Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '07

 
Kategori
Haber
 

Sınır geçilecek, dertler bitecek..!

Sınır geçilecek, dertler bitecek..!
 

Son günlerde yaşanan acı olayları hepimiz çok iyi biliyoruz. Zaten bilmemek veya hissetmemek mümkün mü. 20 yılı aşkın bir süredir bu milletin bağrına sokulmuş bir hancer gibi duran bu terör belasını toplumsal olaylara en uzak görünen kişiler bile artık çok iyi hisseder oldu.

Ancak son dönemde terör olaylarının çözülmesinin sadece bir sınır ötesi hareketa bağlı olduğunu dillendirip dillendirip duran kişileri veya güzide basın organlarımızı gördükçe, okudukça insan bu davranış biçimine pek anlam veremiyorum. Çünkü bu ana kadar bu tür olayları tamamen askeri çerçevede aldığı tedbirlerle çözen hiçbir devlet yok.

İşin askeri boyutuna bile bakıyor olsanız oradaki durumu yine bu kadar basit izah etmeniz mümkün değil. Çok basit bir şekilde düşünmeye başlayalım. Gabar Dağı şu an aldığımız haberlere göre sarılmış durumda. Kaçması engellenmeye çalışılan terorist grubu 80 kişi. Peki bu grubu imha etmek için şu an orada olan Mehmetçik sayısı kaç? Tam tamına 12.000. Bunun üzerine bölgede olan askeri helikopterleri, tankları vb.. unsurları ekleyin.

O zaman bunun anlamı nedir? Bu rakamlara göre Türk Ordusu terörler mücadele de çok zayıf ve basiretsiz bir bir güç müdür? Bunun böyle olmadığını ve kahraman Türk Ordusu' nun bu işi de normal nizami savaş gibi en iyi şekilde yaptığını biliyoruz. Ama bu askeri normlara göre bir başarıdır. Çünkü aldığımız askeri bilgimize göre bir düzenli ordunun terörle mücadelesinde 1 teröriste karşı, 3 asker kaybetmeniz bile açıklanabilir bir durumdur. Çünkü terörle mücadele askeri kuralların dışında apayrı bir durumdur. Şükür biz de bu sayı tam ters seviyelerde. Ancak bu bile bizi mutlu edemez, çünkü bırakın 100' u, 200' u bizim bir Mehmetciğin hayatını kaybetmesine tahammülümüz olamaz. Başarı hiç kayıp vermemektir.

Hem terör unsurlarıyla mücadele etmenin zorluğu hem de bölgenin teröristlerin çok işine gelen fiziksel yapısı mücadeleyi hayli zor hale getirmektedir. Bakın 3-4 gündür tamamen çevrili Gabar Dağı' nda bile hala bu 80 kişiye rastlanılmadı. Ve en son Cumburbaşkanının bölgeyi ziyareti esnasında görüşlerini anlattığı yazıda terör olaylarının başladığı günden bu ana kadar Gabar Dağı' nda şehit olan Mehmetçik sayısı 1000' lere yaklaşmış.

Peki soruyorum Gabar Dağı nerede? K.Irak ta mı? Şırnak, Tunceli, Hakkari, Çukurca bunlar nerede? K.Irak ta mı?
Hiçbiri değil. Peki kendi öz topraklarımızda bile hala bu belayı tamamen bertaraf edememişken bir sınır ötesi operasyon yaparak bunu nasıl çözeceğiz.

Sınır ötesinde tüm terorist grubu toplu halde bizim gelip onların üzerine bomba yağdırmamızı mı bekleyecekler. Veya oradaki diğer egemen unsurlar bizim ilerleme yolumuz üzerine çıkıp bizlere çiçek mi verecekler. Veya K.Irak' taki coğrafi koşullar bizim topraklarımızda olduğu gibi teröristleri çok güzel gizlemeyip onları bizim önümüze mi atacak.

Dikkat ettiniz eminim, bu terör olayları Türkiye ne zaman ciddi birşeylere girişse, bir adım daha atmaya çalışca birden bire alevleniyor. Önce Cumhurbaşlığı seçimleri, şimdi de sivil anayasa hazırlığı. Bana tesadüf gibi gelmiyor.

Terörle mücadelenin tek bildik yolu vardır. O da onu oluşturan ve ona destek verip, onu amaçları için kullanan unsurlara gereken cevabı vermektir. Bu cevabın bir sınır ötesi operasyon olmadığını herkesin çok iyi biliyor olması lazım. Zaten bunu daha önce 23 defa yaptık. Eğer bu iş çözüm olsaydı biz bu işi tam 23 defa çözmüş olurduk. 24.defada diğer 23' den farklı ne yapacağız. 13 şehidimiz için yanarken K.rak' taki bir Cehennemde yitireceğiz Mehmetçiklere ne diyeceğiz. Bakın diğer sınır ötesi operasyonlara, orada da kayıplar vererek geri gelmişiz. Sorun çözülmüş mü?

****HAYIR*****

Buradan yanlış bir sonuç çıkmasın. Biz içeride bu işi bitirelim, birileri bizim sınırdaki askerimize sınırın diğer tarafından ateş açsın, biz öyle duralım demiyorum kesinlikle. O zaman gidip ne gerekiyorsa yapalım, karşımıza çıkan her unsuru yokedelim. Ama bu iş o kadar basit değil. Daha az önce Diyarbakır' da polise yapılan saldırıyı okudum. Bu işi yapan kişiler şu an hala bu topraklar içindeler, K.Irak' ta değil.

Buna rağmen birilerinin bu gerçeği görmeyip bizleri belki de bir bataklığa sürükleyecek bir askeri tedbir için bu kadar istekli olmasını ya olaylara olan cahilliğine veya başka amaçlara hizmet ettiğine bağlıyorum.

Bu işi çözmenin yolu artık devlet olarak dostumuzu da düşmanımıza da gerekiyorsa tüm dünya önünde duyurmak ve bundan sonra adımımızı ona göre atmaktır. Artık bana göre gerçeklerle ve düşmanlarımızla yüzleşmenin vakti çoktan geldi. Toplum olarak bizler bu işi yapan maşayı değil, onun arkasındaki "Hain Eller" her kimse onların adlarını duymak ve bilmek istiyoruz.

Hoşcakalın..!
 
Toplam blog
: 410
: 3283
Kayıt tarihi
: 13.04.06
 
 

Bilgisayar, elektronik, internet alanındaki son gelişmeler. Tüketici elektroniğindeki trendler. Otom..