Sınır ihlali yapan iki Yunan uçağı düşürüldü!

"TSK tarafından sınır ihlali yapan bir Suriye uçağının düşürülmesinin üzerinden 24 saat geçmeden, bu sefer de Ege denizinde sınır ihlali yapan iki Yunan savaş uçağı düşürüldü..."

Yukarıdaki cümlenin Suriye ile ilgili bölümü hepinizin malumu fakat Yunanistan kısmını ben uydurdum. Ama bir an için bile doğru olma ihtimali, insanın içini ürpertiyor, değil mi? Ürpertmesin, en azından yakın bir gelecekte böyle bir ihtimal görünmüyor. Çünkü Yunan savaş uçakları artık hava sahamızı ihlal etmiyorlar!

Aslında hava sahamızın ihlal edilmesi ile ilgili en çok sorun yaşadığımız ülke, Yunanistan'dır. En azından 11 Temmuz 2013'e kadar öyleydi. Öyleydi diyorum, çünkü Genel Kurmay Başkanlığı bu tarihe kadar olan sınır ihlallerini  ve yapılan işlemleri anında resmi internet sitesinde yayınlıyordu. Fakat 11 Temmuz'dan beri, bilmediğimiz bir nedenle yayınlanmıyor. Yunanistan ihlallerden vaz mı geçti acaba? Bence hayır. Çünkü Yunanistan Gn. Kur. Bşk.lığı resmi sitesinde, bizim uçakların yaptığını iddia ettikleri ihlaller halen yayınlanmaya devam ediyor. Yani dışarıdan bakan tarafsız bir kişinin konu hakkında şöyle düşünmesi muhtemeldir: "Yunan uçaklarının hiç ihlal yapmamasına rağmen, Türk uçakları Yunan hava sahasını sürekli ihlal etmekte ve uluslararası hukuk kurallarını çiğnemektedir." Ülkelerin haklarının ihlal edilmesi sadece düşman uçakları ile olmuyor demek ki.

Yeniden düşürülen Suriye uçağına dönersek: Genel Kurmay'ın açıklamasına göre; Suriye uçağı sınırımızı 1 km ihlal ettiği için düşürüldü. 1 km'yi gözünüzde büyütmeyin, çünkü düşürülen MIG 23 cinsi uçağın hızı (eğer yeni modelse) 2450 km/saat'tir. Yani, havada 1 km mesafeyi yaklaşık 1,5 saniyede alabilmektedir. Yok eğer eski model olsa bile, hava sahamızı 2 saniye kadar ihlal etmiştir en fazla.

Ne olursa olsun, sınırımızı geçmeseydi diyebilirsiniz ve haklı da olabilirsiniz. Eğer Türkiye tüm komşularına bu kuralı uygulasaydı. En azından bu tür ihlallerde uçaklar düşürülseydi, Yunanistan ile çoktan savaşa girmiştik.

İktidar partisinin başkanı, sınırımızı yaklaşık 2 saniye kadar ihlal eden bir uçağı düşürtmüş bir kahraman edasıyla seçim meydanlarında kükremektedir. Fakat Diyarbakır'da ve kendi mitinginin 2 km kadar ilerisinde; T.C. Anayasa'sının, ülkenin birlik ve beraberliğinin terörist başının sözde mesajları ve posterleri ile ayaklar altına alınması karşısında dut yemiş bülbül gibidir. Eminim; kendisi şu aralar, "PKK'nın "özerklik" (şimdilik) ilanını, İsmet İNÖNÜ ve Parelel'in üzerine  nasıl yıkarım acaba?" diye düşünmekle meşguldür.

Unutmayın 30 Mart seçimleri sadece Belediye Başkanı ve Muhtar seçimi değildir.

“Milletime öğüdümdür: bağrında yetiştirerek başının üstüne dek çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz mayayı çok iyi incelemeye dikkat etmekten, hiçbir zaman geri kalmasın... ” Mustafa Kemal ATATÜRK

İZMİR, 24 Mart 2014.