Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ekim '07

 
Kategori
Haber
 

Sınır ötesi ekonomik başarısızlığı örter mi!

Sınır ötesi  ekonomik başarısızlığı örter mi!
 

Gündem o kadar yoğun ki bu karmaşadan sağlıklı bir şekilde çıkmak için gerçekten öngörü sahibi yönetenlere ihtiyaç var.

Bir taraftan meclisten geçen tezkere. Dünyada yarattığı yankı göz ardı edilir gibi değil. Dünya kamuoyu bu sürece geniş yer verdi. Petrol fiyatları tavan yaptı. ABD dahil herkes Türkiye’ yi soğuk kanlı davranmaya davet ediyor. Daha dün asıp kesen Barzani ABD’ ye bizi koru diye adeta yalvarıyor.

Sınır ötesi bir harekatın sorunu kökten çözmeyeceği malum. Bu güne kadar 24 kez denenen yöntem yinelense bile uzun erimli sonuç almak olası görünmüyor.

Bu arada bizim kuzey Irak’ta iki üssümüzün olduğunu ve 200 askerimizin bulunduğunu bu süreçte öğreniyoruz.

Küresel güçlerin egemenliğini pekiştirmek için, sömürüsünü sürdürmek için, silahlarına pazar bulmak için yerel, genel çatışmalara ihtiyacı var. Dünyaya baktığınızda yıllardan beri barışın gerçekleşmemesinde bu silah lobilerinin etkisi olduğunu gözlemlersiniz. Özellikle ABD sanayisinin büyük bölümü silah üretimi üzerine olduğu için dünyadaki oluşturulan, yaratılan şiddetin bir şekilde beslenmesi için uygun senaryolar yazılıp oynanıyor. Özellikle büyük sermaye gruplarının yani dünyaya egemen olan emperyal zümrenin şiddete şiddetle gereksinimi var.Düşünün ABD’de bile iktidarların kimin tarafından sürdürüleceğine karar veren bu güç dünyanın az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerinde alt kimlikleri kışkırtarak sözde demokratik talepler ile beslediği kan üzerinden politikayı sürekli tedavüle koyuyor, besliyor. Ve ne gariptir ki asıl çözüm isteyen meseleler bir türlü zaman veya zemin bulamıyor.

Din veya kimlik üzerinden yürütülen bu politik oyunlar halkın refahtan yeterince pay almasının da önüne geçiyor. Emeğin, alın terinin sürekli ucuzlatıldığı ve insanların sağlık, eğitim, barınma, beslenme gibi en temel sorunlarının ötelendiği bu düzen bir şekilde sürdürülüyor.

Gerçek sorunlar gündeme gelmediği için birey mutsuz, umutsuz ve gelecek kaygıları taşıyarak demoralize edildiğinden tartışmalar kimlik ekseninde yürütülüyor.İnsanın en doğal hakları olan biraz öncede belirttiğim barınma, beslenme, sağlık, eğitim ötelenip egemenin işine gelen bir iklim oluşuyor. Senaryoları gerçekleştirecek ortam oluşturulduktan sonra artık daha fazla kâr, daha fazla sömürü yaratılan ortamda üzeri örtülerek sürdürülebiliyor. Silah tüccarları, egemenler istedikleri gibi dünyada at koşturup istedikleri düzeni sürdürerek aslında toplumların fark etmeleri gereken bu döngüyü iletişim araçlarını kullanarak gözden kaçırabiliyorlar.

Az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin bu süreci gören aydınları kamuoyunda seslerini yeterince duyuramıyorlar. Zaten kamuoyunda yer bulabilen bir çoğu ise var olan sistemin çarkına su taşıdıkları için diğerlerinin sesini iletişim karmaşası yaratarak kısabiliyorlar.

Bu gün dünyada süregelen şiddet kültürü ve yeni cepheler açmak için oluşturulan senaryolar tıpkı Irak’ta olduğu gibi olmayan kimyasal silahları bahane ederek istediği ülkeyi bir şekilde işgal edebiliyor. İran üzerinden oynanmak istenen yeni senaryolar üretebiliyor.

Tam da bu ortamda Türkiye’ nin sesini yükselterek meşru haklarını kullanmak için aldığı önlemler ses getiriyor. Ancak yinede alınan tezkere kararı iktidarın isteksizliğine rağmen belki gelecekte tıpkı Suriye ile yaşananlar gibi olumlu katkılar da getirebilir. Daha şimdiden dünyada yeterince yankısı oluştuğu için bu süreç iyi yönetilmeli. Ancak ABD’de öne sürülen Türkiye blöf yapıyor saptamaları bir şekilde boşa çıkarılır ise sonuç ülkenin yararına olur.

Bir taraftan da referandum halkın bir şekilde oy ile katkısını bekliyor. Yeni anayasa ile birlikte düşünülseydi yoksul milletin yüksek faiz ödeyerek savurganlık yapmasının önüne geçilebilirdi.

Yüksek faiz ve sıcak para sarmalının bir şekilde tıkanacağını gören iktidarın bir şekilde gelmekte olan ekonomik krizin yaratacağı olumsuz faturayı tezkere veya sınır ötesi harekata ciro etmesi de mümkün.

Nereden bakarsak bakalım gündem yoğun. Siyasi taktik ve bir şekilde propagandanın kimlerin ekmeğine yağ sürdüğünü görmek için beklemek gerekiyor. Ancak bu sürecin böyle hiçbir şey olmamışçasına sürdürülmesi zor gözüküyor. Kriz bir şekilde kapıyı çalacak. Ancak iktidarın ekonomik barısızlığından ziyade, fatura teröre ve onun oluşturduğu olumsuz tabloya kesilecek gibi…

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..