Sınır ticareti

Ülkemizin karadan sınırdaşı yedi komşusu vardır, deniz yolunu da eklersek bu sayı yaklaşık iki katına çıkacaktır. Komşuların hangi ihtiyaçlarının nasıl karşılanabileceği ve onlardan nelerin nasıl alınabileceği konusunda yapılacak bir çalışma büyük bir potansiyeli ortaya çıkaracaktır. Bu ticaretin gerçekleşmesi için gerekli araştırmadan sonra ülkelerle karşılıklı yapılacak çalışma ve varılacak mutabakat ile uygulama sürecinin alt yapısı sınırlardaki illerin (daha önceki başlıkta tanımladığımız) Kenti Kalkındırma Konseyi tarafından oluşturulmalıdır. Her komşuyla yapılabilecek ticaretin (gerekiyorsa endüstrisinin de) alt yapısının komşulara sınırdaş illerde oluşturulması ve alışverişin komşu ile varılacak mutabakatla ortak sınırda belirlenecek serbest bölgede yapılması, bu ticaretin en önemli iki faktörüdür. Sınır ilinde üretimin ve serbest bölgede alışverişin yapılması bu ticaret hacminin gelişmesini sağlayacaktır. Serbest bölgenin oluşturulması karşılıklı alışverişin finansman problemini de çözecektir. Çünkü uluslararası kabul gören döviz cinslerinden fonun bulunmadığı şartlarda, takasın veya karşılıklı ülke paralarının kullanılması da mümkün olacaktır. Uygulanabilecek modelin oluşturulması sınır bölgelerinin ve ülkenin ekonomisini gelişimini etkileyecektir. Komşularımızla sınırdaş illere baktığımızda tamamının böyle bir programa süratle ihtiyacı olduğu görülmektedir.

Bu çerçevede Doğu ve Güney komşularımız ile batı komşularımız arasında olabilecek ticaretler için de köprü görevinin üstlenilmesi konusunda özel bir statü de oluşturulmalıdır. Bu durum Türkiye’ye komisyon, nakliye ve otoban geliri sağlayacaktır.

Komşu ülkelere uygun sektörlerde FASON hizmetinin verilmesi için de gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Bu da karşılıklı katma değerlerin oluşmasını sağlayacaktır.

KADRİ KANPAK