması.

Lütfen artık terbiyesizlere ve kendini bilmezlere prim vermeyelim. Okullarda daha kaliteli eğitimin yolunu açalım. Yoksa çok pişman oluruz çok ...

 
Toplam blog
: 34
: 1352
Kayıt tarihi
: 10.08.07
 
 

İngilizce öğretmeniyim. Ailem benim her şeyim. Yazmayı çok seviyorum. Söylediklerim karşımdakiler..